Çeşme'de 'Çiftlik Festivali' Coşkusu

TAKİP ET

Çeşme Belediyesi'nin "9 Durak 9 Deneyim" projesinin dokuzuncusu olan Çiftlik Festivali, coşkuyla gerçekleştirildi. 


Bu sene ilki gerçekleştirilen Çiftlik Festivali'nde, Çiftlik Mahallesi sakinleri, evlerinde ürettikleri lezzetleri, tarlalarında ürettikleri ürünleri, kendi yaptıkları el işleri ve takıları açılan stantlarda satışa sundular.  
 
Festivale eşi Semra Dalgıç ile birlikte katılan Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, Çiftlik Mahallesi sakinlerinin açtıkları stantları ziyaret ederek, mahalle sakinleri ile sohbet etti. Çiftlikli bir üretici, standını ziyaret eden Başkan Dalgıç'a karpuz hediye etti. El ürünü takıların satıldığı standı da ziyaret eden Başkan Dalgıç, eşi Semra Dalgıç'ın beğendiği bir takıyı da satın aldı. 
 
"HER ETKİNLİKTE SEZONU UZATMIŞ OLUYORUZ"
 
Festival ile ilgili bir açıklama yapan Belediye Başkanı Dalgıç, birincisini düzenledikleri Çiftlik Festivali ile, "9 Durak 9 Deneyim" projesinin hedefine ulaştığını ifade ederek, "Festivalde, bölgede çok miktarda dikili bulunan sakız ağacı ile ilgili söyleşi gerçekleştirilerek koruma altındaki yaşlı sakız ağaçları ve sakız korulukları ziyaret edildi. Çiftlik Mahallemiz, Türkiye'de en fazla sakız ağacının olduğu bölgedir. Farkındalık yaratıp, sakızı da endüstriyel olarak gelir kapısı yapabilmek için sakız ağacını da festival kapsamı içine aldık. Ayrıca yazarlarımızın söyleşileri de festivalin ikinci günü çok keyifli geçti. 9 bölgemizde gerçekleştirilen her etkinlikle Çeşme'de sezonu uzatmış oluyoruz. Pazartesi gününden itibaren, Çeşme merkezindeki tarihi kilisede, 9 gün sürecek klasik müzik etkinliğimiz var. Festivallerimiz, Ekim ayı sonuna kadar devam edecek. Kasım ayında da Türkiye'nin her yerinden gelecek, 2 binin üzerinde katılımcı beklediğimiz bisiklet yarışı gerçekleştirilecek. Bu etkinliklerle hem sezonu uzatmış oluyoruz hem de ara dönemler içerisinde bölgemiz insanına ekonomik katkı sağlamış oluyoruz. Bu festivaller, bir anlamda da hemşehrilerimizin buluşma yeri oluyor. Çiftlik, Çeşmemizin en güzel yerlerinden birisi. Bu güzel mahallemizde birincisini başlattığımız festival, gelecek yıllarda büyüyerek devam edecektir" diye konuştu. 
 
"SAKIZ VE SAKIZ YAĞI, DÜNYADA 300'DEN FAZLA ÜRÜNDE KULLANILIYOR"
 
Sakız ağacının ana vatanı olan Sakız Adası'na en yakın bölgede yer alan ve 4 binden fazla sakız ağacının dikili bulunduğu Çiftlik Mahallesi'nde festivalin ilk günü, Doç. Dr. Murat İsfendiyaroğlu’nun “Sakız Ağacı: dünü, bugünü, yarını” söyleşisi gerçekleştirildi. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat İsfendiyaroğlu, ilgi ile izlenen söyleşisinde, 1994-1999 yılları arasında sakız ağacının çoğaltılması üzerine doktora yaptığını belirterek, "Yaptığım doktora tezi konusunun dünyada başka örneği yok. Sakız ağacı bir maki bitkisi. Bütün Akdeniz kıyısınca yabani sakız ağacına rastlamak mümkün. Ancak reçinesi değerli olan sakız ağacı, büyük ölçüde Sakız Adası'nda bulunuyor. Sakız ve sakız yağı, dünyada 300'den fazla üründe kullanılıyor. Kozmetik, parfümeri, ilaç ve gıda ürünlerinde değerlendiriliyor. Ayrıca sakız, yüksek miktarda E vitamini içeriyor. Tıp alanında yapılan araştırmalarda da sakızın bazı kanser tümörlerini durdurduğu belirlendi" diye anlattı. 
 
