CHP'li Kartal Belediyesi'nde işçiler greve çıkıyor

TAKİP ET

Kartal Belediyesi ve Genel-İş Sendikası arasında devam eden Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri, belediye iştirakinin 4250 lira üzerinden yaptığı zam teklifi nedeniyle tıkandı; işçiler grev dedi.

Kartal Belediyesi ve Genel-İş Sendikası arasında devam eden Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri, belediye iştirakinin 4250 lira üzerinden yaptığı zam teklifi nedeniyle tıkandı; işçiler grev dedi.

İşçilerin DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nda örgütlü olduğu Kartal Belediyesi’nde grev çanları çalıyor.

Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin devam ettiği Kartal Belediyesi’nde iştirak şirket SODEMSEN, işçilere eski asgari ücret -4250 lira- üzerinden yüzde 40 oranında zam teklif etmiş, bu teklif işçiler tarafından reddedilmişti.

İşçilerin arabulucuk görüşmelerine katılmayacaklarını, 15 gün sonra greve çıkacaklarını açıklamalarının ardından SODEMSEN sendika temsilcilerini bir kez daha görüşmeye çağırarak bu sefer yüzde 50’lik bir zam teklif etti ancak bu teklif de karşılık bulmadı.

‘İşçisini açlık sınırının altında bırakan sosyal demokratlık’

Greve hazırlanan Kartal Belediyesi işçileri taleplerini soL habere anlattılar.

"İktidara yürüyoruz, diyen sözde sosyal demokrat CHP’li belediyeler, işçilerini açlık sınırının altında bırakarak mı iktidara yürüyecekler?" diyen bir işçi şöyle konuştu:

"Açlık sınırının 6.840 lira, yoksulluk sınırının 22.280 lira olduğu bir ülkede, çalışan işçi ve emekçisini bunun altında bırakmak ne sosyal demokratlığa ne de benzer hiç bir şeye yakışır!

CHP mevcut iktidarı eleştirmeden, önce kendi kapısının önünü temizlemeli. Daha iki ay önce bir işçi arkadaşımız ekonomik nedenlerle intihar etti! 

‘İşçilere açlık sınırının altını layık görüyorlar’

İşçi ve emekçilere açlık ve yoksulluk sınırının altında ücreti layık görenler, aklımızla dalga geçiyor. Ev kiralarının en düşük 5000 lira, gerçek enflasyonun yüzde 180 olduğu bir ülkede geçinemediğimiz aşikârdır.

Toplu İş Sözleşmesinde (TİS) yazılı olan taleplerimizin arkasındayız. İşçi temsilcisi arkadaşlar ile şube yönetimi kararlı olduğumuzu bilmeliler; buna göre masada korkusuzca oturmalılar. Geçen dönemki ayak oyunlarını bir kez daha görmemeliyiz.

Belediye yönetimi, bizim üzerimizden siyaset yapmaya kalkmasın. Haklarımızı değil gereksiz harcamalarını kısarak tasarruf yapsınlar.

Bizler emekçiyiz, üretiyoruz ve emeğimizin karşılığını istiyoruz. Kimseden ne bağış ne de sadaka istiyoruz!

Ayrımcılığa son vermelerini, Türkiye genelinde her yerde ayrıştırılmadan, ”eşit işe eşit ücret” doğrultusunda çalışmak istiyoruz; bu bizim anayasal hakkımız. İşçi ve emekçi kararlı ve örgütlü; artık tencere yanmış durumda.”

‘Eski asgari ücret tutarı üzerinden pazarlık kapısı açıyor ve hiç sıkılmıyorlar’

Daha önce benzer süreçlerin yaşandığı CHP’li belediyelerde işçilerle ilgili karalama kampanyası yürütülerek “yüksek maaş aldıkları” propaganda edilmişti.

"Halkımız şunu bilmeli" diyen işçi şöyle konuştu:

"Almış olduğumuz ücretin asgari ücret olduğunu bildirmek istiyoruz. Belediye yönetimi, bizimle dalga geçerek, bir önceki asgari ücret tutarı üzerinden pazarlık kapısı açıyor ve hiç sıkılmıyor.

