CHP'li Milletvekili Bayır'dan İzmir Gündemi'ne özel açıklamalar... "2023'te iktidarı alacağız!"

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili ve İzmir eski İl Başkanı Tacettin Bayır İzmir Gündemi'ne önemli açıklamalarda bulundu. Üretimin şahlandırılması gerektiğini ifade eden Bayır ' İzmir'de 100 bin genç işsiz mevcut. Belediyeler istihdam yaratma konusunda kendi bünyesine alarak bu sorunu çözemez. Kırsal alanda kadın kooperatifleri kurararak onları üretimin içine alabilirsen, onların ürettiklerini pazara kolayca ulaştırmasını sağlayabilirsen bu iş çözülür" dedi.

Türkiye'de bir seçim daha geride kalırken CHP İzmir Milletvekili ve CHP İzmir eski İl Başkanı Tacettin Bayır gazetemize açıklamalarda bulundu. Seçimlerin asıl kazananın CHP olduğunu belirten Bayır, seçimlerin böyle sonuçlanmasında birleştiren ve barıştıran bir dil kullanılmasının etkili olduğunu ifade etti. Rakiplerinin ayrıştıran ve hedef gösteren bir dil kullandıklarını söyleyen Bayır “CHP olarak bu seçimde bir takımlar kazanımlar  elde ettik ve bunun temel sebebi üslubumuzu değiştirmemiz etkiliydi. Seçimlerde asıl kazanan CHP iken bir tarafta da  Cumhur İttifakı'nda yer alan MHP'dir. Çünkü gerekenden fazla yer koparmış. Bunda da benim teşhisim AKP'li bir aday koysalar kaybedeceklerdi. MHP'li sandığa gitme konusunda talimat almıyor. Ne yapıyorlar adayı MHP'den seçiyorlar ve AKP'liye talimat vererek gidin MHP'nin adayına oy atın diyorlar. Kısaca Belediye Başkanlıkları çoğaldı. Kütahya'yı almaları da enterasan.

“4 pusula da yenilense 13-14 ilçe daha alırdık”
Değişen parti üslubu ile birlikte siyasi hayatı boyunca ilk defa camiilere gidip oy istediğini söyleyen Bayır “17-18 bin olan fark  800 bine yükseldi. Parti İstanbul seçimlerinde çok güzel bir yol çizdi. İlk defa yenilenen bir seçimde 39 ilçede 39 sorumlu vekil tayin etti. Genelde il başkanlığı yapan isimler geçmişte siyasi tecrübeleri olan insanlardan oluşuyordu. Ondan önceki 31 mart seçimlerinde de 15 gün Beyoğlu’nda görev yapmıştım ben. Seçimi niye kaybettik. 10 yıldır CHP’deydi silivri. 2500 oy ile MHP’ye kaptırmışız o da çok enteresan. MHP bugüne kadar Silivri’de yüzde 8’in üzerine çıkamamış bir parti. Bu durumun da ittifaklar ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Zaten kazanılan kaybedilen belediye başkanlıklarına bakarsan orada ciddi bir tablo yakalarsınız. AKP’de ciddi bir belediye kaybı var. Ancak bunun aksine MHP’de büyük bir belediye kazanımı var. Yani Eğer İstanbul seçimlerinde 4 pusulanın 4 ü de yenilenseymiş biz 13 14 ilçeyi daha alıyormuşuz. Onlar zaten bu durumu farkında oldukları için diğer seçimlerin iptalini önlediler. Düşündüler ki biz zaten büyükşehiri kaybetmiştik. Bir daha deneyelim tüm devlet imkanlarını kullanalım dediler. Valisiyle devletin resmi kurumlarıyla kaymakamlarıyla ve rantçılarıyla denediler ama olmadı. Durum onu gösterdi ki refendumda sağlanmış ittifak yerel seçimde de iyi çalıştı. HDP’nin desteğini aldık. İyi Parti’nin desteğini aldık.

“2023 seçimlerinde belediye başkanlarının rolü çok büyük”

