Yücel'den iktidara 'emsal artışı' çıkışı: "İzmirlilerin meselesi!"

TAKİP ET

30 Ekim'de İzmir'de meydana gelen depremin ardından depremzedelerin hak kaybına uğramadan evlerine yerleştirilmesi için yapılan projenin büyük sorunlarla ilerlediğini açıklayan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, iktidara kredi ve hak kaybı eleştirilerinden bulundu.  Emsal artışının önünü açacak bir kanun düzenlemesi yapılması gerektiği vurgulayan ve AKP'li vekillere destek çağrısında bulunan Yücel,  "Bu mesele sadece depremzedelerin değil tüm İzmirlilerin meselesidir" dedi.

Mediha EKİCİ/ İZMİR GÜNDEMİ- Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir İl Başkanlığı'nda Basın toplantısı düzenledi. Düzenlenen toplantıya İzmir CHP Milletvekilleri Kamil Okyay Sındır ve Ednan Arslan da katıldı. Toplantının gündeminde ise 30 Ekim 2020 meydana gelen İzmir depremi vardı.

SÖZLERİNİ TUTMADILAR
Depreme ilişkin açıklamalar yapan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, "117 canımızı kaybettiğimiz İzmir depreminin üzerinden 1 yıl geçti. O günden bugüne dek gerek depremzedelerin barınma ihtiyaçlarının karşılanası için depremde açılan yararlı kapatmak için başta İzmir Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere bakanlıklar ve AFAD birçok çalışma yaptı. Ancak İzmir depreminde evleri yıkılan ve hasar alan binlerce İzmirli hemşerimiz hala yaşanabilir standartlardaki yeni evlerine kavuşmak için mücadele veriyorlar. Deprem sonrasında iktidar ve bakanlık tarafından kendilerine verilen hiçbir vatandaşımız hak kaybına uğramayacak sözleri şu ana kadar maalesef tutulmadı” dedi.

"HAKLAR ÇİĞNENİYOR"
İzmir depreminin ardından hak kayıplarının yaşandığını dile getiren İl Başkanı Yücel, "CHP olarak depremden etkilenmiş evlerini kaybetmiş olan vatandaşlarımızın sorunlarını çözmek için yapılacak tüm çalışmaları siyaset üstü bir konu olarak görüyoruz bizim tek derdimiz İzmirli depremzede vatandaşlarımızı hiçbir hak kaybına uğramadan aileleriyle birlikte güvenle yaşayacakları evlerine kavuşmaları. Bugün bayraklıda depremin en çok yıkıma yol açtığı ve depremde yıkılan evlerin yetinde yapımıyla hak sahiplerine kazandırmasını amaçlayan proje maalesef büyük sorunlarla devam ediyor. Bu sorunları çözmek hem genel iktidarın hem yerel iktidarın sorumluluğunda. Ancak bu alanda yapılan tüm çalışmalarda tüm yetki genel iktidarda. Bunca zamandır depremzede İzmirlilere verilen sözlerin başında gelen hiç kimse hak kaybına uğramayacak sözü daha projenin başında tutulmamıştır. Yıkılan 8 katlı binaların yerine 5 katlı binalar yapılmakta ve metrekare olarak hak sahiplerinin hakları çiğnenmektedir" dedi.

