Başkan Arda'dan ilk toplantı! "İş sözü verip oy almaya çalışmak ahlaksızlıktır!"

TAKİP ET

Göreve geldiği günden beri Gaziemir Belediyesi'nin mali yapısını düzeltmek ve sürdürülebilir bir mali yapı oluşturmak için çalışmalarda bulunan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda basınla ilk kez bir araya geldi. Yapılan basın toplantısında Belediye başkanı olma süreci, işçilerin sendika değişikliği ve kurucu üyeliğini yaptığı SODEM-SEN'e giriş hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Ayberk Kara / Gaziemir Belediyesi’nin önceki dönemden kalan borçlarla mücadele ederken bir taraftan da projeler üretmeye çalışma süreci hakkında önemli açıklamaların yapıldığı toplantıda Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’nın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle,
 
  “Aday olmam konusunda vatandaşların baskısıyla karşılaştım”
Seçim öncesi aday olmanın aklında olmadığını fakat baskıların onu bu yola yönelttiğini belirten Başkan Arda, “ Geçmiş dönemlerde parti örgütümüzde birçok görev üstlendim. Yaptığım görevler sırasında önemli projelerimiz oldu ve her zaman, her yaptığımız işle vatandaşlarımıza mahcup olmadan onları mutlu ettik. Hem doğma büyüme Gaziemirli olarak, hem de mesleğim nedeniyle Gaziemir’de yaşayan vatandaşlarımızla tanışıklığım ve muhabbetim iyidir. 2009’da belediye başkanı aday adayı olmuştum. Aktif olarak siyaset yapmaya devam etsem de birdaha belediye başkanlığına adaylık koymayı düşünmüyordum. Seçim döneminde de aday adaylık kayıtlarının yaptırılması gereken son gün kaydımı yaptırmadım. Sonrasında bir hafta ek süre verildi. Telefonlarım susmadı, ailem, arkadaşlarım ve vatandaşların yoğun baskısı sonucunda verilen ek sürenin bitmesine 15 dakika kala kaydımı yaptırdım.
 
“Adaylık belirlemede basının etkili olmadığını düşünüyorum”
Göreve gelmek için hiç kimseye söz vermedim. Kimseye iş teklif etmedim. Artık bu ve benzeri uygulamaların ilkel kaldığını düşünüyorum. Eski zamanlarda aşiretlere ve kalabalık ailelere iş teklif edilip 70-80 farkla oy kazanabilmek önemliymiş ve uygulanmış. Fakat günümüzde bunu uygulamanın ne etik ne de doğru olduğunu düşünüyorum. Bence iş sözü verip oy almaya çalışmak ahlaksızlıktır. Verilen sözler sadece kişilere verilmiyor. Bir kısım siyasetçi de basın ile birlikte hareket ediyor. Artık CHP’nin izlediği siyasi stratejinin bunun da önüne geçtiğini düşünüyorum. Bu nedenle adaylık belirleme sürecinde basının etkili olduğunu düşünmüyorum.
 
Seçim döneminde sadece adaylara odaklanıldı
Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu seçim döneminde izlediği stratejiyle ne kadar başarılı olduğunu hep birlikte gördük. Eskiden ön seçimle adaylar belirlenirdi ve büyük eleştirilere tanıklık ederdik. Fakat yeni sistemde böyle olmadı. Ön seçim olsaydı İmamoğlu aday çıkabilir miydi? Mansur Yavaş aday çıkabilir miydi? Tunç Soyer aday çıkabilir miydi? Hayır çıkamazlardı. Bu seçim döneminde bu uygulamanın da doğrulunu görmüş olduk. Bu nedenle ben de partimizin stratejisine güvenerek seçim döneminde sözler vermek, birilerini ayıracak, fayda sağlayacak şeyler yapmadım. İki adet A4 kağıdına CV’mi yazdım ve yolladım. Onlarda beni uygun gördü ve  Gaziemir’de rekor oyla belediye başkanı seçildim.

Sadece kendimi anlattım
Seçim döneminde uyguladığım metod yüzünden parti yönetiminden eleştiri aldığım zamanlarım oldu. Neden yoldan geçerken herkesin elini sıkmıyorsun, neden herkesle konuşmuyorsun dediler. Ancak ben bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Konuşmak istemeyen 10 kişinin elini sıkacağıma konuşmak isteyen 3 kişiye kendimi anlatırım diye düşünerek hareket ettim. Çok kızgın olanlar vardı. Konuşmak muhatap alınmak istiyorlardı. Ben sakince dinleyince şaşırdılar ve bize inandılar. Bizler de bu ilçede bu sayede rekor kırabildik.
 
 
Sendikal kısıtlamalar benim anlayışımda yok
Geldiğimiz dönemde  toplu bir şekilde Belediye-iş sendikasından çıkıp DİSK’e katılan binin üzerinde çalışanımız oldu. Biz buna engel olmadık. Hatta işçiler yaptıkları sendikal değişikliğin kendilerine kötü bir şekilde yansıyacaklarını düşündüler. Bizim anlayışımızda asla böyle bir şey söz konusu olamaz. Belediye-iş sendikası, belediye binamızın önünde faşist başkan diye slogan atıp eylem yaptılar. Bunları yapanlar yöneticilerdi. Şoförüm üzerinden bunu benim yaptığımı iddaa ettiler. Asla böyle bir şey söz konusu olamaz. Benim için işçilerin sendikal hakkına karışmak faşistliktir. Onların sendikal eylemlerini nerede devam ettirdiklerine ben karışamam.
 
SODEM-SEN’e önümüzdeki ay giriyoruz
Her ne kadar işçilerin hakkını en çok savunan olmak zorunda olsak da bizler işçi konumunda değiliz. İşveren konumunda olarak bizler de sendikalaşmak zorundayız. Bu nedenle kurucu üyeliğini yaptığım SODEM-SEN’e belediyemizin önümüzdeki ay üye olmasını sağlıyoruz. İşçiler ile işverenler arasında sağlıklı bir diyalog ortamının oluşabilmesi , haklarının korunabilmesi, doğru ücretlerle doğru muameleyle işlerine devam edebilmeleri için biz de sosyal demokrat belediyelere dahil olacağız.
 

izmir gündemi izmir haberleri halil arda