ÖZEL HABER/ Bakanlık sessiz, vatandaş çaresiz! İlaç krizi büyüyor

TAKİP ET

Sağlık Bakanlığı tarafından ilaçlara her yılın şubat ayında belirlenen yeni zam oranlarıyla birlikte bu yılda mağduriyet giderek artıyor. Özellikle hayati önem taşıyan kalp hastaları, astım hastaları ve kanser hastaları ilaçlarını eczanelerde bulmakta zorluk yaşıyor. Yaşanan ilaç krizi ile ilgili gazetemize konuşan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Kani Beko ve İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan sorunun çok ciddi boyutlara ulaştığını dile getirdi.

Oktay Güçtekin / Her sene yaşanan ilaç krizi bu sene de yaşanmaya devam ediyor. Kur sabitlemesinin yılın ilk aylarında yapılması ve düşük seviyelerde kalması uzmanlara göre krizin asıl nedeni olarak görülüyor. Şubat ayı sonlarında ise yeni kur hesaplaması ile birlikte ilaç fiyatlarına gelen  zam ise, krizin bir başka neden olarak kabul ediliyor. Birçok hayati öneme sahip ilacın piyasada bulunamamasından kaynaklı vatandaşlar isyan ederken, İzmir Gündemi’ne konuşan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko ve İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, sabit kur ile mevcut ekonomik durum arasında yaşanan fiyat farkına dikkat çekti.

“Birçok ilaç şu an piyasada yok”
Türkiye’de yaşanan ilaç sıkıntısı hakkında açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Kani Beko, yaşanan ekonomik krizden olayı kur farkının yetersiz kaldığını söyledi. Beko “Bu konu ile ilgili daha önce de bizim bir çalışmamız, açıklamamız olmuştu. İthal edilen ilaçların birçoğu şu an piyasada bulunamıyor. Bunun nedeni de ülke ekonomisinin içinde bulunduğu ağır kriz koşullarıdır. Bu da sağlık hizmetlerine olumsuz yansıyor. Özellikle kronik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların temininde çok ciddi tedarik sıkıntısı yaşanıyor” diye konuştu.

“Hastaların tedavisi aksamış durumda”
İlaç teminindeki sıkıntıların farkında olduklarını dile getiren CHP’li Beko “Bu süreçte hastalar tarafından temin edilemeyen ilaç sayısının ne kadar yüksek boyutlarda olduğunu biliyoruz. Bun neden ile de birçok hastanın tedavisi aksamış durumda. Biz de bu vatandaşlarımızın sorunlarını ve ilaç sıkıntısındaki boyutları araştırmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“Bakanlığın çalışmaları yetersiz kalıyor”
Bakanlık tarafından yapılan bazı çalışmaların olduğunu dile getiren Beko, bu çalışmaların yetersiz olduğunu ifade etti. Beko “Bakanlığın bu ilaçların temini konusunda son günlerde yürüttüğü birkaç çalışma var ancak benim fikrime göre bu çalışmalar oldukça yetersiz boyutlarda. Biz de diyoruz ki Euro kurunun 7 lira bandında olduğu bu ağır ekonomik kriz koşullarında, ilaç ithalatında kurun neredeyse yarı fiyata sabitlenmesi bu sorunun ana temellerini oluşturuyor. Ülkemizde kullanılan ilaçların yarısından çoğu ithal edilen ilaçlardır. Böylelikle hasta mağduriyetleri nasıl aşılacaktır? Mağduriyetler nasıl kapatılacaktır?” dedi.

“Sağlıktan tasarruf olmaz”
İlaç ithalatında yaşanan sıkıntılara dikkat çeken İzmir Milletvekili Kani Beko, krizin bir başka boyutunun ise ruhsatsız ilaçlar olduğunu söyledi. Beko “Kendi imkanları ile ilaç temin edemeyen hastalar için hayati risk oluşurken bunun bir başka boyutu ise ruhsatsız ilaçların ülkemize giriyor olmasıdır. Bu tür ruhsatsız ilaçlarında denetimi yeteri kadar yapılmamaktadır. Bununla birlikte risk altında olan hastalar bulunuyor. Yaşamın temeli sağlıktır ve sağlıktan tasarruf olmaz. Düşük kur sabitlenmesinden kaynaklı ilacına ulaşamayan ve tedavileri aksayan, bundan kaynaklı ise sağlık sorunları yaşayan vatandaşlarımızın mağduriyetini gidermek için acil bir çözüm gereklidir” ifadelerini kullandı.

