Bozdağ'dan 'Erdoğan'ın adaylığı' açıklaması: Anayasa'ya da yasalara da uygundur

TAKİP ET

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 'Sayın Cumhurbaşkanı'mızın adaylığı Anayasa'ya da yasalara da uygundur. Adaylık konusunda hukuken bir şüphe yoktur' açıklamasında bulundu.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 'Sayın Cumhurbaşkanı'mızın adaylığı Anayasa'ya da yasalara da uygundur. Adaylık konusunda hukuken bir şüphe yoktur' açıklamasında bulundu.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, gazete, televizyon ve ajansların Ankara temsilcileriyle Dikmen Hakimevi'nde, 2022 Yılı Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirdi, soruları cevapladı.

Başörtüsü teklifi konusunda bazı muhalefet partilerinin randevu vermediği hatırlatılarak, Cumhur İttifakı'nın süreci nasıl işleteceğine dair soruyu cevaplayan Bozdağ, bunun kamuoyuna yansıyan gerekçesinin Anayasa teklifinin içeriğine ilişkin bir reddi içermediğini belirtti. Bozdağ, "Bu konu, Meclisten büyük bir uzlaşmayla geçmesi için tam uygun bir zeminde ve zamanda gelmiş durumda. Gündeme getiren de biz değiliz, Sayın Kılıçdaroğlu'dur" cevabını verdi.

'Bu düzenlemelere kökten karşı çıkmayı Türk halkı affetmez'

"Yasal güvence istenen bir konuya, 'anayasal güvence geliyor' diye karşı çıkacaklarsa, çıkmak isteyeceklerse onların bileceği iş" ifadesini kullanan Bozdağ, "Yani herkes sorar, 'Sen yasal güvence istedin. anayasal güvence geliyor. Daha büyük bir güvenceye niye karşı çıkıyorsun?' derler" diye konuştu.

Altılı masanın ortak bildirisinde birtakım önerilerin olacağının aktarıldığını belirten Bozdağ, şöyle devam etti:

"İpe un sermek için bahane mi arıyorlar, yoksa destek vermek için bir şey mi yapmak istiyorlar? İkisi arasında gidip geliyorum. Yani umarım sermezler. Umarım bu konuda herhangi bir bahane üretmeye girmezler. Çünkü çok açık. Yani ailenin korunmasıyla ilgili maddeye hangi saikle karşı çıkacak? Merak ediyorum, görelim ne diyecekler? Hem başını açan, hem başını örten kadınların hakkını, anayasal düzeyde koruyan bu düzenlemeye nasıl karşı çıkacaklar? Bu düzenlemelere kökten karşı çıkmayı Türk halkı affetmez."

Cemaat davalarının bilançosu

Bakan Bozdağ, kesinleşen Gülen Cemaati davalarına ilişkin bilgiler verdi.

Açılan 289 fiili darbe davasında 8 bin 725 kişinin yargılandığını, bin 634'ünün ağırlaştırılmış müebbet, bin 366 kişinin müebbet, bin 891 kişinin süreli hapis cezası olmak üzere toplam 4 bin 891 kişinin ceza aldığını bildiren Bozdağ, sanıklardan 2 bin 870 kişinin beraat ettiğini, 964 kişi hakkında da ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiğini aktardı.

Cemaat davaları kapsamında "silahlı terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla 203 bin 511 dosyanın karara çıktığını, derdest dosya sayısının 64 bin 58 olduğunu aktaran Bozdağ, derdest dosyalarda 107 bin 492 kişinin yargılandığını, karara çıkan dosyalarda ise 577 bin 616 kişi hakkında hüküm verildiğini bildirdi.

Bozdağ, tutuklu sayısının bin 299, adli kontrol altında olan kişi sayısının 22 bin 636, yakalama kararı bulunan kişi sayısının 29 bin 93, hükümlü sayısının ise 16 bin 212 kişi olduğunu ifade etti.

Hükümlülerin sosyal medya kullanımı

Adalet Bakanı Bozdağ, hükümlülerin sosyal medya kullanamayacağını ancak adlarına açılan hesaplardan avukat ve aileleri aracılığıyla paylaşım yapılabildiğini söyledi.

Bu konuda çalışma yapıldığını bildiren Bozdağ, dünyadaki örneklerin incelendiğini, değerlendirme yapılmasının ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

Bozdağ'ın açıklamaları, Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın yaptığı paylaşımların engellenmesinin önünün açılabileceği şeklinde yorumlandı.

'Sistemsizlik önerisi'

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun, "Biz altı lider ortak imzayla karar alacağız" şeklindeki açıklamaları anımsatılarak, "bunun yeni bir sistem önerisi olup olmadığı" sorulan Bozdağ, bunun "sistemsizlik önerisi" olduğunu söyledi.

