ÖZEL HABER- İzmir'in utanç tablosu! 31 kadın cinayetiyle Türkiye'de ikinci!
Her yıl ülkemizde de anılan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü bir kez daha geride bırakırken kadın cinayetlerinin önüne geçtiğimiz bir yılda da geçemedik. kadıncinayetlerinidurduracağız.net'in verilerine göre 2019 yılında 474 kadın erkek terörünün kurbanı oldu. İzmir, son 1 yılda 31 kadın cinayetiyle Türkiye'de ikinci sırada yer aldı.
Oktay Güçtekin - İzmir Gündem Dünya Emekçi Kadınlar Günü, birçok kentte farklı programlarla anılıyor. İzmir’de de kadın platformları ve yerel yönetimler 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde başta kadın cinayetleri olmak üzere birçok konuda farkındalık yaratıyorlar. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Türkiye’de emek konusundan öte her geçen gün aldığımız kadın cinayetleri haberleri ile uyanıyoruz. Kadın cinayetlerinin sona ermesi amacıyla başlatılan birçok kampanya sonuç vermezken, her geçen gün bir kadın daha erkek şiddetine maruz kalarak ya dövülüyor ya öldürülüyor ya da istismara uğruyor.
Kadıncinayetlerinidurdura
“Yerel ve merkezi hükümete çeşitli görevler düşüyor”
Türkiye’deki kadın cinayetlerinin fazla olmasından dolayı oldukça üzgün olduğunu dile getiren Nilay Kökkılınç, hükümet ve yerel yönetimlerin yapması gereken çeşitli görevler olduğunu söyledi. Kökkılınç “Kadın cinayetlerinin bizim ülkemizde bu kadar yüksek oranda olmasından dolayı çok üzgünüz. Bunun nedenleri arasında az gelişmişlik, eğitimsizlik, yoksulluk, iletişimde problemler yaşanması, boşanmalarda velayet davaları yer alıyor. Bu tür sorunları düzelttikçe kadına şiddet konusunun da azalmasını bekliyoruz. Bu konularla ilgili hem merkezi hükümetin hem de yerel yönetimlerin yapması gereken çeşitli görevler bulunuyor” diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak yapılan çalışmaları anlatan Kökkılınç, eğitim konusunda birçok çaba sarfettiklerini söyledi. Kökkılınç “Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak yerel yönetimler anlamında elimizden geleni yapıyoruz. Kadın cinayetlerinin azalması ve önlenmesi konusunda hemde eğitim konusunda çaba sarfediyoruz” dedi.
“Batı kentlerde kadınlar daha fazla hak arıyor”
İzmir’de son yıllarda gittikçe artan kadın cinayetlerinin nedenlerinden birinin de İzmir’in çok göç alması olduğunu söyleyen Kökkılınç “İzmir Türkiye’nin üçüncü büyük kenti ve birçok göç alıyor.İzmir’de kadınlar daha fazla seslerini çıkartıyorlar, daha fazla haklarını arıyorlar. Bazı konularda daha fazla karşı duruş sergiliyorlar. Tabi ki bunların yanında ekonomik sorunlar da cinayetlerin artmasına neden oluyor. Bu tür nedenler de Batılı kentlerde kadın cinayetlerinin yüksek oranda olmasına neden oluyor” diye konuştu.
“Şiddet gören kadına barodan ücretsiz avukat temin ediyoruz”
Şiddet gören kadınlar için birçok sivil toplum kuruluşu ile anlaşma içerisinde olduklarını dile getiren Kökkılınç, İzmir Barosu ile yaptıkları protokole de değindi. Kökkılınç “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği komisyonu olarak bu alanlardaki çalışmaları yürütüyoruz. Uluslararasında kadına şiddet konusunda yapılan birçok önlemler var.Şimdiye kadar da birçok sivil toplum kuruşları ile anlaşmalar yaptık. Bunların en önemlilerinden biri kadına şiddet anlamında İzmir Barosu ile yaptığımız protokoldür. Baro ile Belediyemize yapılan müracatlarda kadına şiddet vakalarında ücretsiz avukat temin edilmesi konusunda bir anlaşma imzalanmıştır. Ayrıca Türkiye Kadın Dernekler Federasyonları ile bir iş birliğimiz var. Onların acil yardım ile ilgili telefon haklarından yararlanıyoruz. Ayrıca bölgesel olarak kadına şiddet vakaları nerelerde daha çok yaşanıyor bu verilerden yararlanıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği hakkında eğitimler veriyoruz. Özellikle kurum içinde servis şöförleri, otobüs söförlerine psikolog ve sosyolog yönetiminde eğitimler veriyoruz” dedi.
Kadına şiddetin önlenebilmesi için aile içi eğitimin öneminin altını çizen Kökkılınç “İzmir’de 6 sığınma evimiz mevcut. Bunların yanı sıra bir kadın sığınma evimiz daha hizmete girecek çok yakında . İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bu konuları çok önemsiyoruz ve İzmirliler için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Ancak kadına şiddetin önlenebilmesi için öncelik olarak eğitim geliyor. Aile içi eğitim özellikle bu tür şiddet vakalarının önüne geçilebilmesi için çok önemli bir yer teşkil ediyor. Tabiki ekonomik olarak kadınların özgürlüğünü sağlamak, onları kooparitiflere dahil etmek, ihtiyacı olan ailelere katkıda bulunmak adına elimizden geleni yapıyoruz” diye konuştu.