ÖZEL HABER/ Onları deprem ayırdı: 'Hastalıklarım beni yormadı, eşimin yokluğu yordu'

TAKİP ET

İzmir 30 Ekim 2020 günü büyük bir depremle sarsıldı. Depremde 36 yıllık hayat arkadaşı Ramazan Bal'ı kaybeden Fatma Bal, yaşadığı zorlu süreci İzmir Gündemi'ne anlattı. Depremden 4 gün sonra eşinin cenazesine ulaşan Bal, 'Hastalıklarım beni yormadı, eşimin yokluğu beni çok yordu. 36 senelik evliydik. Çok iyi bir baba, çok iyi bir eşti' diyerek yaşadığı acıyı paylaştı.

Aylin BAYRAM/ İZMİR GÜNDEMİ-  30 Ekim 2020... Depremin üzerinden 1 yıl geçti. Fakat acılar ve kayıplar baki. İzmir 30 Ekim günü saat 14.51'de 6,6 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. 117 insanın yaşamını yitirdiği Bayraklı'da, eşini, çocuğunu, annesini, babasını ve sevdiklerini kaybeden depremzedeler için zorlu bir süreç başlamıştı. Hem evleri hem de sevdiklerinin acısı bu zor sürecin başlangıcıydı. İzmir depremden sonra birbirine kenetlendi. Tek yürek oldu. Depremin yıldönümüne yaklaşırken 36 yıllık hayat arkadaşı Ramazan Bal’ı kaybeden Fatma Bal'la konuştuk. Eşinin kaybını ve yaşadığı süreci İzmir Gündemi'ne anlatan Bal, "Hastalıklarım beni yormadı, beni eşimin yokluğu yordu" diyerek yaşadıklarını anlattı.


“TELEFONU BİR DAHA ÇALMADI…”
Depremin yaşanmasından saatler önce eşinin alışverişe çıktığını söyleyen Fatma Bal, “31 Ekim günü sabah kalktık. Kahvaltı hazırlamıştı eşim, kahvaltımızı yapmıştık. BİM'e evin ihtiyaçlarını ve köpeklerimize mama almaya gidecekti.  Rahatsız olduğum için ben gidemedim. Beni oğlumun yanına bıraktı. 1, 1 buçuk saat sonra deprem oldu.Deprem esnasında ilk işim eşimi aramak oldu. Telefon bir kere çaldı, bir daha çalmadı... 4 gün ulaşamadık cenazesine... 4'üncü günü öğrendik Yılmaz Erbek Apartmanı'nda BİM'de alışveriş yaparken kolonların altında kalmış. Maalesef kaybettik eşimi” dedi.

“CENAZE YERİMİZ OLDU”
Ramazan Bal’ın cenazesinin kaldırılmasının ardından zor günler yaşayan Fatma Bal, “Eşimin cenazesi geldiği gün, çok zor ayakta duruyordum. Valilikten bir zarf verdiler. 10 bin lira yardım göndermişler. Sonrasında Büyükşehir Belediyesi oğlumu işe aldı. En güzel destek bu oldu. Bir de Yamanlar'da ağaç ekimi yaptılar 117 vatandaşın adına. Hastalığım nedeniyle Bayraklı'ya taşınmıştık, maalesef burası bizim cenaze yerimiz oldu. Şu anda torunuma bakıyorum, oğlumda yaşıyorum” dedi.

‘EŞİM YAŞASAYDI ÇADIRDA BİLE YAŞAMAYA RAZI OLURDUM’
Yaşadığı durumu anlatan Fatma Bal, “Çok zor bir durum. Allah kimsenin başına vermesin. Benim çocuklarım, torunlarım beni ayakta tutuyor. Ama yoruldum. Hastalıklarım beni yormadı, eşimin yokluğu beni çok yordu. 36 senelik evliydik. Çok iyi bir baba, çok iyi bir eşti. Eşim çok mülayim, sakin bir insandı. Emlakçılık yapıyordu. Kimseye muhtaç değildik. Hem maddi hem manevi sıkıntıdayım. Kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum ama hastalıklarım nedeniyle zorlanıyorum.  Ben hala psikolojik tedavi görüyorum. Maddiyat bir şekilde geliyor fakat giden geri gelmiyor. Eşim yaşasaydı ben çadırda bile yaşamaya razıydım” diye konuştu.

‘10 YIL YAŞLANDIM’
36 yıllık evliliklerine değinen Bal, “Biz birbirimizi çok sevdik. Ailem vermedi, kaçtım. Bir kez bile pişman olmadım. Dünyaya bir daha gelsem yine onunla evlenirdim. Ailem çok despottu ama eşim bana sevginin ne olduğunu öğretti. Eşim her zaman hakkını savun diyordu, bütün özgürlüğümü bana verendi. Ben ondan çok razıyım. 6 ay yatalak kaldım bana baktı. Hastalığımda bana çok baktı. 5 senedir hastalıklarla mücadele ediyorum. Ben bu hastalığı yenicem dedim, kendime söz verdim, yendim de, ama eşimin yokluğu beni çok yaktı. 10 yıl yaşlandım” dedi.
 

izmir deprem izmir depremi deprem yıldönümü 30 ekim depremi fatma bal ramazan bal depremzede