İzmir Barosu'ndan 10 Aralık vurgusu: 'Mücadeleye devam edeceğiz'

TAKİP ET

İzmir Barosu 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü konulu basın açıklaması düzenledi. Düzenlenen basın açıkamasında konuşma yapan Avukat Ayşe Kaymak, 'Dün olduğu gibi bundan sonra da tüm zorluklara karşın ihlalleri belgeleyip, raporlayarak görünür kılmaya, böylelikle önlemeye, cezasızlıkla mücadele etmeye ve insan haklarına saygıyı yükseltmeye devam edeceğiz' dedi.

Furkan KARAKOCA/ İZMİR GÜNDEMİ-İzmir Barosu tarafından 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle basın açıklaması düzenlendi. 10 Ekim Anıtı önünde yapılan basın açıklamasında İzmir Barosu adına İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ayşe Kaymak konuşma yaptı. Yapılan basın açıklamasında insan hakları, düşünce özgürlüğü, salgın ve OHAL vurgusu yapıldı.


DÜZEN HALA KURULAMAMIŞTIR
İnsan haklarının zayıfladığını söyleyen Avukat Ayşe Kaymak, “BM, İkinci Dünya Savaşı’nın yol açtığı ağır insani yıkımın bir daha asla yaşanmaması için, barış, insan hakları ve demokrasi ideallerine dayalı uluslararası bir sistem oluşturma hedefiyle inşa edilmiştir. Bugün gelinen noktada maalesef bu ideallerin çok gerisinde kalınmıştır. Evrensel Bildirisi’nde yer alan hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzen hâlâ kurulamamıştır. Özellikle devletlerin demokrasi ve hukuk taahhüdünden giderek uzaklaşmaları insanlığın en önemli kazanımlarından birisi olan insan haklarının, hem bir referans sistemi hem de bir denetim mekanizması olarak zayıflamasına yol açmıştır” dedi.

 DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK KISITLAMALAR  2021 YILINDA DA SÜRMÜŞTÜR
Konuşmasında OHAL’e değinen Kaymak, “İfade özgürlüğünün korunması ve etkin kullanımı, demokratik bir toplumun can damarlarından birini oluşturur. Farklı fikir ve görüşlerin kamusal alanda özgürce dolaşıma girmesi; siyasal çoğulculuğun esası olan özgür tartışma ortamının, bağımsız medya ve canlı bir sivil toplumun varlığı; toplumsal talepler etrafında kamuoyu oluşturulabilmesi; siyasal karar alıcılara yönelik eleştirilerin dillendirilmesi ancak ifade özgürlüğünün korunduğu ve etkin biçimde kullanıldığı koşullarda mümkün olabilir. Oysa OHAL ilanıyla birlikte siyasal iktidarın düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları, özellikle de basın üzerindeki kaygı verici boyutta artan baskı ve kontrolü 2021 yılında da sürmüştür” dedi.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ MESAJI
İstanbul Sözleşmesine ve Osman Kavala davasına vurgu yapan Ayşe Kaymak, “2021 yılında kadına yönelik erkek şiddetinde maalesef bir gerileme, olumlu denebilecek bir gelişme yaşanmadı. Yılın ilk on bir ayında yüzlerce kadın erkekler tarafından öldürüldü. Hal böyleyken kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti ayrıntılı bir şekilde tanımlayan ve bir suç olarak kabul edilmesini sağlayan, en kapsamlı uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesinden bir gecede çıkıldı. Üstelik çok kısa bir süre önce şatafatlı sunumlar ile insan hakları konusunda bir eylem planı ilan edilmiş olmasına rağmen. Avrupa Konseyi’nin en temel insan hakları sözleşmelerinden olan İstanbul Sözleşmesinden çıkılması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Kavala ve Demirtaş kararlarının uygulanmaması nedeni ile 2 Aralık 2021 tarihli AK Bakanlar Komitesi kararı ile Türkiye hakkında ihlal prosedürü başlatılması, ekonomik ve sosyal haklar ile ilgili yükümlülüklerden kaçmak için TÜİK’in başta enflasyon olmak üzere temel göstergelerde manipülasyon yapması, kara para ve yolsuzlukla mücadelede gerekli yükümlülüklerini yerine getirmeyen Türkiye’nin BM tarafından gri listeye alınması esasında insan hakları ihlallerinin ne denli arttığını da göstermektedir” dedi.