Milletvekilliği yanı sıra Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyeliğinde yer alan Tacettin Bayır 31 Mart seçimlerinin 1989 yılındaki seçimlere benzerlik gösterdiğini ve o dönemde de CHP tarafından Büyükşehirlerin alınmasına rağmen iktidar olunmamasından önemli dersler çıkarılması gerektiğini ifade etti. Seçimlerinin bitmesiyle birlikte bu 5 yıllık süreçte Belediye Başkanlarına çok büyük sorumlulukları olduğunu ifade eden Bayır “Özellikle kırsalda yaşayan ailelerin ekonomilerine katkı sağlamaları ve vatandaşın ihtiyaçlarını karşılamaları çok önemli. Evde oturan mutfaktaki kadını ekonominin içine alıp yerelden başlayan bir ekonomik kalkınma yapma zorunluluğumuz var. Eğer biz bu konularda başarılı olursak 2023’de başarısız olmamız mümkün değil. Değişen çok belediye başkanı arkadaşımız var. Bazıları bu işi biliyor bazıları acemi. Seyit Torun’un koordinatörlüğünde nasıl bir belediyecilik anlayışı yapılacak konulu bir bilgilendirme toplantısı yapılacak. Bunun dışında benim eşimin de içinde olduğu belediye meclis üyelerinin eğitimden geçirilme süreci zaten başlamıştı. İstanbul’a gidip eşim eğitim verdi. Yani bir belediye meclisinin görevi nedir ? belediye meclis üyesi ne yapar ? bu konular hakkında tüm üyelerimizin eğitimi gerçekleştiriliyor. Sadece bununla kalınırsa olur mu ? hayır. Partinin tüm kademeleri sorumluluklarını yerine getirmesi lazım” ifadelerini kullandı.
 
 “2025 yılında Ak Parti tabela partisi olur”

Ülkenin içinde bulunduğu ortamla birlikte son iki seçimde değişim gösterdiğini söyleyen Bayır “Milletvekili sayısı 600’e çıkmasına rağmen AKP’nin koltukları erimeye devam ediyor. İşlerdeki huzursuzluğun getirdiği Davutoğlu’ndan Babacan’ına kadar yeni parti kurma girimleri ile birlikte AKP’yi daha da sıkıntılı bir süreç bekliyor. Bu gelişmeler ve işlerini artık doğru düzgün yapamamış olmaları sebebiyle bana göre AKP artık gidici. Geriye dönüp baktığımda ben 37 yıldır siyaset yapıyorum ve 23 yaşında başladım. Bu ülkeye ciddi hizmetleri olan Özal,Demirel gibi insanlar var. Baktığınızda bu koltuklara kimler gelmiş, kimler geçmiş. Ama gördüğünüz gibi bu kişilerin ardından ortada partileri kalmadı. 2025 yılına geldiğimizde Ak Parti’nin tabela partisi olacağını düşünüyorum. Arayış içindeler. Bir kesim istifalara başladı. Türk seçmeni ekonomi ile insanları bir yere getirir. Bu insanlar acaba işsizliği bitirir mi ekonomiyi düzeltir mi diye şans tanıyorlar. Tayyip Bey bu şansı medyanın gücünü, devletin imkanları ve sistemi değiştirmesi ile kullandı” diye konuştu.


Bayır'dan Cumhurbaşkanına sert eleştiriler
Kasımpaşa kabadayısı gibi bir anlayışla dış politika olmayacağını söyleyen Bayır “KHK’lar ile bazı insanları çıkardı. Buna rağmen toplum bazı şeylerin farkında. Üretim iyi gitmiyor. Toplumun her kesiminden herkes şikayetçi. Uyguladıkları dış politakadan dolayı dışarı ihracat yapamaz hale geldik. Ey Amerika! Ey Fransa! Gibi bağırarak ve posta koyarak bir şey elde etmek mümkün değil.  Dış politakada sorumlu insan ağzını açtığı zaman bu ülkenin menfaatlerini gözetmek gerekir. Tamam rest çekersin ama bi ihracat ne bak bakalım. Herkese posta koyuyosun sonra geri vites yapıyosun. Bi bakıyosun Rusya uçağı vurmuşsun ama diğer taraftan enerjide ona bağımlısın. Dolayısı ile istikrarsız dış politika ile bir kazanım elde etmek mümkün değil. Biz bu iktidarın neresinden tutsak elimizde kalıyor.içeride ekonomi bitmiş, ulaşım bitmiş, eğitim bitmiş. Bunların eğitimini almış insanlar yerine, damat kayınço, enişte işe alınıyor. Biz onlara hep şunu söyledik. Biz bu geminin içindeyiz. Bu gemi batarsa yukarıdaki AKP’lilere can simidi atarız. Biz bu ülkenin vatandaşları olarak hep beraber boğulacağız” dedi. 
 
