İzmir'in Şehir Hastanesi'nde tek sorun 'ulaşım' değil!

TAKİP ET

İzmir'de yapımı devam eden Şehir Hastanesi'nin konumu dolayısıyla tartışmalar devam ediyor. Bayraklı'da yapımı devam eden hastaneyle ilgili İzmir Gündemi'ne konuşan İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Funda Barlık Obuz, 'Şehir Hastanesi Karşıyaka bölgesinde olsa da şu anda çevre yoluna bağlantı ihalesi yeni yapılmış, çok yoğun trafikli bir bölgede bulunuyor. Acil hastalar olabilir. Oraya İzmir'in herhangi bir yerinden ulaşması çok zor olacak' dedi.

Öykümcan Ege Yaman/ Türkiye’nin birçok yerinde yapılan şehir hastaneleri gerek konumları gerekse de büyüklükleri dolayısıyla  yapılan eleştirilerle ülke gündeminde yer almaya devam ediyor. İzmir’in Bayraklı ilçesinde yapımı devam eden Şehir Hastanesi de konumu dolayısıyla tartışılmaya devam ediyor. Konuyla ilgili olarak ulaştığımız İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Funda Barlık Obuz, hastanenin konumu dolayısıyla acil hastaların ulaşımının zor olacağını belirterek şunları söyledi : “Şehrin bir ucunda Karşıyaka bölgesinde olsa da şu anda çevre yoluna bağlantı ihalesi yeni yapılmış, çok yoğun trafikli bir bölgede bulunuyor. Acil hastalar olabilir, çok çeşitli aciller var. Oraya İzmir’in herhangi bir yerinden ulaşması çok zor olacak.”





TEK SORUN ULAŞIMDA DEĞİL!
Ulaşımın düşünülen sorunlar arasında en büyüğü olduğunu fakat tek sorun olmadığını belirten Obuz: “Yeni hastane yapıldığında o hastane için ekstra yatak sayısı gelmiyor. Devlet Planlama Teşkilatı’nın yaptığı bir düzenlemeye göre diğer hastanelerden o kadar yatağı eksiltiyorlar. Bu demektir ki şehir içindeki pek çok hastane kapanacak. Bunların hangileri olduğu çok net değil. Ama Bozyaka Eğitim Araştırma Hastanesi ve Alsancak Devlet Hastanesi bunlardan ikisi olabilir Tepecik EAH’nin bir bölümü olabilir. Çok net bir şey  söylenmiyor yetkililer tarafından. Belki de son dakikada belli olacak bu. Ulaşımın yanı sıra hastanenin çok büyük olması aynı zamanda yönetilmesini ve işletilmesini de zorlaştırıyor. Bizim meslek örgütleri olarak karşı çıkmamızın en önemli nedenlerinden bir tanesi de dövize endeksli bir borçlanmayla, aynı yollar köprüler gibi, bir kamu-özel ortaklığı modeli ile yap-kirala-devret yöntemiyle yapılması ve kamunun 25 yıl boyunca bu kirayı yapan şirkete ödeyecek olması” dedi.

HASTANENİN BÜYÜKLÜĞÜ DOLAYISIYLA ACİL TEDAVİDE SORUNLAR YAŞANABİLİR
Obuz, “Şehir hastanesi için söyleyebileceğimiz en önemli şey çok büyük mekanlar olması. Evet tek kişilik odalar var, ama gereksiz boş, kullanılmayan alanlar olacak orada. Diyelim ki nöbet tutan bir kardiyoloji uzmanı konsültasyonuna ancak 20 dakikada ulaşabilecek Bunların örneğini zaten Bursa’yla birlikte şimdiye kadar açılmış 10 Şehir Hastanesi’nde görüyoruz. Oralarda da durum hiç parlak değil, uygulanan pratik hiç uygun değil.  Şunu tekrar tekrar vurgulamak istiyorum. Şehir Hastaneleri kamunun verdiği arazi üzerine bir şirket tarafından kurulan, aslında adı kamu olan, ama sonuçta bir şirketle ortak olarak yönetilen ve kamunun oraya 25 yıl dövizle kira ödeyeceği işletmelerdir. Bunu herkesin bu şekilde anlaması gerekiyor. Başta bazı milletvekilleri ve bürokratlar olmak üzere halkımızın da konuyu çok iyi bildiğini sanmıyorum” diye konuştu. İzmir Tabib Odası, diğer çalışılan şehirlerdeki tabip odaları ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) her zaman uyarılarda bulunuyor. TTB, Şehir Hastanelerinde varolan sorunlar ile ilgili Sağlık Bakanlığı’na bir mektup gönderdi. Ancak, mektuba bir yanıt alınamadı. Eleştirel bakan, doğruları söyleyen meslek örgütlerinin sözlerinin dinlenmesi, ortak akılla yönetilmesi gerekiyor” dedi




‘ŞİRKETLER YAN HİZMETLERDEN DE KAZANÇ SAĞLAYACAK’
Obuz, “Şirketler sadece kira bedelinin değil oradaki bir çok hizmetin de sahibi oluyorlar. Kamu, otopark, sterilizasyon, yemekhane, laboratuar, görüntüleme gibi hizmetlere de ayrıca ücret ödüyor. Yani şirketler sadece kira üzerinden bir gelir sağlamıyor aynı zamanda birçok yan hizmetleri de alarak kazanç elde ediyorlar. Dolayısıyla kamu sürekli borçlanıyor” diye konuştu.

 ‘SAĞLIK TURİZMİNE NASIL GÜVENEBİLİRİZ?’
Şehir hastanelerinin sağlık turizmine katkı sağlayacağı iddialarına da yanıt veren Obuz, “Sağlık turizmine nasıl güvenebiliriz? Daha bizim kendi vatandaşımız dururken onlar orada sıra beklerken, sağlık turizmine mi yer açacağız? Bu durumda diğer hastaneler de kapanacak deniliyor. Halkımızın en çok gittiği, şehir içindeki hastanelerin kapanacağı söyleniyor. Şehir dışındaki bu hastanelere gitmek yerine özel hastanelere yöneliyorlar” dedi.

5 DAKİKADA BİR RANDEVU VERİLİYOR!
Hastanelerde yaşanan kalabalıkların sebeplerine de değinen Obuz, “Taleplerin karşılanamamasının sebebi hastaların çok sayıda başvuru yapıyor olması. Örneğin ortalama bir kişi şu anda Türkiye’de yılda 10 kez hastaneye gidiyor. Bu sayı son yıllarda giderek arttı. Yani sağlığa ulaşılamayıp tekrar tekrar gitmekten de kaynaklı bir kalabalık var. Sağlığına kavuşamayan, tedavisi tamamlanamayan, ya da arayış içinde olan bir kitle var ki biz buna kışkırtılmış sağlık talebi diyoruz. Son yıllarda uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı buna yol açıyor. Var olan hekim ve sağlık çalışanları sayısıyla buna ulaşmak mümkün değil. Çok kısa sürelerde bakım yapılıyor. Beş dakikada bir randevu veriliyor kamu hastanelerinde. Yetkililer 10 dakika dese de 10 dakikaya iki randevu verildiği için 5 dakikada bir olmuş oluyor. O  kadar kısa sürelerde çok hızlı bakıldığı için çok tetkik isteniyor; görüntüleme, laboratuvar isteklerinin sayısı gereksiz artıyor.” dedi.

 
 

izmir gündemi izmir haberleri bayraklı şehir hastanesi şehir hastaneleri ulaşım ttb izmir tabib odası