ADD'den "Beyaz Vagon" isyanı!

TAKİP ET

TCDD tarafından Alsancak Garı önünden kaldırılan Atatürk'ün 'Beyaz Vagon'u' hakkında tepkiler devam ediyor. Atatürkçü Düşünce Derneği'de TCDD tarafıdan kaldırılan "Beyaz Vagon" için Alsancak Garı önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya CHP İzmir Milletvekilleri, Tacettin Bayır, Kamil Okyay Sındır ve Atila Sertel'de katıldı

Oktay Güçtekin/ TCDD tarafından Alsancak Garı önünden kaldırılan Atatürk’ün “Beyaz Vagon’u” hakkında tepkiler devam ediyor. İzmirli vatandaşların kaldırılmasının ardından büyük tepki gösterdiği, “Beyaz Vagon” için İzmir Atatürkçü Düşünce Derneği basın açıklaması düzenledi. Alsancak Garı önünde toplanan dernek üyeleri vagonun kaldırılmasını sert bir dille eleştirirken, Atatürk ismini vatandaşların gönlüden silmeye kimsenin gücü yetmeyeceğini vurguladı. Dernek adına konuşma yapan Bornova Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Doğan Aygen, Atatürk’ün vagonunu kaldırtmayacaklarını söyledi. Basın açıklamasına ADD üyelerinin yanı sıra CHP İzmir Milletvekilleri, Tacettin Bayır, Kamil Okyay Sındır ve Atila Sertel’de katıldı. CHP’li Vekiller basın açıklamasının ardından “Beyaz Vagon” ile ilgili açıklamalarda bulundu.
 
"Atatürk'ün adına her yerden sildirler" 
Atatürk’ün vagonunun bir gecede kaldırılma kararını tek adam rejiminin doğurduğu bir sonuç olarak değerlendiren CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, bu rejimin Atatürk düşmanlığını her fırsatta ortaya koyduğunu söyledi. Sertel “Mustafa Kemal Atatürk’ün ziyaretleri sırasında bindiği “Beyaz Vogun’u” TCDD  tarafından kaldırdı. TCDD idaresi bir gece yarısı bir gece yarısı bu işi kendi başına yapmadı. Bu tamamen tek adam yönetiminin emir ve görüşleri doğrultusundadır. Mustafa Kemal Atatürk’ün adını bütün şehir stadyumlarından silen, Atatürk Stadyumlarını yıkan ve yerine yapılanlara Atatürk ismini vermeyen, Atatürk Havalimanı’nı ortadan kaldırdıktan sonra büstünü kırıp parçalamaya ve Atatürk düşmanlığını her fırsatta ortaya koyan tek adam rejimi önümüzdeki ilk seçimlerde mutlaka sona erecektir. İzmirliler o beyaz vagonu mutlaka İzmir’in en güzel yerinde sergileyecektir. M. Kemal Atatürk’ün izini  silmeye hainlerin, düşmanların , Amerikan işbirlikçilerinin gücü yetmedi, yetmeyecektir. Yaşasın Cumhuriyet. Mustafa Kemal Atatürk’ün eserlerini satanlar, fabrikaları yağmalayanlar, topraklarımızı satanlar bizim milli olan fabrikamızı katarlılara peşkeş çekenler bilsinler ki hiçbir kimse onlardan korkmuyor ve geri çekilmiyor. İlk seçimlerde bunu göreceklerdir. Birleşe birleşe kazanacağız” diye konuştu.
 
“Atatürk sevgimizi asla yüreğimizden söküp alamazlar”
Atila Sertel’in ardından söz alan CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır ise AKP iktidarının Atatürk’ü insanların kalbinden silemeyeceğini söyledi. Bayır “Hepinizin bildiği gibi havalimanlarından, statlardan Mustafa Kemal Atatürk’ün sadece tabelalarını kaldırmaya gücü yetti bu iktidarın. Onlara soruyorum 80 milyon vatandaşın kalbinden ve yüreğinden Mustafa Kemal Atatürk’ün sevgisini ve ismini nasıl çıkaracaksınız?  Bu mümkün değil, onun adı Atatürk o bizim kuşaklarımızın da, bizden sonraki Y kuşağının da, Z kuşağının da ulu önderidir. Asla ve asla Atatürk sevgimizi yüreğimizden söküp alamazlar” ifadelerini kullandı.
 