Hepimizi belediyede daimi işçi statüsünde maaş alıyor diye biliyorlar; geçmişte bunu Maltepe grevinde gördük. Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç 'yüzde 39 zam veriyoruz beğenmiyorlar' dediğinde, sözde sosyal demokrat Maltepe halkı 'şımarık işçi' demişti. CHP’li belediye meclis üyeleri utanmadılar, ellerinde küreklerle sözüm ona çöp toplayarak şov yaptılar. 

Bugün bir fabrikada işe başlasan, asgari ücret artı (yol-yemek-mesai) alırsın. Yol ve yemek temel ihtiyaçtır, verilen maaştan sayılmaz. Bunları da sanki maaşa dahil gibi anlattılar. Halkımızın bizim asgari ücrete çalıştığımızı bilmesi lazım. Bizler belediyelerde kadrolu yapılmadan asgari ücrete mahkum edildik."

‘Belediyelerin onca savurganlığı varken…’

soL’a konuşan bir diğer işçi, işçilerin korkutulmaya ve yıldırılmaya çalışıldığını söyleyerek şöyle dedi:

‘’Belediye yönetimi bize ‘nefes almayın, bankalara daha çok borçlanın, çocuklarınıza iyi bir eğitim sağlamayın, iyi beslenmeyin, tiyatroya, sinemaya gitmeyin, sosyalleşmeyin, kitap alıp okuyamayın, kısacası yaşamayın’ diyor.

İktidar, muhalefet ve sendikaların ortak hareket ettikleri bariz. Elele vermişler, işçilere ne kadar düşük ücret öderiz plan ve programları yapıyorlar. İşçi çok şey istemiyor; ekmeğe, ete, süte, yağa, gıdaya getirdikleri zam oranları kadar kendi maaşlarına o oranlarda zam istiyor.

İşçi arkadaşlarımızın birçoğu beden işçisi. Özellikle dış temizlik yani çöpleri toplayan, sokakları ve parkları temizleyen arkadaşların işsizlik kaygıları çok. Korkuyorlar, yıldırılıyorlar, tehdit ediliyorlar. Kısacası kara kara düşünüyorlar. Siz hiç basın açıklamalarında işçinin ezilenin yanında müdür, amir vs. gördünüz mü? Onların da birçoğu sendikalı?”

Belediyenin teklifinin ‘affedilemez’ olduğunu belirten işçi, ‘’Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik buhran koşullarında önerilen ücret, işçinin hayatını hiçe saymaktır. Belediyelerin onca savurganlığı ve harcamaları varken, belediye hizmetlerini gerçekleştiren işçilerin alacağı ücreti dikkate almaması, kelimenin tam anlamıyla dalga geçmesi affedilemez’’ ifadelerini kullandı.

‘Grev bütçesi olmayan sendika…’

Genel-İş Sendikası’na da tepki gösteren işçi şunları ifade etti:

“CHP'nin iktidarı eleştirmek için açıkladığı gerçek enflasyon rakamları ile kendi belediyelerinde çalışanlara teklif ettiği zam oranları arasında uçurum var.  

Ülke yangın yeri iken belediye, işçi ve işçi haklarını tartışmaktan özellikle kaçıyor ve işçilerin hayatını dar edecek koşulları iyileştirmeyi düşünmüyor.

Elbette işçinin büyük bölümünde işsiz kalma korkusu ve tedirginliği var; bunu sınıf bilincinin eksikliğine bağlıyorum. Bu durum sendika genel merkezi ve patronun işine çok yarıyor. Düşünün, grev bütçesi olmayan bir sendikadan bahsediyoruz. Sadece baştakiler rahat olsun, patronla araları açılmasın yaklaşımı var. Bu da işçide korku ve kaygı oluşturmakta.”

chp kartal belediyesi grev disk