Başkan Soyer'den AK Parti'li Bursalı'ya cevap: "Şehre makyaj yapmak yerine..."

TAKİP ET

AK Parti'li Milletvekili Adayı Şebnem Bursalı'nın basın toplantısında "Şehre makyaj yapmak" ifadesine 'Cumhuriyet'imizin 100.Yılında 100. Proje' lansmanında yanıt veren Başkan Soyer," Biz bu şehre makyaj yapmak yerine, onun sağlığını korumak için canla başla çalışıyoruz. "dedi.

NUR DAYI/İZMİR GÜNDEMİ-Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer idaresinde “Cumhuriyet’imizin 100.Yılında 100. Proje” başlığıyla düzenlenen lansmanda İZSU Genel Müdürlüğü’nün hayata geçireceği projeler kamuoyu ile paylaşıldı.

SU OLMAZSA YAŞAM DA OLMAZ

Açılış konuşmasını yapan Başkan Soyer,"Su hepimize ve her şeye aittir. Koşuyor ve konuşuyor olmamızda, düşüncelerimizde ve ürettiklerimizde, gülüşümüz ve gözyaşımızda, bugün burada buluşmamızda ve dünyayı değiştirmek için kararlı duruşumuzda suyun izi vardır. Yaşam suda başlayıp serpilmiş, dünyadaki tüm varlıklar suyla birbirine bağlanmıştır. Su olmazsa yaşam da olmaz." dedi

DÜNYAMIZI VAR EDEN TEMEL UNSUR

Suyun önemine vurgu yapan Başkan Soyer," İki yıl önce İzmir’de, 22 Mart 2021’de, Türkiye’nin 22 Belediye Başkanı bir su manifestosu yayınlamış ve sözlerimize cümlelerle başlamıştık. Gelişen teknoloji ve ekoloji bilimi bize gösterdi ki su insanlık için doğal bir kaynak olmaktan çok daha fazlasını ifade eder. Su, üzerinde yaşam olduğunu bildiğimiz tek gezegeni, yani dünyamızı var eden temel unsurdur. Yaşamda ne varsa, dağlar, denizler, bitkiler, insanlar, yer ve gök… Birbirine suyun döngüsü sayesinde bağlanır. O döngüyü bozduğumuzda, yaşam da parçalanır. Bugün olduğu gibi kuraklık ve kıtlık başlar. Bizler, bu ülkenin sorumluluk sahibi yöneticileriyiz. Kendi şahsi ikballerimiz uğruna, gelecek nesillere kurak bir ülke bırakamayız. Çünkü bu vatanı canımızdan çok seviyoruz." İfadelerini kullandı.

BAŞKA BİR SU YÖNETİMİ MÜMKÜN

Başka Bir Su Yönetimi Mümkün Manifestosunun beş temel ilkesini aktaran Başkan Soyer,"İki yıl önce 22 Belediye Başkanı’nın imzasıyla “Başka Bir Su Yönetimi Mümkün” manifestosunu yayınlamıştık. Manifestomuz, bugün İZSU Genel Müdürlüğümüzün de sıkı sıkıya bağlı olduğu ve uyguladığı beş temel ilke içeriyor. Birinci ilkemiz, katılımcı bir su yönetim modeli oluşturmak. Yani suyun paylaşımını vatandaşlarımızla birlikte ve adil bir şekilde yapmak. İkinci ilkemiz, suyun tüm kullanım alanlarında arzı değil talebi yönetmek. Böylelikle vatandaşlarımızı susuzluk tehlikesine karşı korumak.Üçüncüsü, su yatırımlarını havza ölçeğinde planlamak. Birbirinin etkisini azaltan yatırımlar yaparak halkın vergilerini israf etmemek.Dördüncüsü, doğanın su döngüsünü korumak. Suyun, ekolojik dengeyi bozacak şekilde kirletilmesine ve kaynakların azaltılmasına izin vermemek. Ve son olarak, suyun ekosistem ve sektörler arasındaki döngüsel kullanımını sağlamak. Yani atık su terimini hayatımızdan çıkartmak ve kullanılan suyu geri kazanmak. İZSU Genel Müdürlüğümüz yukarıda bahsettiğim ilkeler doğrultusunda tüm diğer Akdeniz şehirlerine örnek olacak çok sayıda yenilikçi projeye imza atıyor. Sessiz sedasız ve derin bir tevazuyla yürütülen bu projelerin her biri çok yakında su yüzüne çıkarak İzmir’in başka bir su yönetimi mümkün anlayışını gözler önüne serecek. İşte bugün, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında yüz proje buluşmamızda bunun için bir araya geldik. Bugün sizlere, stratejisiyle, eylemleriyle ve elbette ekibiyle iftihar ettiğim yeni İZSU’nun 100 projesini anlatıyoruz. " ifadelerini kullandı.

 

ŞEHRE MAKYAJ YAPMAK YERİNE...

