CHP'li Gruşçu'dan iktidara sert gönderme: "Bankalar, devlet kurumlarında akraba ve yandaşlara imtiyazlar veriliyor"

TAKİP ET

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konak İlçe Başkanı Cağrı Gruşçu, Konak'taki pandemi sürecini gazetemize anlattı.  Başkan Gruşçu COVİD-19 salgını ile birlikte ayrım yapmadan tüm ilçede hizmet yürüttüklerini söyledi. Gruşçu ayrıca Cumhuriyet Halk Partisi olarak işe alımlarda liyakate göre alım yaptıklarını ancak iktidar partisi devlet kaynaklarını yandaşa ayırdığını ifade etti.

Oktay Güçtekin / İzmir Gündemi - COVİD-19 pandemisi ile birlikte birçok vatandaş ekonomik anlamda sıkıntılı bir süreç yaşarken, son günlerde gündeme düşen Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) ve iktidar partisi tarafından bankaların yönetim kurullarına yapılan atamalar tartışma konusu oldu. Emeklilikte yaşa takılan vatandaşlar ekonomik olarak zor bir süreç yasarken, bazı isimlerin birden fazla maaş alması tepki çekti. Pandemi sürecinde yaşanan siyasi ve güncel konuları gazetemize değerlendiren CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, iktidarın devlet kurumlarında akraba ve yandaşlara imtiyaz verdiğini söyledi. İttifak arasındaki uyumu da anlatan Başkan Gruşçu, tüm ittifak partileri ile çok uyumlu bir çalışma yürüttüklerini söyledi.

İşte CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu ile gerçekleştirilen o röportaj;
 
Cumhuriyet Halk Partisi ile iktidar partisinin şuan yardım politikası arasındaki temel fark nedir? İktidar partisi tarafından son günlerde gündemde olan atamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sadece kendi yandaşlarını bir yere atamadılar, aynı zamanda halkı da kündeye getirdiler. Bu yapılan atamalar gerçektende çok üzücü. Burada CHP’nin İş Bankası hisselerini gündeme getiriyorlar ancak bütün bankalara ve devlet kurumları akraba ve yandaşlara imtiyazlar veriliyor. Ancak bu gayet normal, Türkiye bugün savruluyor. Yani saray ekonomisi ile ülkeyi yönetmeye çalışan bir güruh ülkeyi uçurumdan sürükleme noktasına geldi. Ama Türkiye çok güçlü ve zengin bir ülke, biz bütün bu zenginliklerimizi ve kaynaklarımızı en iyi şekilde halkımız için kullanacağız. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da her fırsatta dediği gibi liyakate önem veriyor ve dikkat ediyoruz. Şuanda içinde bulunduğumuz bu durum ise birilerinin zenginleşmesini sağlayan bir sistemdir. Biz ise halkın zenginleşmesi için çalışacağız.
 
Pandemi sürecinde iktidar tarafından toplanan yardımların boyutu nedir? Bunlar nerelere harcandı?

Türkiye’de sadece TES’değil ülkemizde yetişen bir çok cevher varken hammaddeyi dışarıdan alıyoruz. Tarım ülkesi olmamıza rağmen, çiftçilerimiz gerçekten de borç içerisinde. İnsanlarımızın bu kadar  kredi borucu birikmiş ve artık işleyemez, toprağını ekemez duruma gelmişken bunlar maalesef iktidar tarafından görmezden geliniyor. Biz daha fazla üreten daha fazla adaletli bölüşen, gelirin adaletli dağıtıldığı bir ülke isterken, yurtdışı kaynaklı bir takım ürünleri ülkemize sokuyoruz. Bu da maddi anlamda ülkemizi gerçekten de zor bir duruma sokuyor. Bundan kaynaklı olarakta her dönem çok ciddi açıklar vermeye devam ediyoruz. Emeklilerimiz içinde bin TL’nin altında maaş alan emeklimiz yok diyen Cumhurbaşkanı, kendisi erken emeklilikten yararlanarak bugün 81 bin liralık maaşı ile halkımızla dalga geçiyor. Bunlar ülkemizin büyük kaynaklara sahip olmasına rağmen birtakım yandaşa ayrılan sermayeden kaynaklı halkımıza aktarılamıyor. Bundan dolayı da her türlü tedbiri almak ve hesabı sormak gerekiyor. Bu pandemi sürecinde de toplanmış olan 669 milyar lira gibi bir miktar söz konusu. Bunun 583 milyar lirası salgın sürecindeki tedbirler için, geriye kalan 116 milyar lirası ise issizlik sigortasına harcanacaktı. Ancak biz bu paranın nereye gittiğini bilmiyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak soruyoruz ancak bununla ilgili hiçbir cevap alamıyoruz. Bizler bu soruyu emek veren çalışan halkımız için soruyoruz. Kaynakların israfı konusunda mevcut iktidar hala aynı seviyede devam ediyor. Derhal bu kaynakların halk için kullanılmasını bekliyoruz.
 
Koronavirüs salgını sırasında ittifak olarak uyumunuz nasıldı ? Bundan sonraki süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Pandemi sürecinde biz ittifak ortağımız olan İYİ Parti ve Saadet Partisi ile çok iyi ilişkiler yürüttük. Tabii ki biz dayanışmadan yana olduğumuz için seçim sürecindeki ittifaklarımızla uyumlu ilişkilerimizi pandemi sürecinde de vatandaşlarımız için sürdürmeye devam ettik. Cumhuriyet Halk Partisi adayı olarak Konak Belediyesi’ne seçilmiş olan Sayın Abdül Batur başkanımız da aslında ittifakında belediye başkanı oldu. Bizde bu birlik düşüncesi ile bu süreçi hep birlikte dayanışma halinde geçirdik. Sayın Abdül Batur başkanımız tabi bu süreçte  herkesin belediye başkanı oldu. Biz zaten AKP’li, MHP’li, HDP’li, İYİ Partili, Saadet Partili diye ayrım yapmıyoruz. Bizim için burada mühim olan Cumhuriyet Halk Partisi şemsiyesi altında  herkesi bir araya getiren ve kucaklaşan bir anlayış içerisinde siyaseti sürdürmek. Biz Türkiye’nin tamamını kucaklayan bir partiyiz ve bu duruşumuzu da asla bozmayacağız.
 
Salgın süresince CHP belediyelerinin çalışmaları oldukça ön plana çıktı. Sizce bu süreç ileriki dönemi nasıl etkiler ?

Biz  bütün belediyelerimiz ile Cumhuriyet Halk Partisi ilkeleri çerçevesinde her eve, her haneye, her insana yardım etme çerçevesi ile hareket etmeye devam edeceğiz. Bu ülke çok güçlü ve zengin bir ülke. Biz bu kaynakları israf etmeden verimli bir şekilde kullanırsak biliyoruz ki her bir insanımız daha rahat yaşayacaktır. Yerel yönetimlerimizin cansiperane mücadelesi, bu zamana kadar iktidar tarafından israf edilmiş kaynakların verimli kullanılması ile ne kadar güzel bir belediyecilik anlayışının ortaya çıktığını görüyoruz. Bugün 11 büyükşehir belediyemiz ve onlarca ilçe belediyemiz var ama bu sayıyı ilerleyen süreçte çok daha fazla artacaktır. Çünkü biz bu işe baş koyduk, biz bu işe gönül koyduk. Biliyoruz ve inanıyoruz ki halkımız, insanımız da bu rahat seviyeye ulaşırken Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin yaptıkları çalışmaların genele yansıyacağını ve vatandaşların günü geldiğinde sandığı gidip gerekeni yapacaklarını düşünüyorum.