Sakız ağacı ile ilgili söyleşinin ardından 1956 yılında dikilen ve koruma altında bulunan bir sakız ağacı ile 165 sakız ağacının bulunduğu koruluk ziyaret edildi. Doç. Dr. Murat İsfendiyaroğlu ve Çeşme Tarım İlçe Müdürlüğü'nde görevli Ziraat Mühendisi Ahmet Keçeci, sakız ağacı, sakız ağacının çoğaltılması ve sakız ağacının reçinesinin elde edilişi hakkında geniş açıklamalarda bulundular.
 
EGE ORKESTRASI COŞTURDU

Çiftlik Festivali'nin birinci gün etkinlikleri, yüzlerce kişinin coşkuyla izlediği Ege Orkestrası konseriyle sona erdi. Renkli performanslarıyla müzik dünyasında büyük başarılara imza atmayı sürdüren Ege Orkestrası, blues, caz ve Türkçe müziklerin yanı sıra, neşeli Balkan ve Grek şarkılarıyla eğlence dolu bir performans sundular. Çiftlik Mahallesi sakinleri ve festival ziyaretçileri, Ege Orkestrası'nın ezgilerine eşlik ederken, zaman zaman da kendilerinden geçerek oynadılar. Coşkulu konser, yaklaşık 2 saat sürdü. 
 
 
ÇİFTLİK FESTİVALİ SÖYLEŞİLERLE SONA ERDİ  
 
Çeşme Belediyesi'nin "9 Durak 9 Deneyim" projesinin sonuncu durağı olarak düzenlenen Çiftlik Festivali iki yazar söyleşisi ile sona erdi. 
 
İkinci günün ilk söyleşisinde, Kafa Dergisi ve elmaelma.com yazarı Gökhan Dağıstanlı, yazarlığa başlama öyküsünü anlattı. Dağıstanlı, aşk ve şiirle tanışmasının ilkokul yıllarına dayandığını belirterek, "İlkokuldayken benden 30 yaş büyük öğretmenime aşık olmuştum. Şiirle tanışmam ise, 11 yaşındayken Orhan Veli ile oldu. Arkasından Ümit Yaşar Oğuzcan geldi. Şiirleri ezberlemeye ve kendi şiirlerimi yazmaya başladım. Yazarlık hayatım şiir ile başladı diyebilirim. Ama şairlik özel yetenek gerektirir. O yüzden ben şair değilim. Yazdığım 100'ün üzerinde şiir var. Pek iyi olduğunu söyleyemem. Ama duygu anlamında, 12-13 yaş için güzel olduğu söylenebilir" dedi. 
 
"ANLATTIĞIM HİKAYELER, HAYATLAR İÇİNDE ETKİLENDİĞİM HİKAYELERDİR"
 
Kafa Dergisi'nde aşk yazıları, elmaelma.com’da ise hayat ile ilgili yazılar yazdığını söyleyen Dağıstanlı, "Aşk yazıları yazarken de, kendi ülkemizde, ötekileştirilmiş, ezilen, hor görülen insanlar her zaman bizim de yakamıza yapışıyor. Anlattığım hikayeler, benim hayat içinde etkilendiğim, beni bir yerlere getirmiş, yazarlığımın alt yapısını oluşturan hikayelerdir. 'Kimsesiz Mektuplar' kitabımda yazdıklarımın kime yazıldığının da önemi yok. Önemli olan hangi duygu ile yazıldığı. O nedenle yazdıklarım, kimsenin üzerine alınması gereken şeyler değil. Aslında yazılanlar, çok fazla kişiyi ilgilendiriyor. O yüzden 'kimsesiz' demek benim için daha uygun oldu. Yeni kitap projelerim devam ediyor" diye konuştu.
 
Yazar Gökhan Dağıstanlı, söyleşisinin ardından, söyleşiyi izleyenlere Çeşme Belediyesi tarafından hediye edilen "Kimsesiz Mektuplar" adlı kitabını imzaladı.
 
Çiftlik Festivali'nin son söyleşisini ise; gazeteci, televizyon program yapımcısı, sosyolog ve Yunus Nadi Roman Ödülü sahibi yazar Enver Aysever gerçekleştirdi. Ayseveri'in söyleşisini, CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç ile birlikte izledi. 
 