İzmir için canla başla çalıştığını söyleyen Başkan Soyer,"İzmir halkına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Çünkü bütün altyapı yatırımları bu şehirde yaşayan herkesin konforunu bozan toz, toprak ve çamur demek. Fakat bu yapılanlar, uzun vadede çocuklarımız ve torunlarımız için çok daha yaşanabilir bir kent kurmak anlamına geliyor. Çünkü biz bu şehre makyaj yapmak yerine, onun sağlığını korumak ve topyekün yaşam kalitesini artırmak için canla başla çalışıyoruz.Tüm İzmirlilerin içi rahat etsin ki, İZSU faturalarıyla tahsil edilen ücretler, sadece verilen hizmetin değil, aynı zamanda bu dev bütçeli yatırımların kaynağıdır." dedi.

TEK BİR İZMİRLİYİ SUSUZ BIRAKMIYORUZ

İzmir için yapılan çalışmaları anlatan Başkan Soyer,"Birbirinden bağımsız gibi görünen bu projeler bir araya geldiğinde, İzmir için dört önemli işi başarıyoruz. Her şeyden önce, Türkiye’nin ağırlaşan kuraklık koşullarına rağmen tek bir İzmirliyi susuz bırakmıyoruz. İzmir’in su güvenliğini gelecek nesiller için teminat altına alıyoruz.İkincisi, köylerinden yeni gelişen metropol alanlarına kadar, tüm İzmir’i ve İzmirlileri en yüksek arıtma teknolojileriyle buluşturuyoruz.Üçüncü olarak İzmir genelinde suyun ekolojik döngülerini koruyoruz. Döngüsel ekonomiyi destekliyor ve kullanılan su kaynaklarının geri kazanımını sağlıyoruz.Ve son olarak… Bugüne kadar hiç uygulanmamış çok kapsamlı bir stratejiyle İzmir Körfezi’ni temizliyoruz. Az sonra detaylarını sizlere aktaracağım “Yaşayan Körfez” programını uyguluyoruz.Tüm bu hedeflere ulaşmak için yürüttüğümüz çalışmaları “Yüzüncü Yılda Yüz Proje” başlıklı kitapçığımızda bir araya getirdik ve bugün burada sizlere sunuyoruz. İçme suyu projelerimiz, İZSU’nun temel ilkelerinden olan su yatırımlarını havza ölçeğinde planlamak için çok önemli bir yere sahip. Bu projelerimizi sadece bugünü değil, geleceği de düşünerek planlıyor ve uyguluyoruz. Önümüzdeki elli yıl boyunca tek bir İzmirli’nin susuzluk çekmeyeceği bir içme suyu altyapısını İzmir’e kazandırıyor, gerekli yatırımları bugünden yapıyoruz." dedi.

PROJEYİ ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA BİTİRİYORUZ

Projelerden bahseden Tunç Soyer,"Bildiğiniz gibi Çeşme ilçemiz, dışardan muazzam bir nüfus çeken turizm merkezi. Yaz aylarında nüfusu 1 milyonu aşan Çeşme’de, içme suyu şebekesi ekonomik ömrünü tamamladığı için sürekli arızalar ve kesintiler yaşanıyordu. Bu nedenle Çeşme’nin su sıkıntısını çözecek tarihi bir yatırım olan Çeşme 1. Kademe İçmesuyu Şebekesi İkmal Projesi’ni hayata geçirdik. Germiyan, Ildır, Reisdere, Şifne, Yalı mahallelerinde 100 kilometrelik içme suyu hattının yenilemesinde sona yaklaştık. Projeyi önümüzdeki aylarda bitiriyoruz." dedi.

 

ÇEŞME’DE YÜRÜTTÜĞÜMÜZ ÇALIŞMANIN TOPLAM MALİYETİ TAM 595 MİLYON LİRA

İZSU’nun Çeşme’de yaptığı yatırım seferberliği, bununla sınırlı olmadığını söyleyen Başkan Soyer," İlçede içme suyu, altyapı ve arıtma hizmetleri için başlattığımız yatırımların üçüncü etap çalışmaları da sürüyor. Bu çalışmalarımız tamamlandığında, tam 350 kilometrelik bir hattın yenilenmesini sağlamış olacağız ve hangi mevsim, hangi yoğunlukta olursa olsun Çeşme’nin tamamında, içme suyu sıkıntılarını tamamıyla geride bırakmış olacağız. Çeşme’de yürüttüğümüz bu iki çalışmanın toplam maliyeti tam 595 milyon lira.

İçme suyuyla ilgili diğer dev yatırımımız ise Aliağa ilçemizde. Burada yapılacak yeni İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin yapımı bu yılın sonuda başlıyor. Bu yatırım 218 milyon liraya mal olacak.

