Prof. Dr. Süleyman Kaynak: 'Türkiye Cumhuriyeti'nin Kolonları Kesildi!'

TAKİP ET

14 Mart Tıp Bayramı sebebiyle İzmir Tabipler Birliği Odasında basın toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak 6 Şubat depremlerinden söz ederken' Türkiye Cumhuriyeti'nin Kolonları Kesildi!' dedi

Nur Dayı/ İZMİR GÜNDEMİ-14 Mart Tıp Bayramı gününde İzmir Tabip Odası'nda basın toplantısı gerçekleştirildi. İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak idaresinde gerçekleştirilen toplantıda gündem Tıp Bayramı  ve 6 Şubat depremleri oldu.

 Prof. Dr. Süleyman Kaynak" 14 Mart Sağlık Haftasına hoş geldiniz.14 Mart 1827'de, II. Mahmut döneminde, Hekimbaşı Mustafa Behçet'in önerisiyle ilk cerrahhanenin, Şehzadebaşı'ndaki Tulumbacıbaşı Konağı'nda Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adıyla kurulması, Türkiye'de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilir." Dedi

BU 14 MARTTA KARANFİL ELDEN ELE; ACIMIZI PAYLAŞIYOR, SESSİZCE BİRLEŞİYORUZ

İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Uzm. Dr. Ceylan Özkan, konuşmasına Edip Cansever'in şiiriyle başladı. “... bir mendil niye kanar-Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar...” , diye soruyor ya Edip Cansever. Bu soruyu yüksek sesle hep birlikte soruyoruz bugün her yerden. Mendilimizde kan sesleri ile yaşamaya zorlanıyoruz nicedir. Ne pandemi de yitirdiğimiz yüzbinlerce insanımız, yüzlerce meslektaşımız, ne de depremde yitirdiğimiz canlar kaçınılmazdı. Depremin ilk gününden itibaren sahada olan meslektaşlarımızla mendiller kanamasın diye çaba sarf eden meslek örgütümüz, Türk Tabipleri Birliği memleketin dört bir yanından Tabip Odalarından meslektaşlarımızla 2023 yılının 14 Mart günü saat kulesinin saati 04:17’de durmuş olan Adıyaman’da, Türkiye’nin her yerinden yankılanan çok ses, tek yürekle yitirdiklerimizi anıyor, yüreklerimizde taşıdığımız anılarıyla yitirdiklerimize bir söz veriyoruz.

BOYUN EĞMEDİK, EĞMEYECEĞİZ.

Uzm. Dr. Ceylan Özkan, "Bu 14 Mart haftasında yıkıcı etkileri çok fazla olan deprem gündemi içerisinde, depremler önlenemese de yıkımların önlenebileceği bilinciyle ne sağlığın ne de hekimlerin enkaz altında kalmasına olanak tanıyacak kamusal ve toplumcu yeni bir sağlık sistemini kurmayı hedefleyen çalışmalarımızı, dayanışmamızı güçlendirerek yıllardır yaptığımız gibi bir mücadele hattında ısrar ediyoruz. Aklın ve bilimin ışığında, Türk Tabipleri Birliği olarak yıllardır söylediklerimizin salgınla herkesçe görünür olup depremle birlikte bizleri ağır bir yıkımla baş başa bırakmasına boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Türk Tabipleri Birliği olarak, yıllardır söylediklerimizi bugüne kadar dikkate almayan Sağlık Bakanlığı’nın ve iktidarın ihmali nedeniyle, on binlerce insanımızı yitirdik, hem mendillerimiz hem de yüreklerimiz kanıyor durmadan. Bugün, bu 14 Mart’ta yastayız, evet. Acımızı paylaşıyoruz çoğalarak.  " dedi.

“BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ“

İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, Atatürk'ün Türk hekimlerine verdiği önemi vurguladı. Prof. Dr. Süleyman Kaynak, "Bilimsel tıp eğitiminin 196 yıllık bir geçmişi vardır ve bizler, her kademede bu ülkeye hizmet etmekte olan hekimler ve sağlık çalışanları olarak bundan gurur duymaktayız. Ancak bu gururun yanı sıra, maalesef, “Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz“ düşüncesinden “Giderlerse gitsinler“ düşüncesine savrulmuş bir sağlık sistemine dönüşmüş olmanın derin üzüntüsü içindeyiz. Bu nedenle eskiden “Tıp Bayramı“ olarak nitelenen bu günler ve haftalar, uzun yıllardır aslında bayram olmaktan çıktı, bir değerlendirme ve hesaplaşma gününe döndü." dedi.

ÇOK AĞIR BİR FATURA

Sağlık sektörünün yetersizliğine ve yanlış politikalarına tepki gösteren Prof. Dr. Süleyman Kaynak," Tüm ülkede acil servisler artık yıllık 130-140 milyonluk hasta kapasiteleri ile en çok istismar edilen, paralel bir sağlık sistemi gibi kullanılan ve gerçek acil olguların hizmet almakta zorlandığı, şiddetin yüksek ama kalitenin de, hekim ve sağlık çalışanlarının tükenmesine bağlı olarak giderek yok olduğu bir sistem haline gelmiştir. Tüm bu yetersizlikler ve yanlış politikalar, geçirdiğimiz COVID-19 pandemisi sırasında, bir maske dağıtımının bile başarılamamasından, zaten geliri tükenmiş insanlara IBAN numarası vererek para toplama aymazlığına, pandemiyi hastanelerde karşılama politikasından, aşı skandallarına kadar, çok yakın tarihte bir turnusol kağıdından geçirilmişti. Ama ne yazık ki bugün başka bir turnusol kağıdı, çok ağır bir fatura olarak, deprem ile önümüze konmuş bulunmaktadır. " dedi.

TAŞIYICI KOLONLAR TEK TEK KESİLMİŞ

Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremler de Türkiye'nin taşıyıcı kolanlarını kestiklerini söyleyen Prof. Dr. Süleyman Kaynak ,"6 Şubat sabahı bir deprem oldu ve ülkemizin 11 ilinde yaşayan 15 milyona yakın yurttaşımız olumsuz iklim şartları altında soğukta barınaksız, korunaksız, besinsiz ve susuz kaldılar. Bir kısmı depremde canını kaybetti, bir kısmı yıkıntılar altında kurtarılmayı bekleyerek yaşamını yitirdi. Uzun süredir yönetimde olan kamu yönetimi, aslında ülkemizin tüm “taşıyıcı kolonları”nı, tek tek kesmiş, Türkiye Cumhuriyeti Devletini taşıyan tüm taşıyıcı kolonlar ve kirişler ortadan kaldırılmış… Çok derin maddi ve manevi bir enkaz bırakmış… Deprem ile biz bu gerçeği anladık… Gerçek can kaybını bilmiyoruz, bunun içindir ki, gerçek yaralı sayımızı bilmiyoruz, bunun içindir ki kaç canımızın hala kayıp olduğunu bilmiyoruz, bunun içindir ki, hala kaç tane çocuğumuzun öksüz, yetim kaldığını, yalnız kaldığını ve kaç tanesinin hangi tarikatın çatısı altına verildiğini bilmiyoruz. Bunun içindir ki daha, insan çığlıkları devam ederken, daha çadır bile dağıtılmamışken, “felaket kapitalizminin“ devreye sokularak, bir senede yüz binlerce konut yapılacağını, ormanların meraların, inşaat alanına çevrileceğini ve bunu da yine üç beş tane bildik isme teslim edilerek yapılacağına ilişkin açıklamalar duyuyoruz. " diyerek  sözlerine son verdi.