"BİRBİRİMİZE SARILARAK ANLATMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
 
Enver Aysever, bir saate yakın süren ve ilgi ile izlenen söyleşisinde, Çeşme'de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Çeşme'nin aydınlık yüzlü insanları ile birlikte olmaktan memnunum. Travmatik bir durumdan çıkmış insanlar olarak, yeniden birbirimizle yüz yüze, birbirimize sarılarak, fikirlerimizi ve düşüncelerimizi paylaşarak, yeniden birbirimiz anlama sürecine girerek, konuşmaya, anlatmaya devam edeceğiz. Bu tür toplantıların zaman zaman eleştirildiğini duyuyorum. 'Biz bize oturup konuşuyoruz' gibi değerlendirmeler yapılıyor. Buna kesinlikle katılmıyorum. Türkiye'nin aydınlanma serüveninde, içinde bulunduğu bu toplumsal koşullarda, her yaş kuşağından, her gruptan insanın yeniden bir araya gelmesi, birbirlerini anlaması ve yeniden kavuşmasının fevkalade önemli olduğunu düşünüyorum" diye konuştu. 
 
"TÜRKİYE'DEN MUSTAFA KEMAL'İ KALDIRIRSANIZ, ALTINDAN FETÖ ÇIKAR"
 
Türkiye'nin temel sorununun aydınlanma sürecinin sürdürülememesi olduğunu ifade eden Aysever, "Türkiye açık bir şekilde iflasa doğru gitmekte. Bunun üzerini saray medyası ile örtemezsiniz. Peki bu gerçeğe aydınlar, düşünen insanlar, yurtseverler nasıl bir tavır takınacak? Ben aydın tavrını, özellikle böyle dönemlerde tartışmaktan yanayım. Cumhuriyet'in kurulmasının hemen ardından, iktisadi olarak son derece sıkıntıda olan bir ülke, öte taraftan köylülüğün ama yoksul bir köylülüğün olduğu bir ülke. Ama yatırımlarını kendince bir yöntemle geliştiriyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin özgün başarısını, Mustafa Kemal'in ne anlama geldiğinden bulabiliriz. Eğer Türkiye'den Mustafa Kemal'i kaldırırsanız, altından IŞİD, tarikatlar, cemaatler, FETÖ çıkar. Mustafa Kemal'in simge olarak temsil ettiği şey; aydınlanmacı, ilerici, bilimsel bilgiye, hukukun üstünlüğüne inanan ve eşit yurttaşlık ilkesini Anayasa'sında yer almasını istemektir" şeklinde konuştu. 
 
"YETMEZ, AMA EVETÇİLERİ ASLA AFFETMEYECEĞİM"
 
"Yetmez ama evet"çileri asla affetmeyeceğini belirten Aysever, "Bana diyorlar ki; 'kindarsın.' Toplumsal hayatta, sıradan bir insan yanılabilir. Gazeteden yanlış bilgi edinmiştir, yanılabilir. İş yerinde yanlış bilgi edinmiştir, yanılabilir. Ama toplum önüne çıkıp televizyonda konuşan, sıfatı akademisyen olan birisi yanılamaz. Milyonları peşine takan bir sanatçı yanılamaz. Bir siyasetçi; 'kandırıldık' diyemez" dedi. 
 
"HEM SİYASİ HEM İKTİSADİ KRİZLE KARŞI KARŞIYAYIZ"
 
9 günlük bayram tatilinde, insanların tatil beldelerini doldurduklarını hatırlatan Aysever, "Tatilden döndükten sonra okul masrafları, akaryakıt fiyatları, temel gıda, doğalgaz, elektrik fiyatlarındaki artışlar nedeniyle, ceplerindeki para, hem dolar karşısında değer kaybediyor, hem de zamlar nedeniyle eriyor. Bunun adı, açık ve net olarak krizdir. Hem siyasi, hem iktisadi krizle karşı karşıyayız. Ama umutsuzluk, insana yakışan bir durum değildir. Güneş, her gün yeniden doğar. Türkiye'de yaşayan insanlar olarak tarihin zor bir dönemindeyiz. Amerika'da Trump var. Yeniden dünyayı otoriter rejimlere götüren birisi. Türkiye'de de zorlu bir dönemeçten geçtiğimizi biliyoruz. Ancak sorumluluklarımızdan kaçmak insana yakışmaz. Düşünen, hayatı anlamaya çalışan, duyumsayan insan, bunlardan vazgeçemez. O yüzden iyi bildiğimizi yapmaya devam etmek mecburiyetindeyiz" diye konuştu. 
 
Enver Aysever, söyleşisini tamamlamasının ardından, CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter ve Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç ile bir süre sohbet etti. Söyleşiyi ilgi ile izleyen vatandaşların Aysever ile hatıra fotoğrafı çektirmelerinin ardından Çiftlik Festivali sona erdi.                                                                                                                        
 
 

çeşme belediyesi muhittin dalgıç çiftlik festivali enver aysever bedri serter