SEFERİHİSAR KESİNTİSİZ SUYA KAVUŞUYOR

Seferihisar’da da ekonomik ömrünü tamamlamış olan toplam 249 kilometre uzunluğundaki 30 yıllık içme suyu hatlarını yeniliyoruz. İki yüz milyon liralık yatırımla yenilenen uzun ömürlü şebeke hattı sayesinde ilçede yaşayan vatandaşlarımız sağlıklı ve kesintisiz suya kavuşuyor.

TOPLAM BÜTÇE 152 MİLYON LİRA

Öte yandan metropol ilçelerimize içme suyu sağlayan Halkapınar Arsenik İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin kapasitesini yüzde 50 artırdık. Halkapınar Sular İşletmesi içerisinde yer alan mevcut tesisten sağlanan suya ek olarak yıllık 16 milyon metreküp kapasiteli yeni tesisin kurulumunu tamamladık.

Yakın zamanda ihale süreçlerini tamamlayıp yapımına başlayacağımız Halkapınar Kuyuları ve Gaziler Caddesi İçme Suyu İletim Hattı projesiyle ise 4 kilometrelik yeni iletim hattı ve 7 bin metreküplük içme suyu deposu kurulacak. Bu proje kapsamında ayrıca depolar ve arızalı iletim hatları da yenilenecek. Halkapınar’daki bu iki stratejik yatırımın toplam bütçesi 152 milyon lira.

 

YENİ BİR SU KAYNAĞI

Kiraz, Torbalı ve Ödemiş içme suyu şebekesi yenileme çalışmalarımıza da toplam 320 milyon lira ayırdık. Torbalı’daki imalatlarımız tamamlandı, Kiraz devam ediyor, Ödemiş ise başlamak üzere. Ödemiş ise başlamak üzere. Bu üç proje ile Küçük Menderes Havzası’na toplam 392 kilometre içme suyu şebeke hattı kazandırmış olacağız.

Tire’de ise Akçaşehir Kaynağı İçme Suyu İletim Hattı Projesi ile ilçemize yeni bir su kaynağı kazandırıyoruz. Sadece bu iletim hattı için ayırdığımız bütçe 150 milyon lira." ifadelerini kullandı.

 

YER ALTI SULARI ÇEKİLDİ

Yer altı suları iyice derinlere çekildiğine vurgu yapan Başkan Soyer," İZSU Genel Müdürlüğümüz, Küçük Menderes İçme Suyu Sondaj Kuyusu Açılması Projesi ile 100 adet yeni içme suyu kuyusu açıyor. Bu çalışmamız sayesinde Torbalı, Tire, Bayındır, Ödemiş, Kiraz ve Beydağ ilçelerinde susuzluk tehlikesi ortadan kalkmış olacak. 100 milyon liralık yatırımımız ve kesintisiz süren çalışmalarımız sonucunda 23 kuyunun imalatı tamamlandı, diğerleri de yapım aşamasında. Öte yandan, Foça ve Yenifoça’nın sağlıklı içme suyu ihtiyacını karşılamak için yıllık 11 milyon metreküp kapasiteli Foça Musabey İçmesuyu Arıtma Tesisi’ni kurduk. İzmir’in çevre yerleşimlerine kurulan ilk konvansiyonel içme suyu arıtma tesisi olan bu proje, Foça’daki yaklaşık 150 bin hemşerimize hizmet veriyor. Bu yatırım için 135 milyon lira harcadık.

Burada bahsedemediğim diğer tüm projelerle birlikte içme suyu yatırımlarına ayırdığımız toplam bütçe 2 milyar 717 milyon lira. Yerin altına yaptığımız bu yatırımlarla İzmir’in sadece bugününü değil, geleceğini de inşa ediyoruz. Çocuklarımızın ve torunlarımızın yaşamlarını teminat altına alıyoruz." dedi

