Sedat Peker'den yeni video: Kokainin yeni rotası için Venezuela'ya Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım gitti

TAKİP ET

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, devlet-mafya-siyaset ilişkilerini deşifre ettiği videoların yedincisini yayınladı.

Sedat Peker, haftalardır YouTube kanalından yayınladığı ve toplamda 30 milyonu aşkın izlenmeye ulaşan videolarının yedincisini yayınladı. “Hayata korkusuzca bakanlar, ölümden de korkmazlar” başlıklı videoda Peker, evine yapılan polis baskını sırasında yaşananlara ilişkin “Karısının iç çamaşırının arkasına saklanıyor” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında zehir zemberek ifadeler kullandı.

“Çok çok çok ciddi konular bölümüne giriş yapmaya başlayacağız” diyen Peker, Soylu için, “Süslü Süleyman çok çok, çok ayıp etti. Yüzündeki boyalar düşünce gerçek hali nasıl ortaya çıktı” dedi.

Yer değiştirdi

Türkiye’de kalabalık misafirlerinin geldiğini, bu yüzden birçok masanın bulunduğu salonda konuştuğunu kaydeden Peker, “Aslında ben düşkün Abdülkadir’le süslü Sülüyü bekliyordum ama onlar gelmediler. Her zaman olduğu gibi yüce devletimizi işin içine karıştırdılar. O yüzden bir yer değişikliği yaptık. Belki önümüzdeki günlerde bir yer değişikliği daha yapmayı düşünüyoruz” dedi.

Peker’in videosunda üzerinde büyük harflerle “İRAN” yazılı bir tahta bulunması dikkat çekti. Şimdiye kadarki videolarını beyaz gömlek-yelekle çeken Peker, yedinci videoda bu kez siyah gömlek giydi.

Kendisinin milletvekili olmak ya da parti kurmak istediği yönünde iddialar olduğunu belirten Peker, “Yaşadığım sürece ne bir partiden milletvekili olacağım, ne bir parti kuracağım, ne bir spor kulübü başkanı olacağım, ne de bir vakıf başkanı olacağım” dedi.

“Parti kurma düşüncem yok”

Parti kurma ya da milletvekili olma gibi düşüncesi olmadığını kaydeden Peker, “Şunu söylüyorum benim düşüncelerime, fikirlerime değer verenlere, vatan delilerine, vatanın fedailerine: Eğer kim size çıkıp buraya yağmayalım derse inanın o haindir. Bir gün ben size bu şekilde dersem, sokağa çıkın yağmalayın, bilin ki benim ufak kızımın başına silah dayamışlardır” şeklinde konuştu.

“Darbeye zemin hazırlıyor” iddiası: Ben desem bile çıkmayın

Darbeye zemin hazırlamakla da suçlandığını belirten Sedat Peker, bu iddiaya da şöyle cevap verdi:

“Darbe için zemin hazırlıyormuşuz, ben bunu ondan yapıyormuşum. Namus sahibi olan herkes, eğer bir gün darbe olursa, buna kalkışanlar olursa, evine çocuğuna bakmak zorunda olanlar hariç, bütün herkes ama bütün herkes sokağa çıkmayla, darbeye direnmeyle mükelleftir. Eğer bir gün darbe olursa, ben size dersem kardeşlerim sokağa çıkın darbeye destek verin, anlayın ki ufak kızımın kafasına silah dayadılar, ben o yüzden dolayı bunu diyorum. Ben desem bile çıkmayın kardeşlerim. Namuslu adam ülkesine yapılan darbeye karşı durur.”

Soylu’nun “Gülenciler” iddialarına yanıt: Çapsız

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Sedat Peker’in Gülen cemaati tarafından ‘kullanıldığı’, onlarla ortak hareket ettiği yönündeki şemasını ve iddiasını hatırlatan Peker, “Bir de en komiği, ben Fethullahçılarla, bir şema yapmış, o şemaya geleceğim anlattıklarına cevap vereceğim de, rezillik, garson bir şey döküyormuş. Vallahi seyretmedim. Ben bunun çapını biliyorum, çapını bildiğim için seyretmedim. Başlıkları bana getirin arkadaşlar dedim. Çapsız” şeklinde konuştu.

“Sizin elinizde cennetin anahtarı olsa ben o cennete girmem”

“Kardeşlerim fethullahçılarla ilgili düşüncelerimi burada anlatmak istiyorum” diyen Peker, şunları anlattı:

“Eğer ki bana fethullahçılar cennettin anahtarını getirirlerse ben onlara derim ki ‘ben 80’lerde sizin masumiyetinizi görüp ya bunlar iyi insanlar’ diyenlerdenim. Yani tüm ülke gibi. Ama ben sizin içinizdeki canavarı gördüm, ölüsü bence şehit, Kuddusi Okkır memleketine gidecek ambulans parası yoktu, o zaman ambulanslardan para alıyorlardı. O insanı Ergenekonun finansörü diye aylarca temiz toplum temiz toplum yaygara yapıp. Ölüsünü evine götürecek parası olmayan adamı Ergenekon örgütünün finansörü diye tüm ülkeye inandırdılar.

Diyorlar, seni cenazeye onlar değil, şunlar göndermedi, hakka girdin. Lan bırak. Ben sizin tedrisatınızdan geçtim, hem de nasıl geçtim. Siz yapmadınız mı asker, general adamın evinde aram yapıyorsunuz, çocuk pornosu çıktı diye gazetelere verdiniz. Ya o adam hala yanına bir ufak çocuk gelse sevmeye çekinir, acaba millet yanlış mı anlar diye. Ve adamın evine siz koydunuz.

Ali Tatar, en son herkes uyansın diye kafasına sıktı, kendini öldürdü, bunlar gazetelerde ne yazdılar biliyor musunuz, ‘hesap vermeden nereye gidiyorsun’. Vallahi sizin elinizde cennetin anahtarı olsa ben o cennete girmem. Siz kanser hastası Muzaffer abiyi inim inim inletiniz. Adam kanser oldu öldü, şehit oldu. Ali Tatar da şehittir”