Anayasa'nın 8'inci ve 104'üncü maddelerini anımsatan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Yürütme yetkisi ve görevi Anayasa ve kanunlara göre cumhurbaşkanı tarafından kullanılır. 104'üncü maddede cumhurbaşkanı, devletin başıdır, yürütme yetkisi ve görevi cumhurbaşkanına aittir. Bu iki madde yürütme yetkisinin münhasıran cumhurbaşkanına ait olduğunu gösterir. Çünkü cumhurbaşkanı bu sistemde yürütme organıdır. Halkın seçtiği daha önceki parlamenter sistemde olduğu gibi adı cumhurbaşkanı olan cumhurbaşkanıyla şimdiki Cumhurbaşkanı'nın adı dışında benzer hiçbir yönü yok. Çünkü o temsili görevi olan bir cumhurbaşkanı, bu doğrudan yürütme organı cumhurbaşkanı. Eskiden Bakanlar Kurulu kararı olurdu. Sistem bambaşka bir yerde. Dolayısıyla cumhurbaşkanına ait yetkileri başkalarının kullanmak istemesi ve 'Kullanacağız, imzamız olmadan olmaz' demesi, 'Protokole yazacağız' demesi bana darbecileri hatırlatıyor."

Geçmişteki darbelerde Milli Birlik Komitesi, Milli Güvenlik Konseyi ve Yurtta Sulh Konseyi'nin yer aldığını aktaran Bozdağ, "Şimdi bunlar darbecilerin 27 Mayıs'ta, 12 Eylül'de yaptıklarını demokratik bir seçimle eğer mümkün olursa ki öyle bir şey de gözükmüyor, boş yere kendi kendilerini yoruyorlar. Ama halk çok net bu konuda. Cumhurbaşkanı adaylarına şimdiden kabul ettirmeye çalışıyorlar. Yani 'Biz konsey kuracağız, eşgüdüm konseyi' dedi Sayın Karamollaoğlu. Sayın Davutoğlu daha ileri götürdü" ifadelerini kulandı.

Bu şekilde cumhurbaşkanı adayının vatandaşa verdiği sözleri yerine getiremeyeceğini söyleyen Bozdağ, "Sayın Davutoğlu'nun dediği olursa dün de Cumhurbaşkanı söyledi, bu Anayasa'nın yürütmeye ilişkin hükümlerinin kısmen askıya alınmasıdır ve hükümetin görevinin başkaları tarafından Anayasa'ya aykırı olarak fiilen gasp edilmesidir. Anayasa'yı ihlal olur ve sivil bir darbedir. Bu darbe teşebbüsüyle, sivil darbe hükümeti etkisiz kılmakla, hükümeti yetkisiz kılmakla, hükümeti kenara atmak arasında hiçbir fark yoktur" diye konuştu.

'FETÖ'nün silahlı terör örgütü olduğunu bizden daha iyi ABD bilir'

Bazı Cemaat mensuplarının iade taleplerinin çeşitli ülkeler tarafından reddedilmesine ilişkin soruyu yanıtlayan Bozdağ, konuyla ilgili süren davaların bulunduğunu, "FETÖ'nün gerçek kimliğini ortaya çıkaran adli süreçlerin işletildiğini" bildirdi.

"FETÖ'nün silahlı terör örgütü olduğunu bizden daha iyi ABD bilir" ifadelerini kullanan Bozdağ, "Türkiye düşmanlarını ve Türk düşmanlarını özel himayeye mazhar terörist statüsünde koruyorlar" dedi.

'Sayın Cumhurbaşkanı'mızın adaylığı Anayasa'ya da yasalara da uygundur'

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hukuken yeniden cumhurbaşkanı adayı olamayacağı yönündeki açıklamaların sorulduğu Bozdağ, "Bunlar hukuk uydurmaya çalışıyorlar" diye yanıtladı.

Erdoğan'ın adaylığının Anayasa ve yasalara uygun olduğunu söyleyen Bozdağ, şöyle devam etti:

