Tunç Soyer: "İzmir endişesi olmadan her şeyi bilmeli"

TAKİP ET

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, belediye hizmeti hakkında giderek artan dezenformasyon faaliyetlerini, sekteye uğratılan belediye hizmetlerini ve kararlarını, Harmandalı Çöp Alanı'nı ve ihtiyaç duyulan mezarlık alanlarına ilişkin uygulamalarını basın mensuplarına anlattı.

Fatma SEVDİ/İZMİR GÜNDEMİ - İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kent için yaptığı çalışmaları tüm açıklığıyla anlatan Başkan Tunç Soyer, basın mensuplarından gelen soruları da samimiyetle cevapladı. İzmir’de yaşayan vatandaşların her detayı bilmeye hakkı olduğunu düşünen Başkan Soyer, sorulara açıklık getirdi. 

“BU HALKIN HALİ NE OLACAK?”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mali durumu hakkında çıkan dezenformasyonlara yönelik açıklamalarda bulunan Başkan Tunç Soyer, mali durumu şu sözleriyle aktardı: “Tüm Türkiye’nin pembe rüyalar görmesine sebep olan gelişmeler oldu. O pembe rüyalar bir kabusa döndü. İki ay sonra yüzde 50 akaryakıt zammı oldu. Bu halkın hali ne olacak? Sonuçta çok ciddi bir ekonomik sorunla karşı karşıyayız. Öyle gözüküyor ki daha da tırmanacak. Çok ağır koşullar altında hizmet üretmeye çalışırken belediyenin durumu nedir? İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin göreve geldiğimde 650 milyon Euro borcu vardı.  550 milyon Euro’ya kadar indirebildik. Gelin görün ki hikâye böyle değil. Borcumuz artmış görünüyor çünkü döviz kurunu biz belirleyemiyoruz. Geri ödüyoruz borcumuz büyüyor. Böyle bir tablo var. 
Niye dış borç arayışı içerisindeyiz? Çünkü hazineden aldığımız payla belediyenin bütçesi oluşuyor fakat hükümetimiz raylı sistem yatırımları olsun, arıtma yatırımları olsun destek olmuyor. Halkapınar otogar metrosu Cumhurbaşkanlığı yatırımına alındı ama 7-8 senedir gerçekleştirilmedi. Tek bir metro tünelleri yok”


İZMİR ÇAĞDAŞ ULAŞIMDAN MAHRUM MU KALIYOR?

Buca metrosunun sadece İzmir tarihinin değil Türkiye’nin en büyük kamu yatırımlarından biri olduğunu söyleyen Başkan Soyer, metronun dört sene ödemesiz dönemine bitirdiklerini söyledi. Sayın Soyer metro çalışmaları hakkında, “Buca metrosu ödeme dönemi gelmeden bittiği ve çalışmaya başladığı için kimseden para çıkmadan İzmir kazanmış oldu. Biz Buca metrosu ne olacak diye düşünmek zorunda kalmadık. Hak edişlerle iş yürüdükçe firmaya parası ödeniyor. Mesela Narlıdere metrosunda durum böyle değil. Deneme seferlerini yaptık, neredeyse bitti. Son kalan bir dilimi var, 30 milyon Euro. Vize aktarımının yapılması lazım ama yapmıyorlar. Kefalet istemiyoruz, hiçbir şeyi istemiyoruz. Banka bize bu parayı göndermiş ama hükümet bize bu parayı aktarmıyor” dedi.

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BORCUNA SADIK

Tüm engellere rağmen kaliteli hizmet vermeye devam edeceklerini dile getiren Başkan Soyer, Büyükşehir’in borcuna sadık olduğunu ve tüm bu enflasyon koşullarında çalışmalarını gerçekleştireceğini belirtti. Sayın Soyer, arıtma sistemi hakkında “Tabloyu bir olağanca çıplaklığıyla görün istedim. Amacım şikâyet etmek değil. Biz bu işi yapmaya devam edeceğiz. Torbalı’ya yaptığımız yatırım bir milyon liranın üzerine çıktı. Oradaki arıtma sistemi kapasitesini büyütüyoruz. Çünkü Torbalı, Türkiye sanayisinin lokomotifi olmaya başladı. Gelecekte de bir pürüz yaratmayacak şekilde planlıyoruz. Tarımsal sulamada kullanacak şekilde arıtıyoruz suyu. Böylece aslında çift taraflı bir kazanım oluyor. O su arıtılmış oluyor. Hem de tarımsal sulamada kullanıyoruz. Neredeyse ücretsiz bir şekilde kullandırıyoruz” dedi.

