Ceren Özdemir, Fatma ve Habibe kardeşlerin ismi Çiğli'de ölümsüzleştirildi

TAKİP ET

Erkek cinayetine kurban giden Ceren Özdemir, Habibe Çevik  ve kardeşi Fatma Akta'ın Çiğli'de ölümsüzleştirildi. Çiğli Belediyesi öldürülen kadınların adının verdiği parkların açılışını bugün CHP Kadın  Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka'nın katılımı ile Çiğli Balatçık'ta gerçekleştirdi.

Oktay Güçtekin/ Çiğli Belediyesi kadın cinayetine kurban giden Habibe Çevik ve kardeşi Fatma Akta ve Ceren Özdemir’in isminin ölümsüzleştireceği parkların açılışı bugün Çiğli Balatçık’ta gerçekleştirildi. Ceren Özdemir’in isminin verildiği  Balatçık’taki parkta gerçekleştirilen açılış töreninde Köyiçi’nde yapılan Habibe ve Fatma kardeşler Parkı’nın da açılışı gerçekleştirilmiş oldu.  Park açılısına Cumhuriyet  Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, CHP İzmir Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, CHP İzmir Büyükşehir Belediyesi Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç  ve çok sayıda vatandaş katıldı. Koronavirüs nedeniyle pandemi kurallarına uyulan törende girişlerde katılımcıların ateşi ölçülürken, maske dağıtımı da gerçekleştirildi.

“İstanbul Sözleşmesi yaşatılsaydı kadınlar hayatta olacaktı”
 Konuşma yapan katledilen Fatma Akta’ın  kızı Figen Akta İstanbul Sözleşmesi’nin önemine dikkat çekti. Akta “Biliyorsunuz geçen sene 19 Ağustos'ta annem öldürüldü. Aynı gün içinde acı yaşadı ancak pes etmedim annem bana her ne olursa olsun yüzünden gülümsemeyi eksik etmememi söyledi. O yüzden annemin mezarını kazarken gülümsedim. Çünkü ona söz verdim. Buraya geldiğimde ilk günkü haberi aldığım anı yaşıyorum. Bana cenazesini göstermediler bile. Ancak söylenen o güzelliğini hiç kaybetmedi. Söylenen sadece gözlerinin altında morluk olduğuydu. Eğer İstanbul Sözleşmesi yaşatılsaydı tüm öldürülen kadınlar hayatta olacaktı. Ancak şuan tek yapabildiğimiz şey hayatını kaybeden kadınların mezarına çiçek dikmek” dedi.
 
“Erkek egemen toplum anlayışından çıkmamız gerekiyor”
Söz alan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Büyükşehir Belediyesi Grup Sözcüsü ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu Başkanı Nilay Kökkılınç erkek egemen toplum anlayışına dikkat çekti. Kökkılınç “Figen’in annesi ne ilk ne son. Ceren de ne  ilk ne son olacaktır. Biz istiyoruz ki artık şiddet son bulsun. Figen’in dediği gibi uluslararası bir sözleşmeye ev sahipliği yapmış ülke olarak buna en  çok bizim sahip çıkmamış lazımken şuan çıkıp çıkmamayı tartışıyoruz. İnsan haklarının peşindeyiz. Cinsel eğilimi ne olursa olsun şiddete karşıyız. Bunların sebebi yoksulluk, ekonomik sıkıntı, ülke koşullarının yeterli olmamsı. Bütün bunları düzeltmemiz gerekiyor. Erkek egemen toplum anlayışından çıkmamız gerekiyor. Bunların en başında da aile geliyor. Figen’in babası normal bir koşullarda büyüse, eğitim alabilseydi bu şiddet olur muydu olmaz mıydı.. büyük ihtimalle olmazdı” diye konuştu.
 
Açılış törenine telefonla bağlanan Ceren Özdemir’in babası Yılmaz Özdemir ise kızının isminin parka verilmesinden kaynaklı teşekkür etti. Yılmaz Özdemir ayrıca en yakın sürede Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’yü ziyaret edeceğini belirtti.
 