"Atatürk'ten rahatsızlar"
Son olarak söz alan CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır ise tek adam rejiminin Mustafa Kemal Atatürk’ten rahatsız olduğunu söyledi. Sındır “Karşı devrim Cumhuriyet’in kazanımlarına karşı yürütülen hareketin bir örneğini de tam da bu noktada adının önünde Türkiye Cumhuriyeti olan Devlet Demiryollları’nın Alsancak Garı’nın önünde yaşadık. Atatürk’ün seyahatlerinde kullandığı “Beyaz Vagun’u” ortadan kaldırmakla , sözüm ona başka bir yere taşımış olmakla  kendini gösterdi. Bu yüzünü gösteriyorlar. Cumhuriyet’e karşı olmak aslında Lozan’da zaferle ve bu devletin bu Cumhuriyet’in tapu senedi olan  Lozan anlaşması ile elde edilen kazanımları geri verilmesi demek, vagonun yerinden kaldırılması. O zaman İsmet İnönü’ye söylemişlerde biz bunları aldık cebimize koyuyoruz yarın öbür gün bunları tek tek çıkartacağız demişlerdi. Şuan bunu yapıyorlar aslında. Bu sadece, ülkeyi işgal etmekle olmuyor aslında, ülke böyle işgal ediliyor. Rahatsızlar… Bu ülkenin bu devletin kurucusundan, Mustafa Kemal Atatürk’ten rahatsızlar. İsmet İnönü’den ve Milli Mücadele’den de rahatsızlar. Daha yeni 1 ay önce 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı bir anma programı düzenlendi. Aynı koronavirüs salgınına  yönelik tedbirler, önlemler genelgesini yayınladık diyen içişleri bakanı bir programında halkın meydanları nasıl doldurduğu gibi bir görüntü gösterme şartı koyarken, 30 Ağustos gibi bir zafer bayramını sınırlı ve sadece çelenk sunma töreni ile kurtarma derdine düştü. Bunların hepsinin hesabı verilecektir” diye konuştu.  
 
ADD Bornova İlçe Başkanı Doğan Aygen’in basın açıklaması ise şu şekilde;
"Mustafa Kemal Atatürk'ün önemi, toplumun ve bireyin yaşamındaki her alanda, insan hassasiyetini ve özgürlüğünü ön plana çıkaran bilimin ve aklın egemenliğini savunmasıdır. Bilimin ve aklın, toplum ve bireyin yaşamında egemen olması ise temel hak ve özgürlüklerinin eksiksiz uygulanması ile gerçekleşir.  Temel hak ve Özgürlüklerin uygulanması da ancak demokratik rejimlerde olanaklıdır. Mustafa Kemal Atatürk’ün savaşı önce yabancı devletlere sonrada içerideki padişahlık rejimine karşı olmuştur. Demokrasi savaşımız bugünde Tek adam rejimine karşı sürmektedir. Tek adam rejimi ülkemizi, demokrasiden, adaletten, laiklikten, özgürlüklerden uzaklaştırmıştır. Tek adam rejimi akıl ve bilimi dışlayarak toplumu cahilleştirmiştir.  Kindar ve dindar bir nesil yaratmıştır.

Kadını eve kapatmak üretimden uzaklaştırmak ikinci sınıf konuma getirerek hapsetmek isteyen tek adam rejimi, kadınlarımızın haklarını korumamakta tarikatların baskısıyla İstanbul Sözleşmesini yok saymaktadır. Unutmasınlar kadın özgürse Türkiye özgürleşir. 1934 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün gerçek imzasıyla müze yapılan Ayasofya, dünyaya barış, kardeşlik, hoşgörü, tarihe, kültüre, dinlere, uygarlıklara mesajdır. Oysa şimdi kılıçla çıkıp barışa, kardeşliğe, uygarlığa saygısızlık gösterdiler. 19 yıldan beri ülkemizi yöneten, AKP iktidarı Atatürk’ü, laik cumhuriyeti ve demokrasiyi yok ederek yoluna devam etmektedir. Ülke yönetimindeki yasalar dışlanmakta, anayasal kurumlar ya siyasallaşmakta ya da işlevsiz hale getirilmektedir. Çoklu baro yapılanmasının, yargının iktidar eliyle siyasallaşacağının örneği, siyasi talimatla kurulan barodur.

Ulusal Bayramlarımız 23 Nisan’ımız, 19 Mayıs'ımız, 30 Ağustos’umuz, 9 Eylül'ümüz, 29 Ekim’imize karşı kin duymakta ve her fırsatta (eskiden hastalanırlardı) yasak koymaktadırlar. Mustafa Kemal Atatürk'ün yurtiçi gezilerinde kullandığı beyaz vagonu sözüm ona bakım yapıyoruz diyerek yerinden kaldırarak milletimizle alay etmektedirler, atamızın vagonunu kaldırtmayacağız. Bizler, Atatürkçüler Bu kötü gidişe son vermek zorundayız. Mustafa Kemal ATATÜRK bizlere bıraktığı yapıtlarda neleri yapmamız hangi yoldan yürümemiz gerektiği konusunda aydınlatıcı bilgiler vermiştir. Eğer ülkemizin yeniden saygın barışçı sözü dinlenir ve sözüne güvenilir çağdaş bir devlet olmasını istiyorsak ülkemizin ve ulusumuzun geleceği için çalışmalıyız. Zaman umutları yitirme zamanı değil, zaman üzerimize düşeni yapma zamanıdır. Ülkemizi yeniden çağdaş bir devlet bir ulus devleti haline getirmeliyiz. Hedefimiz demokratik parlamenter sistemdir. Ne mutlu Türküm diyene.