YATIRIM İÇİN AYIRDIĞIMIZ BÜTÇE 600 MİLYON LİRA

İZSU’nun atık su konusunda yaptığı çalışmalarını aktaran Başkan Soyer,"Gururla ifade etmeliyim ki, TÜİK’in yayınladığı verilere göre İzmir, Avrupa Birliği standartlarında arıtma tesisi sayısı ve kişi başına düşen ileri biyolojik yöntemle arıtılmış su miktarında Türkiye’nin lider şehri konumunda. Hızla büyüyen Çeşme’nin atık su ve yağmursuyu şebeke sisteminin eksiklerinin tamamlanması amacıyla Alaçatı Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasitesini artırıyoruz. Ekim 2024’te tamamlamayı öngördüğümüz projemizle tesisin mevcut kapasitesi günlük 22 bin metreküpten yaklaşık 43 bin metreküpe çıkacak. Tek başına Çeşme’deki bu yatırım için ayırdığımız bütçe 600 milyon lira.Küçük Menderes Havzası’nda çevre kirliliğini önlemek ve havzanın temizliğini sürdürülebilir kılmak için ilçeye hizmet eden Torbalı Atık Su Arıtma Tesisi’nin kapasitesini ise üç kat artırarak 21 bin metreküpten 58 bin metreküpe çıkartıyoruz. Yapımına başladığımız İzmir’in en büyük ikinci kapasiteli atıksu arıtma tesisini kısa sürede hizmete alıyoruz.Torbalı’daki diğer yatırımımız ise Ayrancılar – Yazıbaşı Atıksu Arıtma Tesisi’nde devam ediyor. Kapasite artırım çalışmalarımız ile bu tesisimizin kapasitesini 3.5 kat artırıyor ve bölgenin endüstriyel atık sularının da tesise iletilerek arıtılmasını mümkün kılıyoruz. Torbalı’daki bu iki yatırımın toplam maliyeti 600 milyon lira. Öte yandan Kiraz Atıksu Arıtma Tesisi projemizle ilçemizin çok sayıda mahallesinde oluşan atık suların arıtılmasını sağlıyoruz. Bu yıl içerisinde ihale süreçlerini tamamlayıp başlatacağımız projeyle günlük 6 bin 800 metreküp su arıtılmış olacak. 200 milyon liraya mal olacak Kiraz tesisimiz 26 bin kişiye hizmet verecek." dedi

 

71. ATIK SU ARITMA TESİSİNİ 2024 YILINDA HİZMETE ALIYORUZ

Aliağalı vatandaşlarına bir müjde veren Başkan Soyer," Aliağa’ya içme suyu yatırımımızın yanında İzmir’in 71. Atık su arıtma tesisini, Yenişakran’da 2024 yılında hizmete alıyoruz. 30 bin metrekarelik alanda kurulacak olan ileri biyolojik arıtma tesisinin yapımı başladı. Yüksek teknolojisiyle günde 7 bin 609 metreküp evsel atık suyu arıtacak bu tesisimiz sayesinde bölgedeki koku sorununa da son veriyoruz. Aliağa’daki bu proje için ayırdığımız bütçe 205 milyon lira." İfadelerini kullandı.

 

PAKET ATIK SU ARITMA TESİSİ YAPACAĞIZ

Paket atık su artıma tesisine vurgu yapan Başkan Soyer,"Büyükşehir Yasası’ndan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve elbette İZSU’nun görev alanına sonradan dahil olan mahalleler oldu. Bu yerlerde, ne yazık ki herhangi bir bertaraf sistemi olmadığı için atık sular çevre kirliliği yaratıyordu. İZSU, işte bunun önüne geçmek adına kent genelinde 40 adet Paket Atıksu Arıtma Tesisi projesini hayata geçiriyor. Böylece hızlı ve yerinde çözümler üreterek şehrimizi çevre kirliliğinden korumuş olacağız.Bu kapsamda ilk etapta Tire, Ödemiş, Kiraz, Bayındır, Aliağa, Kemalpaşa, Bergama, Seferihisar, Menderes, Menemen, Karaburun ve Çeşme ilçelerinde toplam 40 adet portatif modüler paket atık su arıtma tesisi yapacağız. Verimli tarım arazilerinin ve aktif hayvancılığın olduğu bölgelerde açacağımız bu tesislerimiz sayesinde arıtılmış atık su kalitesini artırarak ve filtrasyon sistemini dahil ederek çevre kirliliğinin önüne geçeceğiz. Bu yılın sonunda tamamlanacak 40 yeni tesis için harcayacağımız bütçe 235 milyon lira. Arıtma tesisleri inşa etmenin yanında yeni kanalizasyon şebekeleri de kuruyoruz. Bu kapsamdaki en büyük yatırımlarımız Torbalı ve Menderes ilçelerimizde. Torbalı’ya 366 milyon, Menderes’e ise 185 milyon lira yatırım yaparak toplam beş mahallemizin atık su taşıma hatlarını yeniliyoruz. Bu ikinci hedefimize ayırdığımız toplam bütçe, tam 4 Milyar 921 Milyon lira." dedi.

 