“Kadınların arkasında değil yanında durmalıyız”
Açılış töreninde konuşan Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü ise kadınların mücadelelerinde arkalarında değil de yanlarında olunması gerektiğini vurguladı. Başkan Gümrükçü “Çok zor şartlarda çalışıyoruz. Pandemi bizi sizi bütün insanlığı yordu… Bugün burada açılış bile yaşama isteğimizden kaynaklı bir isyan. Hayat hepimizin için önemli ancak bu hayatları söndüren caniler… Bu caniler doğuştan böyle olmuyor. Biz belediyeler sivil toplum örgütleri hep birlikte o birlikte canileri yetiştiren bataklığı kurutmak için mücadele edeceğiz. Figen bizim kardeşimiz arkasında 200 binlik bir çiğli var. Ceren’in babasını dinledik ama o da bütün Türkiye’nin yüreğini acıttı. Bugün maalesef ülkemiz ülkenin yarısını oluşturan kadınlara yönelik yanlış, olumsuz uygulamalarla karşı karşıyayız. Kadınların bu mücadelesinde biz erkekler olarak onların arkasında değil yanında durmalıyız. Bu bilinçle Çiğli Belediyesi. Bu isimleri yaşatma karar alan Çiğli Belediyesi meclis üyelerine teşekkür ediyoruz. Bundan sonrada kadına yönelik mücadelede yerel yönetimler ne yapabilirse hayata geçireceğiz. Önümüzdeki hafta hayata geçireceğiz. O toplu sözleşmede İstanbul sözleşmenin maddelerini iki taraflı olarak yazdık.
 
"Kadınlar İstanbul Sözleşmesi uygulanmadığı için katlediliyor"
Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı  Aylin Nazlıaka ise Cumhuriyet Halk Partisi olarak kadınların mücadelelerinde arkalarında olacaklarını söyledi. Nazlıaka “Bu park hem Fatma ve Habibe kardeşlerin hem ceren kardeşlerimizin ismini yaşatılması ve ölümsüzleştirilmesi hem de kadın cinayetlerinin farkına varılması için çok önemli. Biraz Habibe ve Fatma kardeşlerden bahsetmek isterim. Habibe uzun yıllar eşinden şiddet görüyor ve boşanmak istiyor. Boşandıktan sonra tehdit devam ediyor.  Bu cani yarı açık Cevza evinden 1 hafta izin alıyor. İkamet adresi olarak ta Habibe Çeliğin annesinin evini gösteriyor. O sırada da Habibe ve Fatma kardeşleri katlediyor.  Ceren’in öyküsü daha farklı Üniversitede okuyan aydınlık bir Cumhuriyet kadını. Ceren hiç tanımadı bir erkek tarafından katledildi. Bu kişi yine yarı açık ceza evinde oradan 2 kez kaçıyor ve kaçtığı için katlediliyor…. İstanbul Sözleşmesi uygulanmadığı için katlediliyor. Cerenin ailesi ise kaçmasında sorumlu olan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunuyor ancak bu ret ediliyor. O aile en azından yargı karşısında gerek  cezayı almadığı sürece asla ama asla rahat etmeyecek.  Katiller sadece duruşma esnasında efendi durdu diye iyi hal indirimi alıyorlar. Kadınlar ise sadece kadın oldukları için katlediliyor. Buna hep birlikte dur demeliyiz. Bu sadece kadınların dur diyeceği bir mücadelede değil. Aksi taktirde var olamayız. Toplumun yarısını ötekeliştirerek hiçbir şekilde var olamayız. Yaşam hakkından kastettiğimiz eşit haklar çerçevesinde onurlu bir yasam sürdürebilmeyi kapsar.Yüz yıllardır kadınlar hakları için mücadele ediyor. Ancak görüyoruz ki AKP iktidarında bırakın yeni haklar kazanmayı, var olan haklarımızı kaybetmeme mücadelesi veriyoruz. Kadınlar şiddet sarmalı içindeyken, ülkeyi yetenekleri İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı geri çekmeyi düşünüyorlar. İstanbul Sözleşmesi bizim kırmızı çizgimizdir. Buradan iktidarı tekrar uyarıyoruz. Biz kadınların nasıl giyineceğine ne yiyeceğine nasıl davranacağına kadar karışma hakkı görenler, kadın cinayeti olunca kafalarını kuma gömüyorlar. Bu isimler, bu yaşananlar asla unutulmayacak. Bakanlığın isminden bile kadın ismini sildiler. Biz kadın arkadaşlarımız kaybettiğimizde artık bu son olsun dedik. Ocak ayından beri şüpheli ölümlerle birlikte 285 kadın hayatını kaybetti. Yani baktığımızda 24 saatte birden fazla kadın hayatını kaybediyor. Bu böyle devam edemez. Biz eşit yurttaş haklarımızdan da asla vazgeçmeyiz.   Budan sonra hiçbir kadın yalnız yürümeyecek. Cumhuriyet Halk Partisi ger kadının yanında olacak. Kadın erkek bu mücadeleyi birlikte vereceğiz” diye konuştu.