Bahçeli İBB'yi hedef aldı, Çakıcı'ya destek çıktı

TAKİP ET

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli "bulaşıcı hastalık" nedeniyle yaşanan ölümleri açıklayan İBB'yi hedef aldı, "Yoksa CHP zihniyeti virüsün bulaşma hızından memnun mudur? Yalan bilgilerin paylaşıldığını ima etmek virüs kadar tehlikelidir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme dair gelişmeleri değerlendirdi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bulaşıcı hastalıktan ölüm verilerini açıklamasını eleştiren Bahçeli, "İBB'nin vefatlarla ilgili Sağlık Bakanlığı'nı tekzip eden açıklamalarının itibar edilecek hiçbir yanı yoktur. Siyasi çıkar peşinde koşup devlet ile vatandaş arasında güvensizlik oluşturmaya çalışmak gafilce bir anlayıştır. Belediye işlerinden başka her şeye dil uzatan bu kendini bilmezin maksadı nedir. Yoksa CHP zihniyeti virüsün bulaşma hızından memnun mudur? Yalan bilgilerin paylaşıldığını ima etmek virüs kadar tehlikelidir" dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçen akşam bulaşıcı hastalıktan İstanbul'da 186 kişinin yaşamını yitirdiğini açıklamış, "Ben şimdi ne yapayım yani; susayım mı, yutkunayım mı? Ben, uyuyamadım ki gece" demişti.

Bahçeli, Cumhur İttifakı'ndaki çatlağa da değinerek, "Korkak bir kalem sahibi, "Recep Tayyip Erdoğan Bahçeli'yi harcar, Bahçeli de Recep Tayyip Erdoğan'ı" diyebilecek kadar kendinden geçmiştir. Çünkü bunların canı böyle istiyor. MHP ile AK Parti, iki kahraman millet eseridir. Biz harcarsak sadece hainleri harcarız," ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç'ın Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş açıklamalarına tepki gösteren MHP lideri Bahçeli, ''Siyaset eskisi bir şahsın Kavala ile Demirtaş'a güzellemeler yapması çarpıklıktır, ahmaklıktır. Bu suçluyu övmektir. "Demirtaş teröristtir, Devran isimli kitap terör propagandasıdır. Bizim nazarımızda aksini iddia eden kim olursa olsun bölücüdür, terörsevicidir, fitnenin elebaşıdır,'' dedi.

Bahçeli'nin bazı ifadeleri:

* Uzaktan eğitim öğretim yoluyla yeni bir dünyanın kapıları hızla açıkmaktadır. Önemli olan buna nasıl ayak uyduracağımız konusunda akıl ve bilgi ile ele almaktır. Bu salgının risk ve tehditlerini bütün yönleri ile kavrayıp avantaja çevirmek için kolları sıvamak zorundayız. Lehine çevirmenin yollarını bulmalıyız. Salgının hepimizi derinden etkilediği bir dönemde öğretmenlerimizin sorunlarını, ülkemizin sorunlarından ayrı tutmamız mümkün değildir. Sorunları çözülmemiş öğretmen, sorunlu öğrenci ve sorunlu eğitim demektir. Yüksek hedefleri gözüne kestirmiş, milletinin refahını ilke edinmiş bir devletin önce öğretmenlerini mutlu etmesi kaçınılmaz zorunluluktur. Dileğimiz atanamayan tek bir öğretmenin kalmamasıdır.