“Üreten sanayiciyi cezalandırırarak teşvik olmaz”
Üreten sanayiyi cezelandırarak teşvik edilemeyeceğini dile getiren Bayır “Komisyon üyesi olarak yıllardır soruyorum. Arkadaşlar bu ülkenin düzlüğe çıkması için üretimi arttırmamız gerekiyor mu, gerekmiyor mu? Tüm partilerden ortak cevap geliyor. Gerekiyor diyorlar. Peki nasıl yapacağız? Üreten saniyiyi cezlandıracağız mı teşvik mi edeceğiz. Sen kalkıyorsun, doğu bölgesindeki kaçak elektrik bedelini bu sanayiciden kesiyosun. Eğer bu parayı kesmesen o adam sadece kaçak elektriğe ödediği para ile yeni bir fabrika kurabilecek kadar para biriktiriyor. O kadar büyük rakamlardan bahsediyoruz. Bir de sık sık sçeim oluyor. Seçim ne demek? Piyasada durgunluk demek. Seçim bitti. Milletviki önünde 4 sene var. Artık Türkiye üretimini arttıracak projeler üzerine eğilmelidir. Ama AKP ne yapıyor? Sümerbank’ları Şeker Fabrikalarını yabancılar satıyor. Beton ekonomisi üzerine yatırım yap. Onları da yabancılara yaptır. Böyle olmaz.
“İthal çılgınlığının önüne geçilmezse felaketimiz olacak”

Her şeyin ithal edilerek yapılmasıyla kendi insanlarımızın fakirleştiğini sözlerine ekleyen Bayır “Havalimanı yapıyorsun. Mevcut havalimanına 2-3 milyar harcamak varken, yenisini yapıp 35 milyar harcıyorsun. Yeniden havalimanı yapıyosun. Bu paralar hep boşa gidiyor. Artı bir değer kazandırmadı bize. Peki bu halk neden 30 milyar ödedi. Bunun yerine üretimi canlandıracak hamleler yapılabililirdi. Buğdayından samanına kadar her şeyi dışarıdan getirmeye başlamışsın. Her şey dışarıdan geliyor. Dışarıdan gelen bu ürünleri kullandığın zaman iç piyasada da her şeyi ithal kullandığın sürece dışarıdaki adam işsizlelmiyor. Bu insanlara kolay geldiği için her şeyi dışarıdan ithal ediyosun. Bu kaynak dışarıya gidiyor ve orada işsizlik azalıyor. Ama bu senin insanını daha da fakirleştiriyor. Bu anlayışla olunca topraklar atıl duruyor. Üretim yapılsa binlerce kişinin ekmek yiyeceği alanlar boş duruyor. Bizim bunu kırmamız ve üretimi şahlandırmamız lazım. Bu ithalat çılgınlığının önüne geçmemiz lazım” dedi.
“İşsizliğin çözümü belediyelerin eleman alması olamaz”

Ülkede genç işsizlerin giderek arttığını ve bunu önlemek için hiçbir önlemin alınmadığını söyleyen Bayır, aynı zamanda İzmir'de 100 bin genç işsizin olduğunu da söylerken “Her gün onlarca telefon alıyoruz. Ben 10 yıldır aynı paltoyu giyiyorum. Kocam 5 yıldır aynı ayakkabıyı giyiyor. Biz çocuğumuzu bu halde üniversite okuttuk. Zannediyorduk ki çocuğumuz okuyunca iş bulacak. İşi hazır olacak. Ama gerçek böyle değilmiş diyor. Bugün sadece 100 bin genç işsiz İzmir’de var. Diyorlar ki CHP belediyeleri aldı hadi bakalım şimdi çocuklarımıza iş bulun. İyi de arkadaş mevcut durumda zaten 66 bin kişi çalışıyor belediyelerde. Biz bu insanların hepsini çıkartsak ve yerlerine bu genç arkadaşlarımızı alsak, yine de işsizliği bitiremiyoruz. Belediye çalışanları yerinde kalıyor. Bu sebeple sorunun çözümü burada değil. Dolayısı ile belediyeler istihdam yaratma konusunda kendi bünyesine alarak bu sorunu çözemez. Kırsal alanda kadın kooperatifleri kurararak onları üretimin içine alabilirsen, onların ürettiklerini pazara kolayca ulaştırmasını sağlayabilirsen, malları tüm Türkiye’ye pazarlarsan bu iş çözülebilir. Geçtiğimiz yıllarda yaptığımız TANSAŞ’lar vardı sonrasında satıldı onlar. Bu gibi marketlere kooperatif ürünlerini koyarsan, yani Hollanda’dan peyniri getirmek yerine kendi ürününü koyarsan, tüketici de bilinçli olarak alışveriş yapmaya başlarsa bu iş çözülecek. Ama bizim tüketicimizde de problem var yani ürününü seçerken yerli ürüne gitmiyor. Çoğu vatandaşımız 869 barkod numarasının ne anlama geldiğini bilmiyor. Ben mesela çocuklarıma üretmişimdir. Önemli bir şeyidr bu. Herkes aynı şeyi yaptığı zaman Türkiye’de üretimin kalkınmaması mümkün değil” ifadelerini kullandı.
 