7 BİN METREKÜP KAPASİTELİ...

Kuraklıkla mücadele kapsamında konuşan Başkan Soyer ," Bayındır Hasköy Atıksu Arıtma Tesisi’ne geri kazanım ünitesi kurduk. Yıllık 1 milyon metreküp kapasiteli bu geri kazanım ünitesi sayesinde “A sınıfı sulama suyu” kalitesinde su elde ettik. İZSU tarafından bu geri kazanılmış atık sular çok yakında tarımsal üretim için çiftçilerimize verilecek. Geri kazanılmış atık sular ile ilgili bir diğer projemizi, Çeşme Reisdere TOKİ Atıksu Arıtma Tesisi’nde hayata geçirdik. Bu tesisimizde kurduğumuz geri kazanım ünitesi ile 1500 metreküp “B sınıfı” atık su elde ediyor ve geri kazanılmış atık suları, kentsel yeşil alan sulamasında kullanıyoruz.Atık suların geri kazanımı ile ilgili bir adımı da tarımsal üretimin merkezlerinden biri olan Tire ilçemizde atıyoruz. 2023’ün sonunda yapacağımız ihaleyle Tire Atıksu Arıtma Tesisimize bir geri kazanım ünitesi kuruyoruz. Böylelikle, günlük 7 bin metreküp kapasiteli tesisimizden A sınıfı sulama suyu elde edilecek ve uygun fiyatla üreticilerimize sunulacak.Üçüncü hedefimiz altında yaptıklarımızın bir diğer önemli başlığı ise su havzalarını korumak. Tahtalı Barajı ve Kutlu Aktaş Barajı havzaları önümüzdeki dönemde öncelik verdiğimiz iki önemli bölge." dedi.

 

YAĞMUR SUYU İLE KANALİZASYON HATLARINI BİRBİRİNDEN AYIRACAĞIZ

“Yaşayan Körfez” programının üç ana ayağını anlatan Başkan Soyer," Birincisi, Körfez’e gelen kirlilik kaynaklarını sıfırlamak. Hepinizin bildiği gibi, İzmir için kurulan su altyapısı geçmişte “birleşik sistem” olarak inşa edilmiş. Yani yağmur ve kanalizasyon suları aynı hatlarda birleşerek doğrudan Çiğli Arıtma Tesisi’ne akıyor. Kurulu altyapı, yağmurlu havalarda gelen su miktarını kaldıramadığı için fazla sular savaklar vasıtasıyla Körfez’e akıyor. Çiğli Arıtma Tesisimiz 23 yıl önce faaliyete geçmesine rağmen, birleşik sistem nedeniyle o gün bu gündür yağmurlu günlerde Körfez’e şehir merkezinden kanalizasyon suları karışmaya devam ediyor.Biz göreve geldikten sonra “Yaşayan Körfez” programımızın ilk müdahalesi işte bu konu oldu. Bu doğrultuda, yağmur suyu hatlarını ve arıtmaya giden kanalizasyon hatlarını birbirinden ayırarak Körfez’e olan kanalizasyon akışını sıfırlıyoruz. Son üç yılda Körfez’e açılan 220 kilometrelik yağmur suyu hattını tamamladık. 2023’te ise yaklaşık 7 milyar liralık dev bir yatırımla 270 kilometre yağmur suyu hattı daha yapacağız. Yatırımlarımız Balçova’dan Çiğli’ye kadar Körfezin etrafını saran tüm merkez ilçeleri kapsıyor. Önümüzdeki beş yılda bu zorlu, meşakkatli ve çok büyük bütçe gerektiren yolu tamamlayarak İzmir’in yağmur suyu ile kanalizasyon hatlarını birbirinden tümüyle ayıracağız. Tüm atık sular arıtma tesislerimize, yağmur suları ise hiç kirlenmeden doğrudan Körfez’e akacak." dedi.

 

ÜÇ AYRI NOKTA

Başkan Soyer,"“Yaşayan Körfez” programımızın ikinci ayağı ise İzmir kent merkezinin arıtma kapasitesini artırmak ve birden fazla noktaya yaymak.An itibarıyla şehir merkezinin arıtma faaliyetlerinin neredeyse tümü tek bir noktada, yani Çiğli Arıtma Tesisi’nde toplanmış. Yapıldığı tarihte son derece cazip olan bu merkezi çözüm, İzmir’in hızla büyümesi nedeniyle zaman içinde fizibilitesini ne yazık ki yitirdi. Çünkü bu tesiste arıtmanın gerçekleşebilmesi için Narlıdere’den Çiğli’ye kadar uzanan merkez ilçelerin tümünün kanalizasyonu elektrik gücüyle, Körfezi güneyden kuzeye doğru dolaşarak arıtma tesisine varıyor. Bunun şehrimize maliyeti öylesine yüksek ki bu işlem için ödediğimiz elektrik parasıyla İzmir’e her iki yılda bir yeni arıtma tesisi kurabiliyoruz. İşte bu nedenle bir taraftan arıtma tesislerimizin kapasitesini büyütürken diğer yandan kent merkezinin arıtmasını üç ayrı noktaya yayma kararı aldık. İzmir için tümüyle yeni olan bu vizyon şöyle: Çiğli Arıtma Tesisi,Güneybatı Arıtma Tesisi Kapasite Artışı Karabağlar Arıtma Tesisi

 

SIFIR KİLOMETRE AYARLARINA TAŞIDIK

Tesisle ilgili ayrıntıları aktaran Başkan Soyer,"Her şeyden önce Çiğli Arıtma Tesisi’nin kurulu gücünü iyileştiriyoruz. Bugüne kadar faal olan birinci, ikinci ve üçüncü fazlar ne yazık ki yüzde yüz verimle çalışmıyordu. 250 milyon liralık bir yatırımla, 23 yıl önce kurulmuş tesisi tümüyle revize ederek sıfır kilometre ayarlarına taşıdık." dedi.