HARMANDALI MESELESİ

Başkan Soyer, çöp atığı konusunda belediyenin yapmak istediği ve talepte bulundupu çalışma süreçlerini şu sözleriyle aktardı: “2018 yılından önce İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çevre Şehircilik Bakanlığı 5 noktada çöp atık bertaraf tesisi kurmak istedi. Bergama, Ödemiş Menderes, Çiğli ve Harmandalı. Vahşi depolama alanı olarak geçen Harmandalı’da 9 ilçe ve hatta 30 ilçe atığı oraya atılıyor. Dolayısıyla Harmandalı yeterli olmadığı için diğer 4 noktada tesis kurulma kararı veriliyor. O dönemde talep edilip de reddedilen girişimleri de hatırlatmak gerekir. 2007 ve 2012 yılında Orman Bakanı tarafından reddedilmiş. Bunlar geçmişte yaşananlar. Bu atık tesisi yapılma kararı alındıktan sonra ne oldu? Atık bertaraf süreci başlatıldı. Elde edilen elektrikle de çok büyük gelir elde ediliyor. Son derece modernize edilmiş bir tesisle gerçekleşiyor” 

Harmandalı’daki en büyük sorunlardan birinin heyelan olduğunu ekleyen Başkan Soyer,  oradaki heyelanın arıtma tesisinden ortaya çıkan bir sorun olmadığını vurguladı. Harmandalı’yı terk etme kararı verdiklerini söyleyen Sayın Soyer, “Bilimsel çalışmalar yapıldı. Oradaki çöp atık bertarafını sonlandırmayı düşünüyoruz. En az dört ayrı noktada tesise ihtiyacımız var. İzmir’in toplam çöpü 2300 ton civarında. Harmandalıyı kapatacaksak başka bir şeye ihtiyacımız var. Urla’da, Menderes’te ne oluyor? Urla’da ön görülen alan, reddedildi. Urla’da durdurulunca Menderes’te üç yıl önce başlatılan uzun bir yolculuk var. Önce detaylı olarak araştırma sonucu yerin sahibi olan Orman Genel Müdürlüğü’nün ön izin tahsisi alınıyor. 13 kurumdan olumlu görüş alınıyor. Sonra teknik bütünlüğünün değerlendirilmesi için Çevre Şehirciliğe fizibilite sunuyoruz. Çek başvurusu yapıyoruz. Kurumların görüşleri alınıyor. Bu aşamada Gıda Tarım Müdürlüğü onay veriyor. Daha sonra İl Tarım Müdüğrülüğü kararını değiştiriyor, reddediyor. Üç yıl sonunda geldiğimiz nokta ne yazık ki İl Tarım Orman Müdürlüğünün olumsuz görüşü nedeniyle imalata başlayacak noktaya gelemiyor. Çek sürecinin sona ermesinin bir ay sonra sonuna geliyoruz. Bu yüzden Vali’den talepte bulunduk. Burada İl Tarım Müdürlüğünün önceki görüşüne dönmesi lazım ki biz Menderes’te imalata başlayabilelim” dedi.

Çöp atıklarının yıllık maliyetinin tasarruf açısından zarar olduğunu belirten Sayın Soyer, “90 tırla 18 bin kilometre yol ve yıllık maliyeti 500 milyon liraya çöp taşıyoruz. Bu hepimizin parası değil mi? Bu kamu zararı değil mi? Bugün değilse de bir gün bu kamu zararını yaratanlardan hesap sormak lazım. İzmir’de yaşayan herkesin hakkı var bunda. Çöpü bertaraf etsek, 500 milyon değil de 50 milyon giderle yapsak olmaz mı? Niye bu hakkı İzmir’den alıyorsunuz? Buna hakkınız yok. İzmir’in gücü buna yeter ama yazık. İzmir’e yazık, İzmir’in parasına yazık” dedi.

YETERSİZ MEZARLIK ALANLARI 

Her yıl 200 bin metrekarelik mezarlık alana ihtiyaç olduğunu dile getiren Başkan Soyer, 7 milyon metrekarelik alan talebinde bulunduklarını ve süreci şu sözleriyle aktardı: “Bunlarla ilgili Çevre Şehircilik ve Orman Bakanlığı’ndan taleplerimiz var. Hatta mahkeme kararları aldık. Kararlar olmasına rağmen tahsis edilmeyen mezarlık alanları var. Bu insanın en doğal hakkı. Öldüğünde defnedilmek. Yıllardır bizi niye cezalandırıyorsunuz? Beni cezalandırmak için İzmir’i niye cezalandırıyorsunuz? Mezarlık alanı neden verilmez? Çok enteresan örnekler var. Mor kadro yönetmeliğine göre 1540 itfaiye memuru çalıştırmamız gerekiyor. Şu an mevcut olan 684. Aradaki fark 800 küsur. Bir senedir kadro talep ediyoruz. Açmıyorlar. İtfaiyecinin maaşını biz veriyoruz. İzmir’in ihtiyacı var. Bu sayıyı siz verdiriniz. 800 küsur ihtiyacımız var, o zaman neden vermiyorsunuz? Kendi yandaşlarımızı sokalım diye arayış içinde değiliz”

