CHP'den pandeminin birinci yılı raporu: Halk hastalık ve yoksulluk karşısında çaresiz bırakıldı

TAKİP ET

CHP, Covid-19'un Türkiye'de görülmesinin ardından geçen bir yıllık süreçle ilgili hazırladığı raporda, maske sürecinde başlayan 'zorlukların' aşı ile sürdüğünü, ülkenin bir yılda çok sayıda alanda 'geri kaldığını' vurguladı.

Covid-19 salgınının ülke içerisinde görülmesinin ardından geçen bir yıllık süreci inceleyen CHP, halkın hastalık ve yoksulluk karşısında çaresiz bırakıldığını kaydetti.

“Covid-19 Gölgesinde Bir Yıl” isimli rapora imza atan CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, aşılamanın çok yavaş olduğunu belirterek Türkiye’nin Covid-19 Aşıları Küresel Erişim Programı COVAX programına üye olmamasını eleştirildi. Ayrıca pandemi döneminde kadına yönelik şiddet başta olmak üzere toplumsal sorunların ve şiddetin arttığına vurgu yapan Açıkel, göçmen ve mültecilerin de geri planda kalan sorunlarının derinleştiğini ifade etti.

BORÇLAR KATLANDI

Tüm ülkenin yüzde 78’inin borç batağında olduğunu söyleyen Açıkel, “Covid-19 Gölgesinde Bir Yıl” raporunda şu tespitlere yer verdi:

“Ocak 2020-Aralık 2020 döneminde halkımızın bankalara olan tüketici kredileri borcu yıl içinde yüzde 40, bireysel kredi kartı borçları ise yüzde 22 artmıştır. Halkımız temel ihtiyaçlarını karşılamak için destek bulamayınca banka kredilerine başvurmak zorunda kalmıştır. Covid-19 tedbirleri kapsamında idari para cezaları keserek vatandaşın cebini gelir kapısı olarak görmüştür. İçişleri Bakanlığı ise Ocak 2020 itibarıyla Kovid-19 tedbirlerinin ihlali nedeniyle toplam 1 milyon 849 945 kişiye ceza kesildiğini açıklamıştır.

Pek çok sektör darboğaza girmiş, işyerleri iflas etmiştir. Esnaf çalışanlarının ücretlerini, sigortasını, işletme giderlerini ödeyememiş, borçlanmış ya da kepenk indirmek zorunda kalmıştır. 2020 yılı Ocak-Aralık döneminde 16 bin şirket ve 24 binden fazla gerçek kişi ticari işletme kapanmış, yaklaşık 100 bin esnaf kepenk kapatmıştır.”

TAM KAPANMA OLMADI

“Uzmanların tam kapanma tavsiyelerine rağmen yalnızca geceleri ve hafta sonlarını içeren dar kapsamlı sokağa çıkma yasakları ilan edilmiş ve salgının önüne geçilememiştir. Deneme yanılma yöntemiyle normalleşme, vatandaşlarımızın yaşamını tehlikeye atıyor. Pandemi süresince hastanelerin üzerindeki yük daha da artmıştır. Pandemi döneminde kalp krizi geçirenlerin yarısı hastaneye başvuramamıştır. Kanser taramaları ve kanser tanısında yüzde 90 azalma olmuş, diyabet ve tansiyon gibi hastalıkların taramaları da azalmıştır. Hekim sayımız zaten yeterli değilken, çalışma koşulları nedeniyle her yıl artan sayıda hekimimiz yurt dışına gitmektedir. 2020 yılın da ise pandemiye rağmen gerekli belgeyi Türk Tabipleri Birliği’nden isteyen hekimlerin sayısı 931’dir. 10 Mart 2020 ve 8 Eylül 2020 arasında ise toplamda 4 bin 574 sağlık personeli istifa etmiştir. Ocak 2021’de emeklilik ve istifa yasağının geçici olarak kaldırılmasıyla Mart 2021’e kadar 2 bin 537 sağlık çalışanı emekli olmuş, 3 bin 487 sağlık çalışanı ise istifa etmiştir. Aralık sonu itibarıyla enfekte olmuş 1 milyon 200 bin kişinin 120 bini sağlık çalışanıdır. 2021 Mart ayı itibarıyla 400’e yakın sağlık çalışanımız Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitirmiştir.”

EĞİTİMDE EŞİTSİZLİK DERİNLEŞTİ

“Uzaktan eğitim, Türkiye’de eğitimin niteliksizliğini, plansızlığını ve 21. yüzyıla hazırlıksızlığını, öğretmenlerin sıkıntılarını, altyapı yetersizliklerini, başta engelli çocuklar, kız çocukları ve göçmen çocuklar gibi kırılgan gruplar olmak üzere çocukların eğitime erişimde yaşadıkları sıkıntıları, çocuk istismarının boyutlarını ve çocuk bakımı politikalarının yetersizliğini gözler önüne sermiştir. Salgın, çocuklar arasındaki eşitsizlikleri derinleştirmiştir. İnternet altyapısının milyonlarca öğretmen ve öğrencinin eğitimi çevrimiçi sürdürebilecekleri niteliğe sahip olmaması, EBA altyapısının yetersizliği, öğretmen ve öğrencilerin gerekli cihazlara ve teknolojik becerilere sahip olmaması, uzaktan eğitimin bir fiyasko olmasına neden olmuştur.”

pandemı yoksulluk