 

ÇİĞLİ ARITMA TESİSİ DÖRDÜNCÜ FAZ

Çiğli Arıtma Tesisi dördüncü faz ihalesinin tamamlandığının haberini veren Başkan Soyer,"10 yıldır defalarca ihaleye çıkılan fakat bir türlü sonuçlanamayan Çiğli Arıtma Tesisi dördüncü faz ihalesini tamamladık. Arıtma tesisimizin dördüncü faz ihalesi dün, yani 26 Nisan’da gerçekleşti. Mevzuattaki tüm darboğazlara ve yaşanan tüm ekonomik sıkıntılara karşın 600 milyon bütçeli bu devasa yatırımı ihale ettik ve İzmir’e kazandırdık. Görev süremiz içinde dördüncü fazı kullanıma açacağız." ifadelerini kullandı.

 

KÖRFEZ DERİN BİR NEFES ALACAK

İzmir şehrinin atık arıtma kapasitesini büyütmek için yürütülen çalışmaları anlatan Başkan Soyer,"Bu konuda İzmir şehircilik tarihinde devrim niteliğinde iki adım atıyoruz. İlki, Güneybatı Arıtma Tesisi’nin kapasitesini membran biyoreaktör teknolojisini kullanarak artırıyoruz. Bu yatırımın bedeli 400 milyon lira. Buna bağlı olarak ise Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’ne giden Narlıdere Altıevler ve Huzur mahallelerinde hizmet veren mevcut kolektör hattını, Çiğli yerine Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisi’ne yönlendiriyoruz. Bu kapsamda, Narlıdere’nin tamamında halihazırda bulunan atıksu hattı yenilenerek 8.8 kilometre atık su hattı imalatı yapılacak. Bu çalışmanın maliyeti ise 105 milyon lira. Her iki çalışma da 2024’ün üçüncü çeyreğinde tamamlanacak ve Körfez derin bir nefes alacak. Son olarak, şehrimizin atık su altyapısına yepyeni bir çözüm getiriyoruz. Gaziemir, Buca ilçelerinin tamamına ve Karabağlar ilçesinin yüzde elli nüfusuna hizmet vermek üzere Karabağlar’daki İZSU yerleşkesinde son nesil bir atıksu arıtma tesisi kuruyoruz.Bir çok modern şehirde olduğu gibi yeraltında kurulacak olan bu tesis, günde 100 bin metreküp su arıtma kapasitesine sahip. İleri biyolojik ve sulama suyu standardında deşarja imkan veren bu yeni tesisimizin fizibilite çalışmaları başladı. Bu tesis, Çiğli’ye giden yükü yüzde 15 oranında hafifleterek Körfez’in temizliğine çok ciddi katkı sağlayacak. İç bölgelerde zaman zaman kokuya neden olan yavaş kanalizasyon akışını hızlandıracak. Öte yandan, bu tesiste arıtılmış atıksuların Meles Çayı’na verilmesiyle, Meles’e tatlı su kaynağı yaratılarak kent merkezinde ekolojik bir koridor oluşturulacak. 2026 yılında tamamlanacak 850 milyon liralık bu yatırımımızın bir özelliği de EXPO 2026 projemizin de bütünleyici bir parçası." İfadelerini kullandı.

 

İKİ TEMEL ÇIKTI

Başkan Soyer,"Yaşayan Körfez Programı’nın son ayağı ise arıtma sonrası süreci yönetmek. Çünkü kanalizasyon sularını arıtmak tek başına yeterli değil, her arıtma tesisinin iki temel çıktısı var, arıtılmış su ve çamur. Tesislerin bu iki çıktısını iyi yönetemezseniz bunlar bir süre sonra atık suyun kendisi kadar, hatta bundan daha büyük bir sorun haline gelebiliyor.

 

Bu kapsamda atılan beş temel stratejik adımı sıralayan Başkan Soyer:

1. Çiğli Arıtma Tesisi’nin çevresindeki çamur depolama alanlarını boşaltıyor ve bu alanda ekolojik restorasyon uyguluyoruz. Sadece bunun için ayırdığımız bütçe 750 milyon lira. 20 yılı aşkın süreyle birikmiş çamuru bu bölgeden 5 yılda tümüyle uzaklaştıracağız.

2. 2013 yılında devreye alınan Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi çamur çürütme ve kurutma ünitesinde zaman içerisinde oluşan yıpranma nedeniyle revizyon ve kapasite artışı yapıyoruz. 800 milyonluk bu yatırım sayesinde artık arıtma tesisinin çevresinde çamur birikmeyecek. Kurutulan çamur, çimento üretimi ve benzeri süreçlerde yakıt olarak kullanılarak yeniden ekonomiye kazandırılacak.

