İZAV'dan İzmir Barosu'na ''savaş'' tepkisi!

TAKİP ET

İzmir Barosu geçtiğimiz gün savaşa karşı olduğunu açıklamış ve barış mesajları vermişti. Buna karşılık İZAV'dan İzmir Barosu'na tepki geldi. Savaşın teröre karşı olduğunu açıklayan İZAV 'Terörle mücadele edildiği yok sayılarak yapılan açıklamayı kabul etmiyoruz' diyerek tepkisini ortaya koydu.

İşte İZAV tarafından İzmir Barosu’na verilen tepki:

‘’Gelecek güzel günlerin yalnızca barışla mümkün olduğu ve yurttaşlarımızın barışı hak ettiği inancıyla; vatandaşlarımızın hayatın "Her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğunu" ** bir kez daha tüm kamuoyunun dikkatine sunuyor, eşit, özgür ve demokratik bir yaşamın ancak ve ancak barış ortamında kurulabileceğini anımsatarak, şehitlerimize ve sivillere Allahtan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyor, siyasi iktidarı daha fazla can kaybı yaşanmadan savaşa son vermeye çağırıyoruz.

Barış Pınarı Harekatı, adından da anlaşılabileceği gibi güneydoğu sınırımızda YPG-PYD-PKK terör örgütlerinin kontrolündeki bölgelerden ülkemize yönelik büyük tehdidin, tüm diplomatik çabalara rağmen engellenmemesi nedeniyle başlatılmıştır. Nitekim Şanlıurfa ve Mardin'e atılan havan ve roketatar mermileri, biri 9 aylık bebek olan 7 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. Bebek katili örgütün yarattığı tehdidin yok sayılamayacağı; ateşin kesilmesi ve barışın sağlanması için Barış Pınarı operasyonunun önemi bir kez daha anlaşılmıştır. Operasyonun her adımında gösterilen özen, Türkiye Cumhuriyeti'nin haklı mücadelesi ortada iken 4 şehidimizin kanı halen kurumamışken İzmir Barosu Başkanlığı tarafından "terör örgütü ile mücadele" ifadesi bir kez anılmadan, terörle mücadele edildiği yok sayılarak YAPILAN AÇIKLAMAYI KABUL ETMİYORUZ!

Bir hukuk kurumu olarak İzmir Barosu’ndan beklenen, vatandaşlarımızın ölümüne sebep olan saldırı sonucu, yapılan sınır ötesi operasyonunun Birleşmiş Milletler Antlaşmasının 51. maddesi kapsamında bir meşru müdafa hakkı olduğu konusunda hukuki tespiti yapmanızdır. Bu bir savaş değildir, savaşın tanımı ve hukuki niteliği farklıdır. Bu şekilde yapılan açıklamalarınız operasyonun hedefine zarar verdiği gibi, karşı argüman olarak ülkemiz aleyhine uluslararası alanda kullanılacaktır. Üstelik bu yanlış terimleri güvercin, zeytin dalı ile süsleyip, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün sözü ile masumlaştırıp ve gerçek hedefin çarpıtılması da sadece manipülasyondur.

Mutlaka Mustafa Kemal ATATÜRK’ten feyz alacaksanız, aklınıza onun hasta yatağından kalkarak her karış toprağı koruma refleksini ortaya koyduğu Hatay, şanlı kurtuluşun ruhunu her sokağına taşıdığı İzmir mücadelesi gelmelidir. Siz mücadele ruhunu her sokağında taşıyan İzmir’in, ruhunu taşıyamıyorsunuz.
SİZ İZMİR AVUKATLARINI TEMSİL ETMİYOR (!), gerçekleri yok sayan söyleminizle gerçek Barış'a zarar veriyorsunuz.’’
 

İzav İzmir barosu