İzmir'in tsunami raporu paylaşıldı!

TAKİP ET

İzmir'in gözde turizm alanlarından olan Seferihisar açıklarında 30 Ekim tarihinde yaşanan ve 116 yurttaşın hayatını kaybettiği 6.6 şiddetindeki deprem sonrası, Seferihisar'da tsunami yaşanmış ve 1 vatandaş gelen dalgalar sonrası hayatını kaybetmişti. İzmir İnşaat Mühendisleri Odası, Seferihisar'daki tsunami ile ilgili hazırlanan raporu kamuoyu ile paylaştı. Hazırlanan raporda, İzmir'deki aktif fay hatları yer alırken, hasar alan mahalleler ile ilgili bilgiler de paylaşıldı.

Türkiye Acil Afet İzleme Projesi TÜBİTAK MAM, İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında gerçekleşen 6.6 şiddetindeki deprem sonrası Tsunami Raporu'nu yayınladı.

İzmir İnşaat Mühendisleri Odası tarafından paylaşılan raporda İzmir'in tarihindeki depremler ile ilgili bilgi verilirken, İzmir'in deprem riski hakkında da açıklamalar yer aldı. Hazırlanan raporda ayrıca Seferihisar'da gerçekleşen tsunamiden en çok hasar gören yerler ve mahalle mahalle hasar tespitleri yer aldı.
İZMİR ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ DEPREMLERDEN ETKİLENEN BİR COĞRAFYADA
İzmir'in tarihinde yaşanan depremler ile ilgili bilgilerin verildiği raporda, son yüzyılda bölgede 4 ve üzeri toplam 13 depremin meydana geldiği bildirildi. Raporda, "İzmir ve çevresi aletsel dönemde, 1900’lü yıllardan itibaren çok sayıda yıkıcı depremle sarsılmıştır. Son yüzyılda büyüklüğü M4.0’den büyük olmak üzere 13 deprem meydana gelmiştir. Depremlerin bazıları bölgede can ve mal kaybına yol açmıştır. 31 Mart 1928 tarihinde Torbalı’da meydana gelen M6.5 büyüklüğündeki deprem bunun en büyüğüdür. Bu deprem çok geniş bir alanda etki yapmıştır 2000’den fazla ev hasar görmüştür. İzmir güneyinde meydana gelmiş 6 Kasım 1992 depreminin büyüklüğü ise Mw6.0’dır. 2003 yılında meydana gelen Urla Depremi ise Mw5.7 olup Seferihisar’da az hasara yol açmıştır. Bu haritalardan da anlaşılabileceği gibi İzmir ve çevresi orta büyüklükte de olsa çevresinde farklı alanlarda oluşan bu depremlerden etkilenen bir coğrafik konumdadır" ifadelerine yer verildi.