3. Halihazırda Çiğli Arıtma Tesisi’nden çıkan arıtılmış atık sular iç körfeze dökülüyor. Biz, 200 milyon liraya mal olan bir derivasyon kanalı açarak atık su deşarj noktasını değiştiriyoruz. Arıtılmış tatlı suları Eski Gediz yatağına ve buradan da Orta Körfez’e taşıyoruz. Böylelikle, arıtılmış atık suların iç körfeze yönelik koku baskısını ortadan kaldırıyoruz. Projemizin yapımı Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın iznini takiben başlayacak ve kısa sürede tamamlanacak.

4. Ayrıca, günde 605 bin m3 kapasiteli Çiğli Arıtma Tesisi’nin çıkışına günde 200 bin m3 kapasiteli geri kazanım ünitesi kurarak kazanılmış atık suları tarımsal ve kentsel kullanıma yönlendiriyoruz. 1 milyar liralık bu büyük yatırım Körfez kıyılarındaki dalyanların ekolojik restorasyonu ve balık stoklarının yeniden çoğalması için de tarihi bir öneme sahip. Projemizin yapım ihalesi 2023 sonunda gerçekleşecek.

5. Son olarak, körfezde sığlaşma kaynaklı koku sorununun da önüne geçiyoruz. Körfez’e akan derelerin getirdiği teressübat ile 0.5 metreye kadar sığlaşan dere çıkış ağızlarında eksi 4 metreye kadar deniz tabanında tarama çalışması yaparak kokuya neden olan malzemeleri alandan uzaklaştırıyoruz. Bornova Deresi, Bostanlı Deresi, Peynircioğlu Deresi çıkış ağızlarında 420 bin metreküplük tarama çalışması gerçekleştirdik. Ayrıca Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi çıkış noktasında sığlaşan alanda dip taraması yapıyoruz. Tarama çalışmalarından çıkan çamurlarla Çilazmak Dalyanı’nın rehabilitasyonunu sağlayacak ve Körfez’in balık çeşitliliğinin korunmasına katkıda bulunacağız. Bu konudaki izin süreçleri de İZSU Genel Müdürlüğümüz tarafından yürütülüyor.

Titiz bir bilimsel planlamayla hazırlanan “Yaşayan Körfez” programımız için ayırdığımız bütçenin toplamı 11 milyar 95 milyon lira. Elinizdeki kitapçıklarda sizlerle paylaşılan tüm projelerin toplam maliyeti ise yaklaşık 20 milyar lira. " dedi.

 

ADANMIŞLIĞIMIZIN BİR ESERİ

Başkan Soyer," İZSU’nun yatırım bütçesinin yarıdan fazlasını İzmir kent merkezinin on yıllardır bekleyen altyapı sorunlarını çözmek ve çocuklarımıza tertemiz bir Körfez bırakmak için ayırdık.Bilmenizi isterim ki biz bu şehre ve tüm ülkemize refah, adalet ve özgürlük getirmek için çalışıyoruz.Bugün sizlerle paylaştığımız yüz proje, birer teknik yatırım olmaktan çok, bu adanmışlığımızın bir eseridir.Bu yolculuğumuzun bir parçası olan tüm İZSU ailesine ve başta Genel Müdürümüz Ali Hıdır Köseoğlu olmak üzere İZSU yöneticilerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum." ifadelerini kullandı.

 

ŞEHRE MAKYAJ YAPMAK YERİNE

İzmir için canla başla çalıştığını söyleyen Başkan Soyer,"İzmir halkına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Çünkü bütün bu altyapı yatırımları bu şehirde yaşayan herkesin konforunu bozan toz, toprak ve çamur demek. Fakat bu yapılanlar, uzun vadede çocuklarımız ve torunlarımız için çok daha yaşanabilir bir kent kurmak anlamına geliyor. Çünkü biz bu şehre makyaj yapmak yerine, onun sağlığını korumak ve topyekün yaşam kalitesini artırmak için canla başla çalışıyoruz.Tüm İzmirlilerin içi rahat etsin ki, İZSU faturalarıyla tahsil edilen ücretler, sadece verilen hizmetin değil, aynı zamanda bu dev bütçeli yatırımların kaynağıdır." dedi.

