CHP'li yetkili 'yumuşak geçiş' baskısını anlattı: Bir şey uydurmuşlar, aday dayatıyorlar

TAKİP ET

CHP'li yetkililer, partinin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bürokratlara yönelik çıkışlarıyla başlayan, ardından iktidara yakın sermaye grupları ve varlık şirketlerini hedef alan açıklamalarından 'rahatsız olan' bazı grupların altılı masaya 'yumuşak geçiş' için aday dayattığını öne sürdü.

Diken’e konuşan CHP’li üst düzey yetkililer, bu grubun, toplumun ve devletin ‘radikal bir değişime hazır olmadığı’ söylemiyle ‘mevcut düzenin devamını’ amaçladığını düşünüyor. 

Kılıçdaroğlu, memur ve bürokratlara seslenerek, ‘iktidarın değişmesine az kaldığını’ söylemiş ve onlara ‘köprüden önce son çıkışı’ göstererek, “Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa durun” demişti.

Ardından, ‘beşli çete’ diye anılan Cengiz, Limak, Kalyon, Kolin ve Makyol gibi iktidara yakın şirketleri hedef almış, “Beşli çetenin bizim torunlarımızı dahi sömürecek olan yatırımlarını kamulaştıracağız ve alacağız” demişti.

Diken’in edindiği bilgilere göre CHP liderinin bu çıkışları, sermaye çevreleri ve bunlara yakın kesimleri rahatsız etti. Rahatsızlığın bu çevrelerin Kılıçdaroğlu’ndan randevu talep etmesine kadar vardığını daha önceki haberlerimizde aktarmıştık. Randevu talepleri karşılıksız kalan grupların bu defa CHP liderinin en yakınındaki kimi kurmaylarını yıpratmayı hedeflediği öne sürülmüştü.

CHP’lilere göre Kılıçdaroğlu’nun çıkışları ‘karşılarında yer alan büyük bir ittifakı ürkütmüş durumda.’

‘Kendilerini önemli konumda gören bazı isimler’

Altılı masanın ikinci tur toplantılarının devam etmesi beklenirken, CHP kulislerinde hem adaylık hem de seçim sürecinde kullanılacak dile ilişkin yeni bir iddia tartışılıyor. 

İddiaya göre CHP’ye ‘yol çizmek isteyen’ bazı gruplar, Kılıçdaroğlu’nun vaatlerine ‘toplumun ve devletin hazır olmadığı’ şeklindeki ‘kanaatlerini’ çeşitli kanallarla iletiyor. CHP’lilerse parti politikalarına müdahale olarak algıladıkları bu düşüncelere tepkiyle yaklaşıyor. 

Diken’e konuşan Kılıçdaroğlu’nun yakın çalışma arkadaşlarından bir isim gelişmeleri şöyle değerlendirdi: “Sık sık kendilerini ‘önemli konumda’ gören bazı isimler, sanırım siyasetten de güç alarak genel başkanımızın söylemlerinin radikal olduğunu bizlere bile söylüyor. Onlara göre hem toplum hem de devlet böylesi hızlı bir değişime hazır değilmiş. Devlete hizmetten uzaklaşan bürokratlara yönelik çıkışlar bürokrasiyi, beşli çeteye yönelik çıkışlar da sermayeyi korkutuyormuş. Söylemlerimizi fazla soldan buluyorlarmış. Bize söylemlerimizi yumuşatma tavsiyesinde bulunuyorlar. Hatta ‘yumuşak geçiş’ diye bir şey uydurmuşlar, buna uygun bir de aday telkininde bulunuyorlar.”

‘Kontrol edilebilir bir isim arıyorlar’

Kurmayın aktardığına göre bu durum karşısında tepkisini gösteren çok sayıda CHP’li isim bulunuyor. Kendilerine iletilen ‘kanaatlerin’ altında ‘mevcut düzenin devamı arzusu’ yattığını savunan CHP’li isim devamında şunları söyledi:

“Bize bunları söyleyenlerin, yani ‘yumuşak geçiş’ isteyenlerin amacı kurulan düzenin hızla değişmesini önlemek. Genel başkanın çıkışları, ancak düzeninin devam etmesini isteyenler ve onlarla ortak olanlar tarafından radikal olarak değerlendirilebilir. Genel başkanın açıklamaları sosyal demokrat CHP’nin ilkelerini yansıtıyor. Zaten aday dayatması da bununla alakalı. Birileri kendilerince kontrol edilebilir bir isim arıyor. Fikirlerini yazan gazetecileri veya derdi ülke olan siyasetçileri elbette ayırıyorum, ama geriye kalan hiç kimse masaya aday dayatamaz. Bu masadan çıkacak aday da kontrol edilebilir değil, yönetebilir ve kibirden uzak aday olur.”

‘Kılıçdaroğlu gereken yanıtı verecek’

Partilerine ‘yumuşak geçişi’ öneren isimlerden bazılarının aktif görevdeki bürokratlar olduğunu da iddia eden CHP’li isim, partilerinin baskı altına alınmak istendiğini de savundu:

“CHP’yi baskı altına almak ve birtakım tabiri caizse dayatmalarda bulunmak isteyenler var. Kılıçdaroğlu’nun ve kurmaylarının yönettiği CHP, o CHP değil. Kasımda genel başkanımız bu hevesi taşıyanlara ve ‘yumuşak geçiş’ isteyenlere sanıyorum gerekli yanıtı verecektir. Bence bu bir meydan okuma da olacaktır. Dilerim kasımda yapılacak olan o açıklama, başta partimiz ve tabanımız olmak üzere tüm kesimlerde gerekli değeri görür.”

Öte yandan, iktidar farklı bir karar almazsa genel seçimler Haziran 2023’de yapılacak. Ama partiler uzun süredir genel seçim yarışındaymış gibi sahalarda. Anketler iktidar partisinde oyların düştüğünü gösterse de bazı çalışmalar bunun ivme kaybettiği hatta durduğunu ortaya koyuyor. Kararsızları ve partiden kopanları hedefleyen iktidar yaz aylarındaki asgari ücret zammı ve diğer iyileştirici hamlelerle bu gidişatı tersine çevirdiğini söylerken, anketçiler bunda altılı masada son dönemde baş gösteren aday tartışmasının da etkili olduğunu öne sürüyor.

Kılıçdaroğlu’ysa bir süredir isim vermeden bazı gazeteci ve anket şirketlerini eleştiriyor. Kılıçdaroğlu’nun ‘Alo Holding’ paylaşımı da, sermaye gruplarının hamlelerine karşı çıkışlarına son örneklerden biriydi.

Diken’in edindiği bilgilere göre bunda CHP’ye hazirandan bu yana giden, ama son dönemde ete kemiğe bürünen bazı bilgiler etkili.

Bu bilgilere göre kamuoyunu yönlendirmek için bazı isimlere sermaye kesimleri tarafından para aktarıldı. Bazı sermaye sahipleri, hem kimi anket şirketleri hem de ‘tarafsız görünen’ gazetecilerle maddi ilişkiye girdi.

ALTAN SANCAR-DİKEN

CHP kemal kılıçdaroğlu