Başkan Sengel 'Meryem Ana Evi'nin bütün sürecini anlattı: Selçuk hakkı olanı talep ediyor!

Meryem Ana Evi'nin otopark işletmesinin tahsisinin Selçuk Belediyesi'nden alınmasına karşın olan süreç devam ediyor. Sürece dair Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, sosyal medya hesabı üzerinden 'şeffaflıkla açıklamalar' başlıklı canlı yayını açarak bilgilendirmelerde bulundu.

Başkan Sengel, saat saat sürecin nasıl işlediğine dair bilgilendirmelerde bulundu. İlk andan itibaren neler olduğunu anlatan Sengel, süreci şöyle anlattı:

Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde Efes Selçuk noktasında Meryem Ana Evi’nin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tahsis süresinin uzatılmaması ve aynı bakanlık tarafından işletilmesine ilişkin olarak geçen Salı saat 15:03’te bölge müdürlüğünün telefonuyla birlikte mevcut olan bir durum söz konusu oluştu. Buna bağlı olarak da 21-22’sinde bitecek olan sözleşmenin esas olması sebebiyle 21 Aralık’ta Efes Selçuk Belediyesi Ahmet Taner Kışlalı Salonu’nda Selçuk’taki bütün sivil toplum örgütlerimizin, kent konseyi bileşenlerimizin, muhtarlarımızın ve aynı zamanda da siyasi partilerin ve siyasi parti temsilcilerinin de çağrıldığı bir toplantı düzenledik. Bu toplantıda durumu bütün şeffaflığı ile anlattık. Ağustos 2023 tarihinde ve ondan öncesi de dahil olmak üzere defalarca yazmış olduğumuz yazıların cevapsız kalması ve aradan geçen zaman dilimi içerisinde defalarca bölge müdürlüğünden buraya gelip bizlerle görüşmesi ve bölgenin tahlili yapılmasına rağmen bir sonuç alınamaması neticesinde geçtiğimiz hafta Salı günü saat 15:03 itibariyle bakanlıkla birlikte yapılmış olan görüşmeler neticesinde 4. Bölge Müdürlüğü İzmir Şubesi’nden bir telefon gelerek müdürümüz tarafından tahsis süresinin uzatılmayacağı ve 22 Aralık itibariyle de tahsisin sona erdiği ve tahliyenin gerçekleşip artık Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından işletimi yapılacağı ifade edildi.

‘İMZA KAMPANYASI VE BASIN AÇIKLAMASI DÜZENLEDİK’

Bunun üzerine 21’inde toplantımızı gerçekleştiğimizde ertesi gün Efes Selçuk halkının çıkarlarını ve ihtiyaçlarını karşılamak adına 1970’lerden bu yana Efes Selçuk Belediyesi tarafından Meryem Ana Evi’nin olduğu lokasyondaki otopark işletmeciliğinin sona erdirilmesine dair bu haklara sahip çıkmak için belediyedeki emekçi arkadaşlarımızla birlikte Meryem Ana’ya çıkma ve aynı zamanda da bir basın açıklaması ve imza kampanyamızın başlatılmasının ilk günü olarak 22 Aralık’ta yapmaya karar verdik.

‘HEP BERABER GÜÇLÜ BİR SESLENİŞTE BULUNDUK’

Hep beraber, belediyede çalışan bütün çalışma arkadaşlarımla birlikte kendi aşlarına, kendi ekmeklerine ve bu memlekete sahip çıkmak adına da Meryem Ana’ya çıktık ve orada güçlü bir seslenişte bulunduk. Bu memleketteki insanların bu gelirden bir şekilde ellerinden çıkmaması için çağrıda bulundular. 22 Aralık tarihinde aynı zamanda bir dilekçe yazdık ve dedik ki, kamu yararı anlamında çok önem arz ediyor Meryem Ana otoparkının işletilmesi ve çok kıymetli bir gelir. Bütçemizin yüzde 50’sinden fazlasını teşkil ediyor. O nedenle mutlaka bize verilmesi gerekiyor, aksi takdirde bu konuda haklı mücadelemizi devam ettireceğimize ilişkin 22 Aralık tarihinde bir dilekçe kaleme aldık. Aynı zamanda da çarşıya çıktık. Bu konuda esnafımızı bilgilendirdik. Otopark bizde alınırsa nasıl bir durumla karşı karşıya kalacağımızı bizden çok daha fazlasını halk biliyor, onları dinledik.

‘HER YERDEN DESTEK ALDIK’

Ancak akşamüstü bittikten sonra 23 Aralık tarihi itibariyle gerçekten emekçi arkadaşlarımızın o yapmış olduğu çağrı karşılık buldu. Sadece Efes Selçuk’tan değil Türkiye’nin birçok yerinden bu haklı direnişimize dair destek aldık. İzmir’deki birçok kamu kurum ve kuruluşumuz tarafından destek aldık. Meryem Ana Evi Derneği tarafından da desteklendiğimizi duyunca bizim için çok büyük bir onur oldu. Alana gittiğimizde çok büyük bir kalabalık gördük. Gerçekten bu işe sahip çıkmışlardı. Bizimle birlikte omuz omuza olan insanların olduğunu görmek bizim için çok önemliydi. Bir kez daha bize omuz verenlere çok teşekkür ediyorum.

