ÖZEL HABER/ CHP'li Taşkın, 'Sosyal demokrat iktidara ihtiyaç var'

TAKİP ET

Türkiye'nin gündemini kötü ekonomik gidişatın oluşturduğu işsizlik ve artan intihar vakaları oluştururken, CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, konuyla ilgili gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtikten sonra intihar vakalarında yüzde 38'lik bir artışın olduğuna dikkat çeken CHP'li Taşkın, 'Sosyal demokrat iktidara ihtiyaç var. Biz sosyal devleti hak temelli ve etkin bir biçimde inşa ederek bu sorunları çözeceğimize inanıyoruz'

ÖZEL HABER/ AYLİN BAYRAM- Türkiye’de artan intihar vakalarıyla birlikte gözler siyasi partilere dönmeye başladı. Ülkedeki ekonomik kriz, pandemi ve işsizlikle birlikte çığ gibi büyümeye devam ediyor. Hal böyle iken pandemiyle artan intihar vakalarını CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın ile konuştuk. CHP’li Taşkın intihar vakalarının sebepleri üzerine çarpıcı açıklamarda bulunurken, 8 Mart ve kadına yönelik şiddete CHP’nin yürüttüğü çalışmaları gazetemize anlattı.

Türkiye'de her geçen gün artan intihar haberleri alıyoruz. Henüz 2021 yılının başlarındayken 95 vatandaşımız yaşamına son verdi. Pandemi koşullarında artan intihar vakalarının sebeplerini nelere bağlayabiliriz ve nasıl yorumluyorsunuz?

İntihar vakalarının farklı sebepleri olmakla beraber en önemli sebebinin geleceğe dair yaygın umutsuzluk olduğunu söyleyebiliriz. Elbette ekonomik krizin en temel belirleyici olduğu açıktır. Bu noktada tünel benzetmesi yapabiliriz. Diyelim kriz var ama tünelin sonunda ışık olduğuna inanıyorsak tavrımız ona göre olur. Krize katlanma gücümüz artar. Ama kriz canımızı yakarken tünel bir türlü bitmiyorsa dayanma gücümüz azalabilir. TUİK verilerine baktığımızda 2002-2019 arasında geçim nedeniyle intihar edenlerin sayısı 4 bin 801.

YENİ SİSTEMDE İNTİHARLAR YÜZDE 38 ARTTI

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi (CHS) ile birlikte üçlü kriz yaşamaya başladık: Demokrasi krizi. Bu kriz devlet krizine, yani yönetememe krizine evrildi. Bu iki kriz de ekonomiyi çökertti. Ülkemiz Covid-19 salgınına işte bu krizler ortamında yakalandı. Bu durum sorunları daha da derinleştirdi. Gerçekten de CHS sistemine geçtikten sonra, 2017-2019 arasında geçinememe gerekçesiyle yaşanan intihar oranlarının yüzde 38 arttığını görüyoruz. 2020 resmi istatistikleri henüz açıklanmış değil ama basına düşen çok sayıda intihar haberinden durumun hiç de parlak olmadığını anlayabiliyoruz.

Çözüm ne? Üretimi artıracağımıza toplumu inandırmak. Üretimin artması yetmez, istihdam temelli bir üretim artışı da gerekir. Bölüşüm meselesini de önemseyen yeni bir sosyal demokrat iktidara ihtiyaç var. Biz sosyal devleti hak temelli ve etkin bir biçimde inşa ederek bu sorunları çözeceğimize inanıyoruz. Aile Destekleri Sigortası’yla her eve en az bir sigortalı girecek. Yoksulluk sınırının altında kalan ailelere ve özellikle bu ailelerdeki genç bireylere istihdamda öncelik vereceğiz. Yine bu ailelerdeki çocukların eğitimde fırsat eşitliğine kavuşmaları için kapsamlı pozitif ayrımcılık programlarını devreye sokacağız. Kadınların çalışma hayatlarına katılmaları sadece maddi bakımdan önemli değildir. Onlara güven ve sosyalleşme imkanları da getirir ve bu olanaklara kavuşan kadınların depresyon gibi durumlardan daha uzak kalabildiği bilimsel bir gerçekliktir…



Erdoğan’ın yeni bir ekonomik kurtuluş savaşı verdiklerini belirterek, sabır, metanet telkinini 2023’e kadar uzatmasını nasıl değerlendirirsiniz? Pandemi de boynu bükülen esnafın sabır ve metanet edecek zamanı kaldı mı? Siz Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Siyaset Bilimci olarak bu durumla ilgili neler söylemek istersiniz?

