Süheyl Batum'dan AKP'nin 'başörtüsü' teklifine ilk yorum: Hiç bir şekilde çözüm değil

TAKİP ET

Anayasa Hukuku Profesörü Süheyl Batum, başörtüsü konusunda hazırlanan anayasa değişikliği teklifine ilişkin, Anayasaların "toplum sözleşmesi" niteliğinde olduğunu vurgulayarak, 'Bir partinin "iki konuyu" (başörtüsü ve aile) diğer tüm özgürlüklerden ve konulardan ayırarak Anayasa maddesi haline getirmesi hiç bir şekilde bir çözüm olmadığı gibi, Anayasa hükümlerini de, toplumsal sözleşme niteliğinden çıkararak, sıradan kurallar haline getirir' dedi.

Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP’nin gündeme getirdiği “başörtüsüne yasal güvence” çıkışına “aileyi de koruyacak” düzenleme ile birlikte “anayasal güvence” çıkışıyla yanıt verdi. Anayasa Hukuku Profesörü ve CHP eski milletvekili Süheyl Batum, başörtüsü konusunda hazırlanan anayasa değişikliği teklifine ilişkin, Anayasaların "toplum sözleşmesi" niteliğinde olduğunu vurgulayarak, “Bir partinin "iki konuyu" (başörtüsü ve aile) diğer tüm özgürlüklerden ve konulardan ayırarak Anayasa maddesi haline getirmesi hiç bir şekilde bir çözüm olmadığı gibi, Anayasa hükümlerini de, toplumsal sözleşme niteliğinden çıkararak, sıradan kurallar haline getirir” dedi. Batum, başörtüsü maddesinin belirgin olmadığını vurgulayarak, “Aileye ilişkin madde önerisi de hiç bir anlamı olmayan, sadece kendi seçmenlerinin ciddi bir bölümünü konsolide etmeye yönelik, hukuki bir amacı ve hedefi olmayan bir madde niteliğindedir” ifadesini kullandı. Anayasa Profesörü Batum, AK Parti heyetinin, konuyla ilgili görüş almak için muhalefet partilerine yaptığı ziyaret turunu da değerlendirdi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 3 Ekim’de Twitter hesabından başörtüsüne “yasal güvence” çağrısına partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen haftaki grup toplantısında “anayasal güvence” hamlesiyle karşılık vermesinin ardından, siyaset gündemi bir kez daha “başörtüsü tartışmasına” kilitlendi.

Erdoğan’ın, “ailenin korunmasını” da içerecek şekilde bir anayasa değişikliği teklifini “süratle” hazırlamaları için talimat verdiğini duyurduğu Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve partinin hukukçu kurmayları geçtiğimiz haftalarda çalışmalara başladı.

Partili cumhurbaşkanı Erdoğan, bu haftaki AK Parti grubunda da referandum çağrısını yineleyerek, “Başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliği için halk oylaması da dahil diğer adımları atmaya hazırız” dedi.

Peki başörtüsünün anayasaya alınmasına gerek var mı, bunun anayasada yeri var mı? AK Parti başörtüsü konusunda hazırlanan anayasa değişikliği teklifiyle ve bunu referanduma götürmekle neyi hedefliyor? Tüm bu soruların yanıtı Press Medya Haber Müdürü Burcu Kandemir Turan, Anayasa Hukuku Profesörü ve CHP eski milletvekili Süheyl Batum ile konuştu.

"İKİ KONUYU DİĞER TÜM ÖZGÜRLÜKLERDEN AYIRARAK ANAYASA MADDESİ HALİNE GETİRMEK ÇÖZÜM DEĞİL"

Anayasaların "toplum sözleşmesi" niteliğinde olduğunu vurgulayan Batum, “Bir partinin "iki konuyu" (başörtüsü ve aile) diğer tüm özgürlüklerden ve konulardan ayırarak Anayasa maddesi haline getirmesi hiç bir şekilde bir çözüm olmadığı gibi, Anayasa hükümlerini de, toplumsal sözleşme niteliğinden çıkararak, sıradan kurallar haline getirir” diye konuştu.

Süheyl Batum, “Nitekim bugüne kadar AKP iktidarı 2004’ de, 2007’de, 2010’da ve 2017’de sürekli kendi Meclis çoğunluğuna dayanarak Anayasa değişiklikleri yapmış, tümünde sorunları çözeceğini iddia etmiştir. Ve geçen yıldan beri yeni bir Anayasa yapma zorunluluğundan söz etmektedir” ifadelerini kullandı.