RİSK TEKRAR ELE ALINMALI

 6 Şubat depremlerinden sonra hastanelerin yıkıldığını bu nedenle hastanelerin yeniden yapı risklerinin tekrar göz önüne alınmasına söyleyen Prof. Dr. Süleyman Kaynak ,"6-7 Şubat Maraş, 20 Şubat Hatay merkezli depremlerde, kamu ve özel hastaneler ile Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ağır hasar aldı, bazıları ise yıkıldı. Depremlerde en az 15 hastanenin hasarlı olduğu belirtildi. Özellikle Maraş, Adıyaman ve Hatay’da depremden sonra çok sayıda sağlık kurumunun zarar gördü. Depremden sonra Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi kullanılamaz duruma geldi. Bir tek Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil hizmeti veriyordu, artçılar sonrasında orası da boşaltıldı. Sadece deprem bölgesinde değil, ülkemizin farklı bölgelerinde de sağlık kurumları ile ilgili dayanıklılık sorunlarının olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. İzmir’deki sağlık tesisleri bakımından da deprem riskinin tekrar ele alınması gerekmektedir. Zira aşağıdaki listede görüldüğü gibi, hastanelerimizin binalarının bir kısmı oldukça eski binalardır.  İzmir’deki gerek üniversite ve eğitim hastaneleri ve gerekse hizmet hastanelerinin çok büyük bir hizmet, eğitim, öğretim ve akademik bilimsel kapasitesi vardır. Bu büyük kapasitenin hiçbir şekilde eksilmesine yol açmadan, bu kurumların bina özelliklerine bakılması ve performans değerlendirilmesi ile en kısa zamanda, tüm toplum için bu kurumların ayakta kalması sağlanmalıdır. " dedi.

İZMİR HASTANELERİ DEPREM DİRENCİ LİSTESİ

Hastane

Yapım Yılı

Yatak Sayısı

Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi-Konak

1938

350

Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Konak

1946

408

Bayındır Devlet Hastanesi-Bayındır

1950

161

Eşrefpaşa Hastanesi -Konak

1950

200

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi -Bornova

1971

1801

Menemen Devlet Hastanesi-Menemen (Yeni binaya taşındı)

1961

213

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi -Konak

1969

910

Ödemiş Devlet Hastanesi - Ödemiş (Yeni binaya taşındı)

1971

300

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi - Balçova

1982

1100

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi - Karabğlar

1982

900

Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi - Karabağlar

1983

580

Dr. Ekrem Hayri Üstündağ Kadın ve Doğum Hastalıkları Hastanesi - Konak Sağ.Müd

1985

275

Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi - Konak

1986

200

Urla Devlet Hastanesi -Urla (yeni binaya taşındı)

1986

180

Selçuk Devlet Hastanesi - Selçuk

1992

50

Foça Devlet Hastanesi - Foça (Yeni binaya taşındı

1995

70

Türkan Özilhan Devlet Hastanesi  Bornova ( Yeni binaya taşındı)

1996

210

Seferihisar Necat Hepkon Devlet Hastanesi - Seferihisar

2000

50

İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi - Karşıyaka

2001

301

Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi - Buca ( Yeni Binaya taşındı

2002

406

Aliağa Devlet Hastanesi - Aliağa

2004

65

M. Enver Şenerdem Torbalı Devlet Hastanesi - Torbalı ( Yeni binaya taşındı)

2007

100

Dr. Faruk İlker Bergama Devlet Hastanesi, Bergama (Yeni binaya taşındı)

2008

200

Buca Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Buca

2009

130

Dikili Devlet Hastanesi, Dikili (Yeni binaya taşındı)

2009

50

Kemalpaşa Devlet Hastanesi, Kemalpaşa (Yeni binaya taşındı)

2010

51

Tire Devlet Hastanesi, Tire (Yeni binaya taşındı)

2010

200

Çeşme Alper Çizgenakat Devlet Hastanesi, Çeşme

2015

75

Çiğli Devlet Hastanesi, Çiğli

2020

517

türk tabipleri birliği izmir