'Su, Vicdan ve Yaşam Yürüyüşü' Ayvalık'ta devam ediyor

TAKİP ET

Burhaniye Devlet Hastanesi önünde başlayan Su, Vicdan ve Yaşam Yürüyüşü Burhaniyeli Yaşam savunucuları ile sloganlar ve alkışlar eşliğinde yürüyüş yapılarak başladı.

''Su, Vicdan ve Yaşam Yürüyüşü" katılımcılarından Ertuğrul Barka, altın madenciliğinin doğaya  ve ülkeye verdiği tahribata değinerek şöyle dedi, "Truman Doktrini ve Marshall yardımlarıyla başlayan, az gelişmiş ülkelerin borçlandırılarak yeni sömürgecilik uygulamaları sonucunda; ekonomik, siyasal, politik, kültürel bağımlı hale getirilen ülkelerle birlikte ülkemizde ekolojik yağma ve talana uğraşmaktadır. Topraktan sonra sular, denizler de sermayeye katılıyor . Sermaye büyütülürken Yaşam yok ediliyor. Bu nedenle direniyoruz ve kazanacağız" dedi.
 

BURHANİYE'NİN SUYU ZEHİRLENECEK!
Basın açıklamasını ise Burhaniye Çevre Platformundan Eşref Dağ okudu. Basın açıklamasında, "12 Ekim de Çanakkale’de yapılacak miting,  altın madeni şirketinin ruhsatının yenilenmemesi ve madencilik faaliyetlerine son vermesi yönündeki talebimizin ,Türkiye’nin her karış toprağındaki canlıların yaşama hakkını savunan insanlar olarak dile getirilmesini amaçlamaktaydı.Bu miting Çanakkale Belediyesi ve Ege Marmara Belediyeler Birliği’nce Suriye’ye başlatılan askeri operasyonu gerekçe gösterilerek, tertip komitesinin ortak kararı olmadan, iptal edilmiştir.Ancak, ekolojik tahribat yerli-yabancı hiç fark etmez devam ediyorsa ve altın şirketlerinin yağma ve talanı bu topraklarda devam ediyorsa, mücadelemiz de devam edecektir.
Burhaniye’nin ve toplamda tüm Edremit Körfezi’nin en yakıcı ve en hayati sorunu Burhaniye/İvrindi sınırındaki TÜMAD altın madenciliğinin en ucuz ve en vahşi yöntem olan, açık ocak linç yöntemiyle siyanürle altın ayrıştırma yapacak olmasıdır. Ekolojik kirlenme Karadere, Korucaoluk, Yaylacık, Değirmenbaşı ve Küçük Ilıca  köyleriyle sınırlı kalmayacak, Burhaniye’nin, İvrindi’nin, Bergama’nın da içinde bulunduğu çok büyük bir coğrafyanın yaşamsal sorunu haline gelmiştir. Madenin yaptığı kırma, eleme ve ayrıştırma işlemleri esnasında kullanacağı siyanür ve diğer ağır metaller, İvrindi ve Burhaniye’nin yer altı sularına ama asıl önemlisi Burhaniye’nin içme suyu olarak çeşmelerinden akan ve bu suyun kaynağı olan ve sadece 2.5 km uzakta olan Düdüklü suyu kaynağına karışacaktır" dedi.


EDREMİT KÖRFEZİ CAN ÇEKİŞİYOR!
Burhaniye'den Edremit'e geçen grubu, Edremit Çevre Sağlığı ve Doğayı Koruma Derneği, Akçay Bisiklet grubu, Edremit Çevre Platformu üyeleri ve  doğa savunucuları karşıladı. Yürüyüşçüler kortej halinde şehir meydanına kadar alkışlar ve sloganlarla yürüyerek bir basın açıklaması yaptı.

Edremit Çevre Platformundan Kubilay Öztürk, " Edremit'in etrafı kurşun, altın molibden madenleri ile çevrili. Biz bu olumsuz gelişmelerin tam ortasındayız. Havranla Edremit sınırında bir molibden madeni var. İşletme kapatıldı ancak ocak açık ve şu ana kadar rehabilite edilmedi. Davamız devam ediyor. Çanakkale sınırımızda bir termik santrali var. Yenice'de kurşun madenleri, var kapasite artırmaya devam ediyorlar. Kendi şehrimizde de olumsuz yapılanmadan, kötü şehirleşmeden dolayı sorunlarımız var. Denizimiz can çekişiyor körfez ölmek üzere. Arıtma tesislerimiz yeterli değil. Ayrıca Kaz Dağlarından doğan güzel derelerimiz körfezde kirlilik taşıyan kanallar haline geldi. Ayrıca 3 tane de vahşi katı atık depolama alanımız var. Tamamından metan gazı çıkıyor. Eybak dağına da RES yapılmak isteniyor "diyerek Edremit in çevre sorunlarını özetledi.  

burhaniye yaşam savunucuları