‘’Asıl sorumlu Sağlık Bakanlığıdır’’
Birçok hastanın mağdur olduğunu ve daha önce de bu konuyu meclise taşıdığını ifade eden Beko ‘’Bu konun asıl sorumlusu Sağlık Bakanlığıdır. Sağlık Bakanlığının yanında bir diğer sorumlu ise Aile Sağlık ve Çalışma Bakanlığıdır. Biz bu konu ile ilgili mecliste bir soru önergesi vermiştik. Bu konun aciliyetinin altını çizerek gündeme getirdik. Benim burada mecliste anlatmak istediğim bugüne kadar maalesef, Çalışma Bakanlığı da Sağlık Bakanlığı da bu konuda çok ağır ve aksak bir şekilde iş yürütüyorlar.  Üstüne basarak söylediğim gibi, sağlıktan asla tasarruf olmaz. Unutulmamalıdır ki insanların hayatı hiçbir şey ile değiştirilemez.  Önce insan sağlığı demeliyiz. Hükümetin burada çok yanlış politikaları sonucu maalesef hem hastaneler, hem eczaneler, hem de ilaç bekleyen hastalar mağdur olmuştur” dedi.

“Acil çözüm yolu bulunmalı”
Bazı vatandaşların ithal edilen ilaçlar ile ayakta kalabildiğinin altını çizen Kani Beko, bu sorunun aciliyet ile çözülmesi gerektiğini vurguladı. Beko “Kur farkının yüksekliğinden dolayı ithalat eden bu  firmalar çekimser davranıyorlar.  Bu konu ile ilgili bize düşen önemli görevler olduğunu da biliyoruz.  Bu konuyu elimizden geldiğince kamuoyuna taşımamız gerekiyor. Bu yaşadığımız ilaç sıkıntısı, diğer sorunlardan çok farklı boyutlarda bulunmakta. Bunu için de bir an önce çözülmesi gereken bir sorundur. Bu ilaçlar sayesinde hastanelerde ve evlerinde ayakta kalabilen hastalar için acil bir çözüm yolu bulunması gerekiyor’’ ifadelerini kullandı.

“6-7 senedir yaşanan bir sorun”
İzmir’de yaşanan ilaç sıkıntısı ile ilgi konuşan Eczacılar Odası İzmir Şube Başkanı Tuncay Sayılkan ise “Bu sorun aslında yaklaşık 6-7 senedir ilaçlara uygulanan zam yönteminin yanlışlığından kaynaklanıyor.  Zamlar her sene ocak ayı başında belirleniyor. Tüm sektörler, depocular dağıtım kuruluşları hatta vatandaş bile bunu biliyor. Ocak ve Şubat aylarında bir sürü ilaç bulunamaz hale geliyor.  İşin diğer boyutu da Euro kurunun çok düşük belirleniyor olması. Geçen yıl belirlenen Euro fiyatı 3 lira 40 kuruştu.  Yaklaşık yarı fiyatına belirlenmişti. Yabancı kökenli ilaçlarında birçoğunu bu aradaki kur farkını bahane ederek Türkiye’ye getirmiyorlar. Dolayısıyla kur farkından dolayı bir yıllık zam beklentisiyle her sene yapay kriz yaşıyoruz” dedi.
 
 
“Domuz gribi talebin yarısını bile karşılamadı”
Piyasada bulunan bütün ilaçlarda sıkıntılar yaşandığını ifade eden Sayılkan “Bu sene grip aşısının beklentinin yüzde 10’u kadarı geldi.  H1N1 (Domuz Gribi) ilacının talebin yarısını bile karşılamıyor.  Neredeyse bütün ilaçlarda sorun var. Türkiye’nin tamamında aynı sorun yaşanıyor. Geçmişte bizi de hedef gösterdiler. Dediler ki Eczacılar ilacı saklıyor. Benim eczanemdeki 3 bin ilacın tamamına Şubat’ta zam gelecek. Ben niye kalp ilacını saklayayım. Niye bize fatura etmeye çalışıyorlar?  Bu ilaçları depocular bir şekilde sisteme dahil etmiyor. Göreceksiniz 21-22 Şubat’ta bütün eczanelere bulunamayan ilaçlar gelecektir” diye konuştu.
 
“Tek sefer yerine yılda 3 zam yapılmalı”
Yapılan zam yöntemini eleştiren Sayılkan, tek seferde zam yapılması yerine, bir yıl içerisinde aralıklarla 3 zam yapılması gerektiğini söyledi. Sayılkan “Zammı tek seferde yüzde 12 yapmak yerine 3 ayda bir zam yaparsanız kimse üretimi yavaşlatmak gibi yan yollarla uğraşmazlar. Ama şu an ki durumda olduğu gibi yüzde 26’lar gibi rakamlardan bahsederseniz firmalarda ilaçların girişini yavaşlatır.  İnsan sağlığı ile ilgili böyle hesapların yapılmasını doğru bulmuyor. İnsan sağlığı her şeyden daha önemlidir. Hiçbir tasarruf insandan önemli değildir” ifadelerini kullandı.
 
 

cumhuriyet halk partisi izmir sağlık eczane ilaç kriz büyüyor eczacılar odası milletvekili kani beko kani beko meclis gündem