HDP ÇIKIŞI
Kürt Sorununa değinen Ayşe kaymak, “Son genel seçimlerde 6.5 milyon yurttaşın oyunu almış olan HDP’nin kapatılması girişimi, başta Kürtler olmak üzere Türkiye toplumunun önemli bir bölümünü katılım ve temsil mekanizmalarının dışına itecek, siyasal hakları kullanma imkanından yoksun bırakacaktır. Bu durum toplumsal barışa ve bir arada yaşama iradesine büyük zararlar verecek olması bakımından son derece kaygı verici bir gelişmedir. Hak savunucuları olarak bizler, Kürt sorununun her zaman demokratik, barışçıl ve adil çözümünü savunduk. Bunda ısrarlıyız” ifadesini kullandı.


TÜRKİYE SON KIRK YILIN EN AĞIR EKONOMİK KRİZLERİNDEN BİRİNİ YAŞIYOR
Kaymak, Türkiye son kırk yılın en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. Güvencesizleşme ve örgütsüzleşme, OHAL uygulamaları ile daha da derinleşmiş ve süreklilik kazanmıştır. Covid-19 salgını ile birlikte bu tablo daha vahim bir görünüm kazanmıştır. Bugün ülkede hem biyolojik hem de sosyal yaşamını sürdürülebilmesi için salgın koşullarında çalışmak zorunda olan milyonlarca kişi bulunmaktadır. Bu kişilerin maruz kaldığı hak ihlalleri büyük bir çeşitlilik göstermektedir. Bu ihlallerin en başında ise iş cinayetleri gelmektedir. Hayat pahalılığı, işsizlik ve yoksulluk en çok kadınları, çocukları, mülteci ve sığınmacıları vurmaktadır” ifadelerini kullandı.

MAHPUSLARIN HAKLARI KISITLANARAK YENİ BİR NORMAL YARATILDI
Kaymak, “Hapishanelerde salgın gerekçe gösterilerek mahpusların zaten kısıtlanmış olan hakları daha da kısıtlanarak yeni bir “normal” yaratılmıştır. Uluslararası insan hakları otoritelerinin evrensel standart ve normları hatırlatarak yaptığı uyarı ve çağrılara karşın 2020 yılında yapılan değişiklikten sadece eleştirel veya muhalif görüşlerini ifade edenler de dahil olmak üzere yeterli yasal dayanak olmadan alıkonulan gazeteciler, akademisyenler, insan hakları savunucuları, avukatlar, seçilmiş siyasiler ve özellikle Covid-19’a karşı savunmasız olan yaşlı ve ağır hasta mahpuslar ‘Terörle Mücadele Kanunu’ gerekçe gösterilmesi nedeniyle yararlanamamıştır” dedi.

İNSAN HAKLARINA SAYGIYI YÜKSELTMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Kaymak sözlerini bitirirken, “Var oluş nedenleri hak ihlallerinin son bulduğu, adalet, barış ve demokrasinin tesis edildiği bir ülke ve dünyaya ulaşmak olan bizler, dün olduğu gibi bundan sonra da tüm zorluklara karşın ihlalleri belgeleyip, raporlayarak görünür kılmaya, böylelikle önlemeye, cezasızlıkla mücadele etmeye ve insan haklarına saygıyı yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.

 

izmir barosu insna hakları insan hakları asgari ücret ne zaman açıklanacak 10 aralık sergen yalçın 10 ekim