"Sayın Cumhurbaşkanı'mızın adaylığı Anayasa'ya da yasalara da uygundur. Adaylık konusunda hukuken bir şüphe yoktur. Adaylık Anayasa'ya göre Cumhurbaşkanı'mızın anayasal hakkıdır. Çünkü bakarsanız Anayasa'nın 101'inci maddesiyle 75 ve 77'inci maddesinin yürürlüğünü düzenleyen o kanunun 18'inci maddesi der ki Anayasa'nın 75, 77 ve 101'inci maddelerinin ilk seçim takviminin ilan edildiği tarihte yürürlüğe girer. İlk seçim ne zaman oldu? Bu 17 değişikliğinden sonra 2018'de oldu. Dolayısıyla bu maddelerin yürürlük tarihi 2018'dir. Sayın Cumhurbaşkanı'mız o zaman ilk defa yürütme organı devletin başı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk başkanı olarak seçilmiştir ve 2023'teki seçimi ikinci seçimdir. Anayasa çok açık. Hiç yoruma ihtiyaç yok. Yoruma da izin vermiyor. Bu maddelerin yürürlüğünü koyuyor. Siz yürürlüğünü 2018'de başlatan Anayasa hükmüne rağmen, 'Geçmiştekinin adı da cumhurbaşkanıydı, o da iki defa seçiliyordu. Sizin bu yeni hakkınızı geçmişteki hakkınızdan mahsup ederiz.' diyen bir yorum yapılıyor. Bu kabul edilemez. Hiçbir hak bir defa geçmişte kullanıldı diye mahsup edilemez."

Bozdağ, artık Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adaylığının tartışma konusu yapılmasının bırakılması gerektiğini ifade ederek, "Boş yere orada enerji harcamalarına hacet yok. Ama yok şunu diyorlarsa 'Tayyip Bey meydana çıkarsa biz bunu yenemeyiz. Hiç olmazsa adaylığını engellersek biz avantajlı oluruz' diyorlarsa, uğraşsınlar. Engellik bir şey yok. Çünkü Anayasa açık, yasa açık, Anayasa Mahkemesi kararı açık. Burada herhangi bir Anayasa'ya aykırılık kesinlikle söz konusu değil" diye konuştu.

Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu'nun birleştirilmesi konusunda geçmişte çalışma yaptıklarını ama gerçekleşmediğini belirten Bozdağ, "Yeni dönemde biz bunları birleştireceğiz, tekleştireceğiz. Bu tartışmaları sona erdiren bir adım atacağız" dedi.

Bozdağ, Cumhurbaşkanının seçimi yenileme kararı alma yetkisinin "Meclisin feshi" olarak anlatıldığını ancak bunun doğru olmadığını iddia etti.

Açık cezaevindekilere Covid-19 salgını nedeniyle verilen iznin süresinin 31 Temmuz'da dolacağı hatırlatılarak, sürenin uzatılıp uzatılmayacağı ve yeni bir infaz düzenlemesi yapılmasının gündemlerinde olup olmadığı sorulan Bozdağ, her iki konunun da şu an gündemlerinde olmadığı cevabını verdi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 13 Kasım 2022'de İstanbul İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısına ilişkin de Hazni Gölge'nin Bulgaristan tarafından Türkiye'ye iade edildiğini anımsattı.

HDP'nin kapatılması davası

Bozdağ, HDP'nin kapatılma davasına ilişkin soruya karşılık, yargı sürecinin devam ettiğini, bu konuda kanaat paylaşmayı doğru bulmadığını söyledi.

Davanın ne zaman sonuçlanacağının sorulması üzerine Bozdağ, "Davalı parti temsilcileri savunmalarını yaptıktan sonra, savunmanın yapıldığı gün de karar verebilir, karar için ayrı bir güne de duruşmayı tehir edebilir. Bu tamamen mahkeme başkanının takdirinde. Bu konuda bizim söyleyeceğimiz şey o. Mahkemenin kararı her ne yönde olursa olsun bizim yapmamız gereken o karara saygı duymaktır. Bundan daha fazla söylememiz de yanlış olur" dedi.

'Halk mağduru destekler ama mağdura yatanı desteklemez'

Yargı üzerinden siyaset yürütmenin doğru olmadığını dile getiren Bozdağ, "Hepimizin bu konularda dikkatli olması lazım. Siyaseti bu işe bulaştırmak isteyenler, bu işin üzerinden siyasi rant peşinde koşanlar... Yani ben daha önce de söyledim, halk mağduru destekler, mağdura destek olur ama mağdura yatanı desteklemez. Bunlar mağdura yatıyorlar ama mağdura yatmayı da beceremediler" dedi.

Bozdağ, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutumunu da eleştirerek, şunları söyledi:

"Şöyle bir bakın o fotoğrafa, yani böyle kucaklaşma, hiçbir mağdur fotoğrafı ona benziyor mu? Ben sunuculuk yapan bir mağdur görmedim. Siz gördüyseniz söyleyin, birisi mağdur olmuş da mağduriyetiyle ilgili toplantı yapılıyor, bir sürü insan, sunucu mağdur olan. Siyasi istismar yapıyorlar. Halk bunu gördü, senaryoyu gördü, senaristi gördü, oyuncuları gördü. Bekledikleri siyasi rantın orada olmadığını düşünüyorum. Bunu daha fazla uzatmaya gerek yok." (AA)

bekir bozdağ adalet bakanlığı