Ülkemizde 10 milyon işsiz var. TUİK verilerine göre Ciddi Maddi Yoksunluk çeken 22 milyon insan söz konusu. Kamudan yardım alarak geçinenlerin sayısı da 17 milyon. Bunun anlamı açık: İktidar son 19 yılda yoksulluk sorununu çözemedi, sadece “idare etti” ve seçimlerde ayni ve nakdi yardımlarla bu durumu istismar etti. Bu insanların hayatı 19 yılda değişmemişse sabır telkin etmenin hiçbir anlamı yok. Biz onlara iktidar değişikliği öneriyoruz.

Yukarıda bahsettiğim gibi demokrasi demek istikrar demektir. İstikrar üretime yansır. Üretim artarsa prim verenlerin sayıları da artar. Vergiler ve tüketim de canlanır. Burada da bölüşüm konusunda ciddi projeleri hayata geçirme fırsatımız ortaya çıkar. Biz ne diyoruz? Hak temelli ve etkin bir sosyal devlet inşa edeceğiz. Tüm çabamız yoksulluktan çıkış ana stratejisi üzerine bina edilecek. “Yoksul kal, bağımlı kal, bize oy ver” demeyeceğiz. “İnsan gibi yaşa, çocuğun senden çok daha iyi yaşasın. Bu size bağlı.” diyeceğiz…


Son olarak yaklaşan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesinde her geçen gün artarak devam eden kadın cinayetleri, kadına şiddet gibi ülkenin önemli sosyal sorunlarına karşın neler söylemek istersiniz? CHP, bu konuda hassas konularda birçok açıklama yaptı, yürütülen çalışmalara da değinebilir misiniz?


Biz parti olarak bu konuda çok duyarlıyız. Kadın Kollarımız kadına şiddet konusunda duyarlılıklarını eyleme taşıyarak “YaşamHak Projesi”ni başlattılar. CHP Genel Merkezi'nde 7 gün 24 saat esasına göre çalışan bir çağrı merkezine gelen her türlü çağrı titizlikle değerlendiriliyor. Bu konu çok geniş ve farklı açılardan bakılabilir. Sosyal politikalar açısından bakıldığında bizim yaklaşımımız kadınların istihdam oranlarını arttırarak kendi hayatlarının asıl özneleri haline gelmelerine katkı sunmaktır. Kadın istihdam oranının yüzde 30’larda olduğu bir ülkede kadınlar özgürleşemez. Ama bu da yetmez. Siz çalışan kadınlara kreş seçeneği sunabiliyor musunuz? İstanbul’da özellikle dezavantajlı kesimlerin yaşadığı ilçelerde 150 kreş açma sözü verdik ve hızla hayata geçiriyoruz. Belediyelerimiz bu alanlarda çok başarılı hizmetler üretiyor. Yakın zamanda Aydın Büyükşehir Belediyemiz Otizm Destek Merkezi hizmete girdi. Bunun otizmli çocukları olan aileler ve özellikle de anneler için ne anlama geldiğini bilen bilir…

Ekonomi dışında da farklı boyutlar var. Öğretim üyelerimizin yüzde 44’ü kadın. Bu çok ok güzel bir haber ama yöneticilerin sadece yüzde 9’u kadın. Kadınlar dekan veya rektör olamıyorlar yani. Kamuda çalışanların sadece yüzde 38’i kadın. Ama güzel şeyler de oluyor: CHP’li yerel yönetimlerde he alanda kadın istihdamına öncelik veriliyor. Nasıl çalışanlarımıza yüksek ücret veriyorsak, sosyal haklar bakımından da belediyelerimiz çok ileride. Örneğin bir belediyemizde kadına yönelik şiddete başvuran erkek çalışanlara yaptırım yapılacağı maddesi toplu iş sözleşmesine konuldu. Tüm bu çabalarımızı yerel iktidarımızdan genel iktidarımıza taşıyacağız ve sadece eşitlik değil özgürlükler bakımından da insanlarımıza yakışan bir ülkeyi inşa edeceğiz…

 

yüksel taşkın chp chp sosyal politikalar genel başkan yardımcısı chp yüksel taşkın yüksel taşkın chp intihar sosyal politikalar akp 8 mart