Batum şöyle devam etti:

“AKP ANAYASA YAPMA KONUSUNDA HEM SABIKALI HEM DE ÇOK BAŞARISIZ”

“Kaldı ki AKP iktidarı Anayasa yapma konusunda hem sabıkalı hem de çok başarısızdır. 2007’de Cumhurbaşkanlığı sorununu çözeceğiz diye Anayasa yapmış, şimdi hukuken bir daha seçilemeyeceği noktaya gelmiştir.

"YARGIYI TAMAMEN FETÖ'YE TESLİM ETTİLER"

2010’da hukuku getireceğiz diye anayasa yapmış (yine tek başına), yargıyı tamamen FETÖ'ye teslim etmiştir. Ve bugün hukuk devletinin tamamen ortadan kalktığı  bir noktaya varmıştır.

2017’de demokrasi getiriyoruz diye Anayasa yapmış, dünyanın hiç bir demokrasisinde olmayan bir noktaya; tüm Devletin tek bir kişinin iki dudağı arasında yürüdüğü "tuhaf ve kesinlikle demokrasi dışı" bir sonuca varmıştır.

Dolayısıyla diğer yönleri bilmem ama AKP iktidarı kesinlikle "demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletini" gerçekleştirecek bir Anayasa yapma gücüne ve becerisine sahip bir iktidar değildir.”

BOZDAĞ’IN DİĞER PARTİLERİ ZİYARET ETMESİ

Geçtiğimiz gün Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığındaki AK Parti heyetinin, başörtüsü konusundaki anayasa değişikliği teklifine ilişkin bilgi vermek için CHP, HDP ve İYİ Parti Meclis gruplarına ayrı ayrı ziyarette bulunmasını da değerlendiren Süheyl Batum, AKP iktidarının Anayasa konusunda hiç bir bilgi ve ilgisinin olmadığını açıkça  gösteren bir husus da, Bekir Bozdağ'ın diğer partileri ziyareti ve bu konudaki demecidir” dedi.

“KESİNLİKLE BİR TOPLUM SÖZLEŞMESİ DE OLMAZ, BİR ANAYASA DA OLMAZ”

 “Anayasa toplum sözleşmesidir demiştim. Yani Anayasaları toplum hazırlar. Yani toplumda var olan partiler birlikte hazırlarlar” ifadelerini kullanan Batum, “Tek bir partinin hazırladığı ve diğerlerine "biz bunu hazırladık, isterseniz gelin, siz de oy kullanın" demek için ziyaret ederek haberdar ettiği metinler, kesinlikle bir toplum sözleşmesi de olmaz, bir Anayasa da olmaz” şeklinde konuştu.

Kaldı ki 2010 ve 2017’de de AKP iktidarının aynı şekilde davrandığını ve diğer muhalefet  partilerinin itirazlarını hiç mi hiç dikkate almadığını anımsatan Batum, “Sadece iktidar partilerinin oy gücü ile zorla Meclis'te kabul ettirmiştir” dedi.

“HUKUKİ BİR AMACI VE HEDEFİ OLMAYAN BİR MADDE NİTELİĞİNDE”

Şu anda getirdikleri başörtüsü maddesinin de belirgin olmadığını vurgulayan Batum, “Aileye ilişkin madde önerisi de hiç bir anlamı olmayan, sadece kendi seçmenlerinin ciddi bir bölümünü konsolide etmeye yönelik, hukuki bir amacı ve hedefi olmayan bir madde niteliğindedir. Çünkü zaten aile Anayasa'da düzenlenmiş olduğu gibi, Medeni Kanun'da da aynı şekilde düzenlenmiş ve koruma altına alınmıştır” diye konuştu. Süheyl Batum şunları söyledi:

“AKP iktidarı bu hükümlerle yetinmemek gerektiğini, Anayasa ile güçlendirilmesini talep ediyor.

Bu konuda Anayasa'ya hüküm koyulmasını zorunlu kılacak şekilde, aile yapısını bozmaya yönelen ve seçimlerde çoğunluğu elde edeceklerini düşündükleri siyasal partiler hangileridir acaba?

Yoksa yine aynı şekilde "bunu talep eden (muhafazakar değil) laiklik karşıtı grupların talebi olarak mı bunu getirmektedir?

Bence durum bundan ibarettir.” 

Özel Röportaj: Burcu Kandemir Turan

Süheyl Batum anayasa başörtüsü