 

TÜM MUSLUKLARDAN İÇİLEBİLİR SU AKIYOR

İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köse," İzmir’in İZSU Genel Müdürlüğü'nün ev sahipliğinde düzenlenen "Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında İZSU'dan 100 dev proje" etkinliğimize hoş geldiniz. Bugün Başkanımız Sayın Tunç Soyer'in "İzmir'i doğayla uyumlu yaşamın öncü şehri" yapma hedefi doğrultusunda oluşturduğumuz stratejiyi ve bu hedefe odaklanan birbirinden önemli projeleri sizlerle paylaşmak için bir aradayız. Son 4 dört yılda hedeflerimize ulaşma yönünde büyük mesafeler kat etmenin mutluluğunu ve artık yeni bir safhaya geçmenin heyecanını yaşıyoruz. Birazdan sözü Sayın Başkanımıza bırakacağım ve kendisi sizlere bugün burada toplanmamıza neden olan ve böylesine heyecanlı olmamıza yol açan vizyonu, önümüzdeki 1 yıl içinde hayata geçirilecek projeleri anlatacak. Ama öncesinde ben sizlere İZSU'dan biraz bahsetmek istiyorum. 30 ilçemizin tamamı, 12 bin kilometre kare yüzölçümü, 5 milyona ulaşan bir nüfus, 2 milyonu bulan abonelik sayısı... İşte; İZSU Genel Müdürlüğü'nün hizmet verdiği alan ve bu hizmetlerden yararlanan kitle... Bütün İzmir ve bütün İzmirliler... Yani özetle, Merkezden, en uzak köye kadar her yerde, her mahallede, her binada biz varız. 365 gün 24 saat kesintisiz görev başındayız. Suyun kaynağından çıkarılıp içme suyu haline getirilmesi, ardından tüm şehre ulaştırılması, atık suların toplanıp arıtma tesislerine iletilmesi ve orada arıtılması, Su havzalarının korunması, şehrin afetlere dirençli hale getirilmesi, iklim krizi nedeniyle değişen yağış rejiminin sellere neden olmaması için gerekli Derelerin ıslahı, temizliği ve körfezimizin temizlenmesi... yatırımların yapılması, Tüm bu faaliyetlerin içinde IZSU Genel Müdürlüğümüz var... Üstelik büyük bir başarı hikayesinin kahramanı olarak gururla söylüyorum ki bugün şehrimizdeki tüm musluklardan içilebilir su akıyor. Bugün İzmir'in yüzde 99'u atık su arıtma hizmetlerinden yararlanıyor. Bugün Türkiye'de en yüksek oranda Avrupa Birliği standartlarında ileri biyolojik arıtma yapan kent konumundayız. Ve bugün İzmir tarihinin en büyük altyapı yatırımlarına imza atıyoruz” dedi.

 

İZMİR'İN EN HAYATİ SORUNLARINI ÇÖZÜYORUZ

Ali Köse, “Bu yıl temelini atıp bir yılda bitireceğimiz 100 proje ile İzmir'in en hayati sorunlarını çözüyoruz. Mesela İzmir'in en değerli varlığı körfezi yaşatmak ve Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında körfez kirliliği gibi bir sorunun varlığını yaşamımızdan çıkarmak için tüm gücümüzle çalışıyor, bütçemizden çok büyük bir pay ayırıyoruz. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi'nin revizyonu ve kapasitesini artırmak için yürüttüğümüz projeleri ve bu anlamdaki çok önemli gelişmeleri birazdan sayın başkanımız sizlerle paylaşacak. İklim krizi ile mücadele hedefi doğrultusunda içme suyu hatlarını yeniliyor, toprak altındaki su kayıp ve kaçaklarını engelliyoruz. Arıtma tesislerimizden çıkan suyu geri kazanarak tarımsal kullanıma sunuyoruz. Sondaj kuyuları açarak kırsalda yaşam ve üretimin devamını sağlıyoruz. Tesislerimizin ihtiyaç duyduğu temiz enerjiyi üretmek için yatırımlar yapıyoruz. Selleri ve taşkınları önlemek için yağmur suyu ayrıştırma yatırımlarını hayata geçiriyoruz. 200 noktada yaptığımız yatırımlarla su baskınlarının önüne geçtik. Şimdi sırada çok daha büyük ve çok daha önem taşıyan projelerimiz var. Bugün Sayın Başkanımızın açıklayacağı 100 projeyle birlikte İZSU Genel Müdürlüğü'nün ülkemizi aşan bir vizyonla dünyada örnek gösterilecek bir atılımın eşiğinde olduğunu göreceksiniz” dedi.

İZMİRLİLERE SONSUZ TEŞEKKÜRLER

İZSU Genel Müdürlüğü gelenekleri olan, tarihsel köklerine bağlı bir kurum olduğunu ifade eden Köse, “Bir kamu kurumu olmanın gerektirdiği ciddiyet ve sorumluluğu taşıyan, zaman ve koşul tanımayan, bilimsel veriler ışığında teknik çözümler üreten, halka hizmet etmenin temel görevleri olduğunu bilen bir teşkilattır İZSU... Böylesine prestijli bir yapının genel müdürlüğünü yapma onuruna beni layık gören Başkanımız Sayın Tunç Soyer'e, kurumumuzun özverili çalışanlarına, liyakatli yöneticilerine ve her zaman desteklerini arkamızda hissettiğimiz İzmirlilere sonsuz teşekkürlerimi arz ederim” ifadelerini kullandı.