“BUNLAR BİR ŞİKAYET VE YAKINMA DEĞİL”

Birçok proje talebi reddedilen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “12 haziranda Cumhurbaşkanı’mıza bir mektup yazmıştım. Bazı taleplerde bulundum. Engelli çalışan ve vatandaşlarımız için ad soyad, iletişim numaralarını işitiyoruz. Vermiyorlar. Yüz tane elektrikli otobüs almak istiyoruz, izin vermiyorlar. 6 tane elektrikli yolcu gemisi alacağız, kaynağını bulduk, o da yok. Mezarlıkları söylemiyorum bile. Dün de bahsettim, ilk okul çocuklarının beslenme çantalarına 20 gram fındık, 50 gram kuru üzüm koymak istedik. Hesabını kitabını yaptık. Ona da izin vermiyorlar. Biz sadece zihinleri açılsın, gıda gitsin boğazlarına istiyoruz” dedi. Bunlar hemen bir yakınma, mazeret olarak algılanmaması gerektiğine dikkat çeken Sayın Soyer, bir şikâyet ve yakınma için değil, İzmir’in endişesi olmadan her şeyi bilmesi gerektiği için anlattığını vurguladı.

EKONOMİK KRİZ HERKESİN MUFTAĞINDA YANGINA SEBEP OLDU

Basın mensuplarından gelen soruları yanıtlayan Başkan Soyer, “İzmir’de eksik kaldığınız bir şey var mı?” sorusuna şu sözleriyle yanıt verdi: “O kadar çok şey var ki. Pandemi çok ciddi ket vurdu. İzmir depremi de öyle. Ondan sona büyük 6 Şubat’taki deprem de öyle çünkü biz dört şehirde ekibimizle konteyner kentler kurduk. Ciddi bir personel taşıdık oraya. Ekonomik kriz, borcumuzu aşağıya indirmemize rağmen artması. Bunun gibi birçok nedenden dolayı 2019’da gösterdiğimiz hızımızı ilerletemiyoruz. Bu ekonomik kriz herkesin mutfağında yangına sebep oldu. İstediğimiz her projeyi hayata geçiremiyoruz”
 
“BİZ TASARRUF KONUSUNDA UYARILACAK SON BELEDİYEYİZ”

Geçtiğimiz haftalarda yayınlanan tasarruf genelgesinden İzmir’in nasıl etkileneceğini aktaran Sayın Soyer, “Daha başka enstrüman bulamadılarsa bizim önümüzü kesmek için bunu da kullanırlar. Biz zaten har vurup harman savuran bir belediye değiliz. Biz Tarkan konseri yaptık.. Çok büyük paralar verdiniz, israftı dendi. Biz Tarkan konserinin İzmir ekonomisine etkisine baktık. Perakende sektöründe 3 buçuk milyon lira, taşımada 3 milyon lira, yeme içmede 16.5 milyon lira, toplamda en az 100 milyon lira İzmir esnafına katkı sağlanmış.  Biz tasarruf konusunda uyarılacak en son belediyeyiz” dedi.

TARIMSAL ÜRETİM ÇOK ÖNEMLİ 

Üretim meselesinin çok önemli olduğuna ve İzmir’in önemli bir tarım havzası olduğuna dikkat çeken Başkan Soyer, “Biz Bayındır’da süt işleme fabrikası kurduk. Bugün o fabrikayı açmaya kalaksanız en az bir buçuk milyar lira. Biz bir kamu idaresi olarak neden bir fabrika açıyoruz? Ürünü ham madde olarak bırakırsak kazancı olmuyor. Küçük üreticileri ekonomiye kazandırmak için yapıyoruz. Bizim kurduğumuz fabrikayla İzmirli markasını ürettik. Günde 100 ton süt işliyoruz. Ciddi anlamda satış yapıyoruz. Kanada’ya İzmirli markasıyla ürettiğimiz peynirleri ihraç ettik. Kendi kendine yeten bir ekonomi inşa edemezseniz, açlığa mahkûm kalırsınız. Pandemi bize bunu gösterdi. Tarımsal üretim konusunda daha çok fabrika kurmalıyız” dedi.

izmir büyükşehir belediyesi tunç soyer