Krizde belediyelerin hizmet edebilme şansı var mı?
 “89 yılında yapılan hataları tekrarlamamalıyız”

Kazanılan belediyelerin gelecekleri hakkında yapılması gerekenlere değinen Bayır, “Belediyelerin işi zor tabi belediyelerin gelirleri bölgeden toplanan vergiden, Ankara’ya gittikten sonra bu paranın bir kısmı geri dönüyor. Her geçen gün bu para azalıyor. Bunun sebebi krizden dolayı insanların borçlarını ödeyememesi. Dolayısı ile belediyelerin de yatırım ve istihdam noktasında daha makul yatırımlar yapmaları gerekiyor. Savurganlıktan tamamen uzak ve kontrollü şekilde harcama yapmaları lazım. Belki de bizim toplantımızda yapılacak en önemli konuşmalardan birisi de bu. Parti meclisinde başkanımız ile bir toplantı yapmıştık. Eğer 89 yılında kooparetifleşme konusunda hata yapmasaydık bugün bu durumda olmazdık. O zaman Buca’dan başlayarak belediyeler mütehaatitliğe soyunmuştu. Yönetimler oluşturuldu fakat biz o arkadaşları çok geç ve pahalı ev sahibi yaptık. Dolayısı ile biz onun faturasını 99 yılında baraja takılarak ödedik. O nedenle bugün aynı hataların tekrarını yapmamamız gerekiyor. Mevcut belediye başkanlarımızda kaynak sorunu var. O yüzden kredi kullanmak zorundalar. Adeta tefecilik yapan finans kurumlarının kucağını düşmemesi lazım. Çok dikkat edilmesi gerekiyor. 41 yıllık sanayi hayatımdan edindiğim tecrübeyle söylüyorum bu kaynaklardan nasıl etkili bir biçimde yararlanacağımızın yollarını bulmamız gerekiyor. Yani belediye başkanlarının genel merkez düzeyinde yaptıkları tüm yatırımlar ve harcamaların muntazam yapılması gerekiyor” açıklamalarında bulundu.
 
 “Performans raporunda başarısız olanlar gider”

Aynı partiden başkan değişimleri yaşandığında eski başkanın projelerinin devamlılığının sağlanmaması hakkında Bayır, “ Aynı partiden olunca sorun tuhaflaşıyor. Borçsuz belediye olmaz. Ama önemli olan geliri ile gideri arasındaki borcun makul olması. Borcu olup olmadığından ziyade gelen kaynakların yüzde kaçını personele yüzde kaçını yatırımlara ayırmış. Orada başarılı bulursak kalıyorlar. Bulmazsak gidiyorlar. Bu tamamen onların performans raporuna bakarak belirleniyor. Eğer Karşıyaka eski başkanı iyi olsaydı devam ederdi. eski yerleşim yerleri kitlenmiş durumda. Oralarda kent dönüşümü yapmadan bir yatırım yapmak mümkün değil” açıklamalarında bulundu.
 
 
Vekil Bayır'dan örgüte önemli mesajlar

Önümüzdeki kongre süreci hakkında partilileri uyaran Bayır, “Şu anda danışma kurumlarında kamuoyuna ve basına açık olamdan anlatıyoruz orada söylediklerimizle burada söylediklerimz biraz farklı oalcak. Benim örgütten ricam birbirinize sevgiyle bakın. Onun oğlu delege oldu ben olamadımları bırakın. 2023 te cumhuriyein 100. Yılında chp’yi iktidar yapacağız. İster il başkanımız ister ilçe başkanımız herhangi bir çekişmeye izin vermeyeceğiz. Parti içi düelloya izin vermeyeceğiz. Sosyal medyayı çok kötü kullanıyoruz. Danışma kurulunda bir şey anlatıyordum. Eteğinizdeki bütün taşları dökün diye konuşurken bir baktım ki içeridekilerden biri facebook’tan canlı yayın yapıyor. İçeride anlatıyorum diyorum ki bana da haksızlık yapıldı 6. Sıradan yazıldım diyorum. Bugüne kadar hiçbir yerde anlatmamıştım ve örneği kendimden veriyorum. Bunu dışarıda analttığımı duydunuz mu duymadınız. Bunu bu kapıdan çıktıktan sonra unutacaksınız dedim. Sosyal medya üzerinden partililer birbirlerine saldırıyorlar. Bu diğer partilerde olan bir ey değil. Biz eleştri olmasın demiyoruz olsun fakat bu şekilde yıpratıcı hareketlerden uzak kalınması gerekiyor. Bizim partimizin en büyük problemlerinden bir tanesi kendi içimizde konuşmamız gerekenleri dışarıda kahve köşelerinde konuşuyoruz. Herkesin parti içinde dışarı yansımadan çözmesini temenni ediyorum. Buradaki rolümüz bizim ancak babalık veya abilik. Bu sebeğle tüm süreçte de üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini sonladırdı.