"KREDİ İÇİN ADIM ATMADILAR"
İzmir Büyükşehir Belediyesi Belediye Başkanı Tunç Soyer'in deprem sonrası konut ihtiyaçları için Dünya Bankası'ndan bulduğu kredinin siyasi malzeme haline geldiğini  söyleyen Yücel, "Depremzedeleri yakından ilgilendiren İzmir gündemini meşgul eden bir konu var. İzmir Büyükşehir Başkanımız Tunç Soyer’in depremzedelerin  konut ihtiyaçlarının karşılanması için dünya bankasından bulduğu düşük faizli 340 milyon dolarlık kredi meselesi bu konu AKP’li yöneticiler tarafından adeta siyasi malzeme ve haline getiriliyor. Krediyi sırf İzmir Büyükşehir Belediyesi buldu diye konunun çözümsüz bir noktaya sürüklenmesi depremzedelere yapılan en büyük kötülüktür. Bu kredi Tunç Soyer’in özel çabalarıyla bulunmuş ve yasal prosedür tamamlanabildiği taktirde dünya bankası tarafından İzmir depremi için kullandırılmaya hazır bir kredidir. Bu kredinin kullanılması için atılması gerekilen adımları merkezi yönetim atmamıştır. Bu kredinin İzmir Büyükşehir Belediyesi aracılığıyla depremzedelere ulaştırılmasını İzmir Büyükşehir Belediyesi adına bir başarı olarak, kendileri adına ise bir başarısızlık olarak görüyorlar."

İKTİDARA ÇAĞRI
İktidara çağrıda bulunan Yücel, "Ben buradan iktidar partisi yöneticilerine çağrıda bulunuyorum. Bu inadı  artık bırakın zaten acıların ne büyüğünü yaşamış olan İzmir depremzedelerine algı yaratma peşinde koşarak daha fazla zarar vermeyin. AKP’Lİ bir Milletvekili belediyelerin emsal artışına karar verebileceği gibi hukuki bir altyapısı olmayan açıklamalar yapıyor. Belediyelerin emsal artışına ilişkin alacağı kararlar yargı yoluna gidildiği taktirde baştan iptale mahkum. Hem emsal artışından bahsediyorlar hem 8 katlı binaların emsalini 5 kata indiriyorlar. İktidar partisi vekilleri ve yöneticilerine soruyorum eğer depremzedelerin sorunlarının çözülmesi konusunda samimi bir adım atmak istiyorlarsa mecliste çoğunlukları var, getirsinler yasa tekliflerini biz de hem destekleyelim hem alkışlayalım" dedi.

Emsal artışına tepki gösteren Yücel, yıkılan binalarla ilgili açıklamalarda bulundu;
 "Cumhurbaşkanın kararı ile 7 tane proje alanı belirlendi. Bu proje alanlarında yıkılan 1819 bağımsız bölüm var. Bu alandaki yapılar ile ilgili tüm yetki  Çevre ve Şehircilik Bakanlığında.Bu proje alanlarında depremden önce 7-8 kat olan binalar 5 kata indirildi.Hangi gerekçe ile belli değil. O bölgede gökdelenler yüksek binalar var… Depremden önce 120-130 metrekare olan bağımsız bölümler Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kararı ile 5 kat ile sınırlandırıldığı için 70 metrekareye düşürüldü. Gerekli zeminin etüdü yapılarak bu binaların kat yüksekliğin korunamaz mıydı? Aynı bölgede birçok bina varken bu bölgede binaların 5 kat ile sınırlandırılması mağduriyet konusunda çarpan etkisi yaratmıştır. Sen hem yasal düzenleme yapmadan emsal ardından bahsedeceksin, hem de kendi belirlediğin proje alanında hiç sormadan metrekareleri düşüreceksin. Hem de geçmişte o bölgeye 40 katlı gökdelen imarı vereceksin Depremde orta hasarlı ve hafifi hasarlı binalar var. Öncelikle bu ifadelerin bırakılması gerekiyor. O binanın yeniden dönüştürülmesi binanın oturulup oturulamaz olması ile ilgili. Bu söylem sürece zarar veriyor.B u depremzedeler arasında ayrımcılık,bir sınırlandırma yaratıyor.Buda doğal olarak adaletsiz uygulamaların önünü açılıyor. Kriter oturulabilir ya da oturulamaz olarak belirlenmeli. Sırf proje alanı içinde olduğu için az hasarlı orta hasarlı ya da hasarsız binaların yıkılması gündeme geliyor ve bakanlık tarafından karar alınarak bu binaların resen yıkılması söz konusu oluyor. Anlamadığımız şu,bu binalar yıkılıyor ancak DASK ödeme yapmıyor. Çünkü binalar deprem nedeniyle yıkılmıyor Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yıkılıyor. Bu bedeli bundan kaynaklı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı karşılaması lazım.Bu alanlarda inşaat yapım işi başladı ve inşaatlar birilerine ihale edildi. Depremzedelere boş sözleşmeler imzalatıldı, metrekaresi küçük olan bağımsız bölümü için kaç para ödeyeceği ise depremin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen hala belli değil.Buradan depremzedelerin üzerinden birilerine rant sağlanıyor. Müteahhit kar fiyatı belli… Çıkarırsınız sözleşmeleri bu inşaatlar hangi koşullarda kimselere ihale edildi, kaç kişiden teklif alındı açıklarsınız bizde o zaman iddiamızı geri alır ve özür dileriz" açıklamasını yaptı.

