Kahreden yoksulluk çığlıkları: ''Sobayı bile sattık... Ekmek yok, çocuklar aç!''

TAKİP ET

Yoksulluk kurda önlenemeyen yükselişin ardından gelen peş peşe zamlarla her geçen gün daha çok derinleşiyor. İhtiyaç sahipleri için gönüllü mesai veren dayanışma platformlarına gelen yardım mesajları kara tabloyu en net çerçeveyle gözler önüne seriyor.

Son dönemde döviz kurunda önlenemeyen yükselişin ardından peş peşe gelen zamlarla ekonomik çıkmaza sürüklenen yurttaşların İzmir’de faaliyet gösteren yardımlaşma platformlarına gönderdiği bu mesajlar, derinleşen yoksulluğu gözler önüne seriyor.

İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre temel ürünlere dahi erişmeyen yurttaşlardan her gün çok sayıda yardım başvurusu alan platform yöneticileri, en fazla talebin gıda ve çocuk bezi olduğunu, ev ziyaretlerine gittiklerinde ise bomboş buzdolapları ile karşılaştıklarını anlatıyor: “Önceleri dolabı açtığımızda en azından birkaç yumurta, biraz salça, belki bir sebze görürdük. Ama son dönemde gittiğimiz evlerde bomboş buzdolapları ile karşılaşıyoruz. Böylesine bir çaresizlik hiç görmemiştik...”

EN FAZLA TALEP GIDA VE ÇOCUK BEZİNE
Emekli öğretmen Emine Çakır öncülüğünde kurulan ‘İzmir Yardım Faaliyetleri’ platformunun gönüllüleri, sosyal medya üzerinden örgütlenerek kentin her yerinden muhtaç kişilere ulaşıp yardımseverlerin desteğiyle ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Son dönemde özellikle kadın ve çocukların temel gıda maddelerine dahi erişemediğini söyleyen Çakır, gün içerisinde çok sayıda yardım telefonu aldığını anlatıyor. Çakır, “Kurlardaki olağanüstü artış toplumun büyük bir kesimini; başta ücretli çalışanlar olmak üzere sabit ve dar gelirli aileleri etkiledi. Grubumuza gelen talepler artmaya başladı. Bu artışın bu ay ve ileriki aylarda daha da artacağını bekliyoruz. Özellikle tek maaş alan veya gündelik işlerde çalışanlar bu krizden ağır bir şekilde etkilendi.  Zaten en çok yardım talebi bu kesimlerden geliyor. Talepler başında öncelikle gıda maddeleri geliyor. Daha sonra da çocuk bezi... Ancak havaların soğumasıyla önümüzdeki günlerde yakacak talebi de artacaktır. Bize ulaşan ailelerin büyük çoğunluğu zaten derin yoksulluk çeken kesimden. Özellikle evde çocuğuna yedirecek yemeği olmayan annelerin taleplerine duyarsız kalmak mümkün değil. Ancak toplumun her kesiminde bir zorluk yaşanıyor. Eskiden gruplarımızda bir yardım talebi paylaşınca hemen karşılık verilirdi hayırseverlerce. Şimdi aynı yardım talebini defalarca gündeme getirmek durumunda kalıyoruz. Yani artık yardımseverlerin de zorlandığını görüyoruz” açıklamasını yaptı.

BUZDOLAPLARI BOMBOŞ!
İzmir’de ticaretle uğraşan Ercüment Akse de, hiçbir dernek ve kuruma bağlı olmadan Whatsapp grubu üzerinden haberleştiği yardımseverlerden aldığı destekle ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor. Kriz nedeniyle ekonomik çıkmaza sürüklenen yoksul kesimin yardıma olan ihtiyacının daha da büyüdüğünü aktaran Aksel, “Böylesine bir çaresizlik hiç görmemiştim” dedi ve ekledi: “Pandemi döneminde işsiz kalan oldu, yardım isteyen oldu. Evinin ihtiyaçlarını karşılayabilen kişi bir başkasına da destek olabilecek gelire sahipti. Ama şimdi öyle değil. Yardım etmek isteyen insan sayısında da ciddi azalma var. Çünkü kriz herkesi etkiledi. Telefon hep çalıyor, mesajlar hiç durmuyor bu dönemde. En fazla talep gıdaya elbette... İnsanlar beslenemiyorlar. Böyle giderse açlıktan ölen insanlar görmeye başlayacağız diye düşünüyorum. Gün içerisinde acı dolu telefonlar alıyorum. Mesela engelli bir ablamız faturasını ödeyebilmek için 300 liraya tekerlekli sandalyesini satmak zorunda kalmış. Yenisini alıp teslim ettik ama insanlar zorda kalınca maalesef çaresiz kalıyorlar. Başka bir kadın, evde yiyecek hiçbir şey olmadığını ve patrondan avans alamadığını söylüyor. Bakkala borcu olduğu için önünden geçemediğini dolayısıyla ekmek de alamamış. ‘Çocuklarım aç lütfen yardım edin’ diyor. Ertesi gün eve gidip bakıyorum ve bomboş bir buzdolabı görüyorum. Önceden böyle değildi, en kötü komşusu bir şeyler yapıp getirirdi. Ama şu an herkes zor durumda... Yardım talebi geldiğinde önce evi ziyaret edip durumu gözlemliyorum. Önceleri dolabı açtığımızda en azından birkaç yumurta, biraz salça, belki bir sebze görürdüm. Ama son dönemde gittiğim evlerde bomboş buzdolapları ile karşılaşıyorum.” (Çağla Geniş / İlkses Gazetesi)

yoksulluk dolar tcmb dolar