"50 KM YARIÇAPLI BİR ALAN İÇERİSİNDE 13 ADET FAY BULUNMAKTADIR"
Maden Teknik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün 2012 yılında hazırladığı haritaya da değinilen  raporda, İzmir'in çevresinde 5.5 şiddetinden yüksek deprem üretilebilecek çok sayıda fay hattı olduğunun altı çizildi. Raporda ayrıca, "İzmir ve çevresi, önceki Türkiye deprem haritasında 1. derecede deprem bölgesidir. 2018 yılında AFAD tarafından hazırlanan Türkiye deprem tehlike haritasında da deprem potansiyeli yüksek bir bölgedir. Nitekim MTA tarafından 2012 yılında hazırlanan Türkiye diri fay haritasında İzmir çevresinde M5.5’dan fazla deprem oluşturabilecek çok sayıda fay zonu bulunmaktadır. İzmir, yaklaşık 50 km yarıçaplı bir alan içerisinde deprem kaynağı olabilecek 13 adet fay bulunmaktadır. Bu faylar, aktiviteleri açısından diri fay, olasılı diri fay ve çizgisellik olmak üzere üç kategoriye ayrılmıştır. Haritalanan faylardan sekiz tanesinin Holosen döneminde aktif olduğu kanıtlanmıştır. Bu gruptaki faylar İzmir, Tuzla, Gülbahçe, Seferihisar, Manisa, Kemalpaşa, Dağkızılca ve Gediz Grabeni ana sıyrılma fayının batı bölümüdür. Diri fay kategorisindeki MTA tarafından haritalanmış faylar yıkıcı özellikte büyük deprem üretme potansiyeline sahip faylardır. Menemen fay zonu ile Güzelhisar ve Gümüldür faylarının Kuvaterner dönemindeki aktiviteleri belirgin olup Emre ve diğer tarafından olasılıkla diri fay olarak kabul edilmektedir. Olasılı diri faylar bölgesel deprem tehlike değerlendirmeleri açısından deprem potansiyeli ikinci derecede önemli tektonik yapılar olmalarına karşılık bunların yıkıcı deprem üretmeyeceği anlamına gelmez. Bu fayların kazı yapılarak paleosismolojik incelemelerin yapılmasına gerek vardır. Yenifoça ve Bornova fayları ise neotektonik dönemde gelişmiş yapılar olup, son iki milyon yıl içerisindeki aktiviteleri hakkında veriler yeterli değildir. Diri ve olasılı diri olarak haritalanan normal faylardan uzunlukları 15km ve daha fazla olanlarda oluşabilecek maksimum deprem büyüklükleri M6.0 ve daha yüksektir. Uzunlukları 30-35 km dolayında olan doğrultu atımlı fayların oluşturacağı deprem büyüklükleri M7.0 ve üzerine çıkabilir " denildi.
Raporda ayrıca tsunamiden en çok etkilenen mahalleler belirlendi. Buna göre hazırlanan raporda;
"Alaçatı ve Zeytineli Bölgelerinde Saha Gözlemleri
Deprem sonrası tsunami saha araştırmaları, ilk olarak Zeytineli ve Alaçatı beldelerinde 31 Ekim 2020 günü saat 11:00 ve 14:00 saatlerinde gerçekleştirilmiştir. Daha sonra su baskınının ve dalga yüksekliklerinin boyutları her iki gözlem alanında da GPS ile detaylı bir şekilde izlenmiş ve haritalanmıştır. Ayrıca deprem sonrası tsunami dalgasının çekilmesi, gelmesi ve tekrar geri çekilmeleri belirlenmeye çalışılmıştır.
Zeytineli Mevkii
Bu mevkide maksimum baskın mesafesi, deniz kıyısından KKD-GGB doğrultusunda ~ 700 m olarak ölçülmüştür. Tsunami etkileri esas olarak dere yatağını takip etmiştir. Bu araştırmadaki ve görgü tanıklarının raporlarındaki bulgulara göre, tırmanma bölgesinin genişliği (kıyı şeridine paralel) kıyı alanına yakın kısımlarda ~ 400 m olarak ölçülürken, iç kısma doğru 80 metreye kadar düşmektedir. Bu bulgu, tsunami ilerlemesinin, her iki tarafta dik eğimler olması nedeniyle doğrudan topografik özellikleri takip ettiğini açıkça göstermektedir. Tsunami etki alanları çoğunlukla Doğu ve Batı'da vadi yüksekliklerinin başlangıcında iki ana yol arasında sınırlı bir alanda gözlemlenebilmiştir.
Alaçatı Mevkii
Maksimum baskın mesafesi, dere yatağının deniz kıyısından Kuzey-Güney doğrultusunda ~ 1,3 km olarak ölçülmüştür. Alaçatı Azmak Boyunca tsunaminin içeri girdiği mesafe ise ~2.5 km olarak ölçülmüştür. Gözlemlere ve görgü tanıklarının raporlarına göre, su altında kalan bölgenin genişliği, kuzeyde kıyı şeridine 1 km uzaklıkta yer alan Alaçatı Azmak köprüsü civarında ~ 280 m olarak ölçülmüştür. Tsunami etkileri esas olarak 130 m genişliğindeki bir bantta dere yatağını takip etmiştir.
Demircili Mevkii
Demircili mevkiinde körfezin kuzeybatı tarafındaki kumsalda 3 metre olarak ölçülen küçük bir su baskını yaşanmıştır. Ancak körfezin güneydoğu kesimindeki dar kumsalda yerel halk ve balıkçılar tarafından rapor edilen ciddi hasar görülmüştür. Görgü tanıklarının ifadelerine göre deniz depremden yaklaşık 20 dakika sonra çekilmiş ve 3-4 dakika içinde geri gelmiştir. Bu geri çekilme ve baskın 5 saat boyunca gözlemlenmiştir. Depresyon dalgası sırasında deniz çekilince, 1.8 metre derinlikte demirli olan bir tekne karaya oturmuştur. Liman içerisinde su seviyesi 1 metre'den fazla artmıştır.
Altınköy Mevkii
 Altınköy mevkiinde körfezde 230 metreye kadar tsunami dalgası ilerlemiştir. Öte yandan dere yatağındaki baskın mesafesi 650 metre, akım derinliği ise 0.15 m olarak ölçülmüştür.