‘APAR TOPAR DİLEKÇE KALEME ALDILAR’

23 Aralık’ta bu toplantının olacağını ve bu güçlü basın açıklamasının ve imza kampanyasının olacağını anlaşılmış olmalı ki 22 Aralık’ta apar topar bir dilekçe kaleme alınmış. Aradan geçen zamanda bir dilekçe yazılmış olmamasına ve aynı zamanda da bizim söylemlerimizin karşılıksız kalması ve de artık oradan tahliye edileceğimizin ifade edilmesine karşılık aynı gün bir dilekçe kaleme alınmış. Biz bu kaleme alınmış olan dilekçeyi bir siyasetçinin sosyal medyasından tebliğ edilince gördük. Mevcut olan o dilekçe 25 Aralık yani Pazartesi itibariyle elimize ulaştı. Dilekçeyi tebliğ aldığımızda içinde yazılanları tek tek okuduk. İçerisinde saha analiz raporu, ekli fotoğraflar, koordinat özet çizelgesi, 1/1000 ölçekli vaziyet planı veya bina ve tesislere ilişkin avam projesi, 1/1000 ölçekli ağaç röleve planı, ÇED yönetmeliğini kapsayan ve buna giren tesisler için ÇED belgesi, girmeyenler için ÇED gerekli değildir yazısı, bedelli izinlerde talep edilecek olan metrajlar vs. şeklinde Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı dahilinde istenenler gibi çeşitli şekillerde yazılmış olan bir sürü butonlar gördük. Bunların bizden talep edildiğini gördük. Bunlar bizden neden talep ediliyor dediğimizde, açıp bakınca 2011 yılında çıkmış olan bir mevzuata dayandırıldığını fark ettik. Oysa hatırlarsanız 2018 yılında Selçuk Belediyesi ile bir sözleşme yapıldı ve bu sözleşme 5 yıl süre ile yapıldı. Bu sözleşmede 2011 yılında çıkmış olan mevzuatta yer almış olan belgeler istenmemesine rağmen paldır küldür yazılmış olan bu dilekçenin de talep edildiğini gördük.

‘İSTENEN BÜTÜN BELGELERİ YOLLADIK’

Hiç endişelenmeyiniz. Canlı yayını şeffaflık diye açmamın esas sebebi buydu. Ne yaptığımızı açık bir şekilde aktarmak için şeffaflık dedik. Bu noktada da şunu yaptık; hemen arkadaşlarımıza dedik ki bütün talepleri yerine getirebilecek şekilde gerekli bütün belgeleri hazırlayın. Geçen dönem istememiş olabilirler ama bu dönem istiyorlar. Baktığımızda şunu gördük; Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kendi bünyesinde olan saha analiz raporunu da bizden istiyorlar. O yüzden dedik ki, biz bunu da Tarım Orman İlçe’den talep edeceğiz. ÇED Raporu ve Kurul Kararı isteniyor, Kurul kararları mevzuat gereği de mevcut olan yerin sahibi tarafından istenir ama hiç sıkıntı yok bize izin verin biz isteyeceğiz. Arkadaşlarımız ile hazırlık yaptık ve tamamladık. Bu belgeleri de bugün itibariyle gönderdik.

’20 YILLIK SÖZLEŞME TALEP ETTİK’

Biz dilekçede şunu da söyledik; sizlerin o vermiş olduğu imzalar çok kıymetli ve imza kampanyamız hala devam ediyor. Sizlerin o imzaları ile bütün sivil toplum örgütlerinin, bütün muhtarlarımızın, meslek odalarımızın, siyasi parti temsilcilerimizin, dernek temsilcilerimizin, vatandaşlarımızın imzasını 20 yıllık sürdürebilir ve makul şartlarda bir sözleşme istiyoruz diyerek bugün itibariyle hem elden hem de EKAP üzerinden teslimini gerçekleştirdik.

‘BENDEN SÖYLEMESİ, SİYASET GİTTİKÇE HAREKETLENİYOR’

Süreci en başından en sonuna kadar anlatan Sengel, Meryem Ana Evi’nin siyasete malzeme edilebileceğini belirtti. Sengel ayrıca, Selçuk’un hakkı olanı talep ettiklerini belirterek, “Bunları size anlatıyorum çünkü ne yazık ki bu işleri siyasete malzeme etmeye çalışanlar olabiliyor bu dönemde. Bilin ki Efes Selçuk halkıyla, çalışanlarıyla, kentimizin kıymetini bilen Türkiye’deki bütün insanlarıyla beraber bu haklı mücadelenin sonuna kadar arkasında duracak. Bilin ki biz yalanlardan ziyade gerçeklerle bir arada durmaya ve dimdik ayakta durmaya kendimize şiar edinmiş kişileriz. Bu şeffaflığı sizlerle paylaşmak istedim. Efes Selçuk, hakkı olanı hakkını da ortaya koyarak haklı bir şekilde talep ediyor. Benden söylemesi, siyaset gittikçe hareketleniyor. Lütfen gerçek olanlardan vazgeçmeyiniz” dedi.