Eczacılar Odası'ndan çağrı: 'Aşıyı parası olan değil ihtiyacı olan vurulsun'
İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan Türkiye'nin gündeminde olan zatürre ve grip aşısı ile ilgili gazetemize konuştu. Grip ve zatürre aşısının yanı sıra son dönemlerde kanser ilaçlarında yaşanan sıkıntılara da dikkat çeken Sayılkan, devletin sağlık alanında gerçekleştirdiği tasarrufu sert bir dille eleştirdi.
Aylin BAYRAM/İZMİR GÜNDEMİ - Yaz aylarını bitirip kış aylarına doğru ilerlediğimiz şu günlerde pandemiyle birlikte grip aşılarına talep arttı. Kronik rahatsızlığı olan hastalar ise grip aşısına yöneldi. Bu yıl eczanelere gelmesi geciken grip aşıları ve yanısıra artan taleple birlikte eczanelerde isim yazılarak sıra beklenmeye başladı. Aşıların yetersizliği ile oluşan kaygılar çığ gibi büyümeye devam ederken İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan konuyla ilgili İzmir Gündemi’neaçıklamalarda bulundu.
‘Eczanelerde grip aşısı sırası var!’
Gelecek olan grip aşısı miktarı ile ilgili konuşan İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan bildirilen rakamın yetme ihtimali olmadığını söyledi. Başkan Sayılkan“Şimdi her sene yaklaşık 1 milyon 350 bin civarında aşı geliyormuş. Bu sene de o kadar gelecek ama bu sene gerek kamuoyunun yönlendirmesi, gerek bilim adamlarının önerisi ile halkımızda grip aşısına olan talep patlaması yaşandı. Bunun dışında bir takım başka aşı firmalarıyla da görüşüldüğü, bir miktar daha gelebileceği söyleniyor. Sağlık çalışanlarına uygulanmak üzere 90 bin aşının ayrıca bu rakamın dışında Sağlık Bakanlığı veriyor ama tabii ki de doğrulanması gereken bilgiler. Ben şunu görüyorum İzmir’deki eczanelerde, Türkiye’de aynı tablolar var; herkes şu anda isim yazdırıyor.. Her eczanede 200- 300 kişilik talep var. Ama bizim aşı miktarı her sene gelenin iki misline çıksa bile bu talebi karşılayamayız. Bu talebe göre 25-30 bin aşı gelmesi lazım Türkiye’ye. Böyle de bir aşı yok”dedi.
Sayılkan uyardı: “Sağlıklı bireylerin bu aşıyı vurulmasına gerek yok”
Aşıyı kimlerin yaptırmasına da değinen Sayılkan, “Sağlıklı bireylerin bu aşıyı vurulmasına gerek yok. Yıllardır olduğu gibi kronik hastalığı olanlar, solunum sistemiyle ilgili işte KOAH ya da astımı olanlar, bağışıklık sistemiyle ilgili sorunu olanların vurulması lazım. Yani hiçbir hastalığı olmayan, yaşı 30 ile 50 arasında olan sağlıklı bireylerin bu aşıyı vurulmasına gerek yok. Ama demin söyledim ya yanlış bir iklim yaratıldı; bunu vurdurursanız korona olmazsınız gibi bir şey de yok. Yani grip aşısı olan şahıslar Covid-19 olmayacak diye bir durumda yok. Bununla ilgili insanları bizim dışımızda bilim adamlarının, bilim kurulu üyeleri, Sağlık Bakanlığı’nın etkilerinin bu süreçte bilgilendirmesi lazım. Halkı bilgilendirmemiz lazım” dedi.
‘Aşıyı, parayı basıp alan değil, ihtiyaç sahipleri vurulsun’
İlaçların ihtiyacı olan kişilere gitmesi için İTS sisteminden bahseden Tuncay Sayılkan“Bir de ‘İTS’ diye bir şey var. Her ilacın üzerinde bir kod var. O kod, o ilacın kimlik numarası. Bu ilaçların doğru adrese gittiğini buradan takip edilmesini de istiyoruz Sağlık Bakanlığı’ndan. Az önce de söylediğim gibi özel hastaneler, şahıs şirketleri bunlar bu şekilde ulu orta para bastırıp, alıp yapma lüksünü bu dönem yaşamasınlar. Bu dönem gerçekten ihtiyaç sahibi, risk grubunda olan insanlar o aşıyı vurunsun. Onun dışındakilere, onlara aşı gerekmediğini biz anlatalım” dedi.
İzmir’de 6 eczacı Covid-19 oldu
Zor şartlar altında çalışan İzmir’deki eczacıların Covid-19 pozitif olduğuna dair bilgiler veren Sayılkan, “Eczacı arkadaşlardan 5, bugün 6 oldu. Ama hepsi tedavi süreçlerini başarıyla tamamlayıp, görevlerinin başına döndüler. 3 tanesi 14 günlük karantina süresine kapanmak zorunda kaldı” dedi.
İlaçların getirilmesi ticari bir iş
Kanser ilaçları ve piyasadan kaybolan özel ilaçlarla ilgili de konuşan Sayılkan insan sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturduğunu ve bu işten vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Başkan Sayılkan “İlaç fiyatlarını belirleyen bir yasal bir düzen var. Ona da her yıl Şubat ayında Euro kuru belirleniyor. İlaç fiyatları buna göre belirleniyor. Bu durumda bir çok ilaç Türkiye’ye gelmiyor ve gelemez de bu şartlarda. Yurt dışındaki firma zarar etmemek adına göndermiyor. Ağırlıklı olarak kanser hastalarının ilaçları bulunuyor. Şu anda piyasada olmayan bir çok ilaç var. Hormon ilaçları, tansiyon ilaçları, bir takım insanların sürekli kullandığı ilaçlar var.İlaçların yurtdışından getirilmesi ticari bir iş ve bunda işin içine herkesin ticari faaliyetini sürdürmesi varsa herkes kendiyle ilgili tedbirler alıyor. Devletin yapmaya çalıştığı da kötü değil en ucuza mal etmeye çalışıyor. Ama ucuza mal etmeye kalkınca ilaçlar yoka çıkıyor. Çözüm derseniz, Euro kurunda makul bir yerde buluşmak lazım. Bu ülkenin insanı da ilaçla ilgili sıkıntı yaşamasın. Kanser çok sıkıntılı bir süreç orda bir de olmayan ilaçlarla ilgili umut kaybı yaşanmasın. Sağlıktan tasarruf yapma ısrarı insan sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor bu işten vazgeçmek lazım”dedi.