Sığacık Mevkii
Sığacık Koyu'nda tsunami nedeniyle kıyı bölgesinde ağır hasar meydana gelmiştir. Şekil 4.18, maksimum tsunami parametrelerinin ölçüldüğü ve ciddi hasarın gözlemlendiği lokasyonları göstermektedir. Koy içerisinde bulunan Teos yat limanı, görgü tanıklarının ifadelerine göre 4- 5 saat boyunca 0.7 metre genliğe sahip uzun periyotlu salınımlara maruz kalarak büyük hasar görmüştür. 4 panton yer değiştirmiş ve çok sayıda tekne hasar görmüştür.
Akarca Mevkii
38.171062K, 26.803827D'den 38.168131K, 26.811287D'ye kadar olan Akarca bölgesi kıyısı tsunami dalgalarından oldukça fazla etkilenirken, kuzeybatı yönünde V şeklindeki burundan sonraki bölgede tsunami etkisinin önemli ölçüde azaldığı gözlenmiştir. Bundan dolayı, bu bölgede akım derinliği ve baskın mesafesi ölçümlerinin yanı sıra görgü tanığı görüşmeleri de önemli olmuştur. İlk olarak, Şekil 4.27'de görülen burundaki küçük balıkçı limanı incelenmiştir. Bu limanda 20 tekne batmış ve hasar görmüştür. Bir tekne, güçlü akıntılarla yaklaşık 150-200 m içeriye doğru sürüklenmiştir. Bir su deposu ve bir araba da 38.164526K, 26.814808D koordinatlarında karaya doğru sürüklenmiştir. Kıyı yakınında bulunan bir evin düşey duvarında 1,9 m su sıçrama yüksekliği ölçülmüştür.
Tepecik Mevkii
Tepecik mevkiinde, zemin seviyesinin deniz seviyesinden yaklaşık 0.5 m yüksekte olduğu 38.135566K 26.833051D koordinatlarında 1.5 m akım derinliği. Bir görgü tanığına göre, deniz ilk önce yatay doğrultuda ~ 25 m çekilmiştir. Tepecik mevkiindeki Orsal Koyu'nda bulunan küçük bir dere boyunca baskın mesafesi 120 m'ye kadar ulaşmıştır ve bu koydaki bir kafede su altında kalan kısım 20 m olarak ölçülmüştür.
Gümüldür Mevkii
Gümüldür bölgesinde sadece Rafael Boutique Hotel plajı ile sınırlı olan kısımda maksimum baskın mesafesi 25 m olarak ölçülmüştür. Diğer bir lokasyon olan 38.065219K 26.998755D koordinatlarında, 0.5 metre'lik bir iz bulunmuştur. Tsunami etkileri esas olarak baskın mesafesi farklı konumlarda 17-25 m arasında değiştiği sahil alanları ile sınırlanmıştır.
Çeşme
04.11.2020 tarihinde Çeşme yat limanı müdürü sn. Can Akaltan ile görüşülmüştür. Yat limanı içerisinde maksimum su seviyesinin yaklaşık 1.00 m olduğu belirtilmiştir. Ancak yat limanında belirgin bir hasar oluşmamıştır" ifadelerine yer verildi.
"EN KISA SÜREDE SAHA ARAŞTIRMALARI YAPMAK OLDUKÇA ÖNEMLİ"
Raporda sonuç kısmında ise, "30 Ekim 2020 İzmir - Samos depremi ve tsunami, kıyı topluluklarına, bilim adamlarına ve karar verici mercilere Doğu Akdeniz'deki tsunami tehdidini hatırlatmıştır. Etkilenen kıyı alanlarında tsunami verilerinin toplanmasının önemi göz önünde bulundurulduğunda, tsunami izlerini ve molozları temizlenmeden / kaldırılmadan önce gözlemleyebilmek için mümkün olan en kısa sürede saha araştırmaları yapmak oldukça önemlidir. Depremin ertesi günü, etkilenen bölgeye ilk ekip gitmiş ve iki günlük ön saha araştırması yapılmıştır. Daha sonra TÜBİTAK MAM Hızlı destek kapsamında 04-07 Kasım 2020 tarihleri arasında ikinci ekip giderek birinci ekiple birleşerek detaylı saha ölçümleri yapmıştır. Ekipler, bu Covid-19 salgınında izin verilen koşullar ve zaman sınırlamaları kapsamında mümkün olduğunca geniş bir alanı incelemeye çalışmıştır" denildi.
YERLEŞİM OLMAYAN YERLERDE VERİ EKSİKLİĞİ OLUŞTU
Veri eksikliğinin olduğunun altının çizildiği metinde, "Ekip, ölçümlerle ilgili olarak UNESCO Uluslararası Tsunami Araştırma Ekibi (ITST) PostTsunami Survey Field Guide 2nd Edition, UNESCO-ITST, (2014)'ü dikkate almıştır. Ekip tırmanma yüksekliği ve baskın mesafesi ölçümlerine ek olarak, görgü tanıkları aracılığıyla olayın zaman içindeki değişimini anlamaya çalışmıştır. Kıyı boyunca bazı koylarda yerleşim olmadığı için bu alanlarda veri eksikliği vardır. Elde edilen verilere göre Sığacık Koyu ve Akarca, sırasıyla 1.5 m ve 1.86 m akım derinlikleri ile incelenen alanda tsunamiden en çok etkilenen ve zarar gören bölgelerdir. Sığacık Koyunda ölçülen maksimum baskın mesafesi 415 m, Akarca’da ise ölçülen maksimum baskın mesafesi 285 m'dir. Sığacık'taki Teos Marina'da ve Akarca'daki balıkçı limanında çok sayıda tekne ağır hasar görmüştür ve dalgaların karaya sürüklediği tekneler ve arabalar mevcuttur. Sığacık Körfezi’nde ölçülen en yüksek dalga yüksekliği 2.31 m olarak Kaleiçi bölgesi kıyısında elde edilmiştir. Akarca mevkiinde ise en yüksek dalga yüksekliği kıyıdan 91 metre içeride 3.82 metre olarak ölçülmüştür. Hayatta kalanlar tarafından güçlü akıntılar ve birkaç girdap da gözlenmiştir. Görgü tanıklarının ifadeleri ve kamera kayıtlarından, Sığacık’ta depremden 10 dakika sonra denizde ilk geri çekilme ve 5 dakika sonrasında ilk dalganın geldiği belirlenmiştir. Alaçatı bölgesinde ise depremden 21 dakika sonra denizde ilk geri çekilme ve 5 dakika sonrasında ilk tsunami dalgasının geldiği gözlemlenmiştir. Özellikle koylarda herhangi bir dere yatağının bulunduğu lokasyonlarla bölgede çok sayıda dere / dere yatağı içeren lokasyonlarda tsunami etkisi çok daha fazla gözlenmiştir, bu da bu olayda da yaşandığı gibi tsunamiden dolayı tırmanma ve hasar potansiyelini artırmaktadır. Alaçatı'da Azmak deresinin kollarından biri boyunca maksimum baskın mesafesi 2487 metre olarak ölçülmüştür. Tepecik ile Gümüldür arasındaki V şeklindeki burundan sonra tsunami etkisinin oldukça azaldığı gözlenmiştir" ifadelerine yer verildi.

 

izmir deprem tsunami