AKP'li vekilleri yasa teklifi için destek vermeye davet eden Yücel, " Biz CHP olarak böyle hassas konularda depremzedelerimizin yanında olduk. Depremzedelerin sorunu için elimizi taşın altına koymaya hazırız. İBB başkanımız Tunç Soyer'in hem depremzede vatandaşlarımızın sorunu çözümü hem de kenti depreme hazırlama konusundaki çalışmaları açıktır. 30 ekim 2020 depreminden etkilenen tüm binaların hak sahiplerinin, binaların aldığı hasara bakılmaksızın afet yasasından etkilenmesine 2 yıl ödemesiz 18 yıl geri ödemeli imkandan yararlanmalı. Bu konuda Milletvekilimize Deprem Komisyonu Üyesi Kamil Oktay  Sındır'ın vermiş olduğu bir yasa teklifi var.CHP'li milletvekillerimiz depremzedelerimizin sorunlarına AKP'li Milletvekillerine, depremzedelerin menfaatine olan bu yasa teklifine de destek vermeye davet ediyorum.  Depremde en çok etkilenen bölge Bayraklı'da depremde hasar gören binaları kapsayacak ve depremzedelerin mağduriyetlerinin önüne geçebilecek şekilde emsal artışının önünü açacak bir kanun düzenlemesi yapılmalıdır. Depremden etkilenen binaların depreme dayanıklı inşa edilmesi yönünde çalışmalar yer almalıdır. Proje alanında yer alan ev hak kaybına uğrayan depremzedelerin hak kaybına ilişkin acil düzenleme yapılmalı.  Buna önerimiz, ortalama yüzde 40 oranında küçülen konutlarda yaşaması mümkün olmayan depremzedelerin rezerv alandan konut hakkı tanınmalıdır. Hak sahiplerinin kaybettiği metrekare başına ya ödeme yapılması,ya a bu tutardaki tutar bankadan çekecekleri krediye mahsup edilmelidir. Proje alanında yer alan konutlar tamamlama aşamasına gelmiş iken, kimin hangi konutta oturacağının nasıl belirleneceği ve proje alanındaki hak sahillerinin metrekare alanının küçülüşken, konutların akıbetinin ne olacağının derhal karar verilmelidir. Proje alanlarının bazılarında bağımsız bölüm sayısından daha fazla bağımsız bölüm yapıldığı bize aktarıldı. Bu bağımsız bölümler kime verilecek? Başkaları buradan rant sağlayacak mı? Bakanlık tarafından yıkılarak proje alanlarını dahil edilen orta hasarlı hasarsız bina sahipleri kentsel dönüşüm kapsamında değerlendirilmiş ve bir kez daha mağdur edilmiştir. Hem  bölgede oluşan proje alanlarında hem de rezerv alan alanlarında hak sahiplerine çıkarılacak maliyet derhal açıklanmalıdır. Çağrılarımız hepsi İzmir halkının çağrısı niteliğindedir. Bu mesele sadece depremzedelerin değil tüm İzmirlilerin meselesidir. CHP olarak konuya bu kadar duyarlı ve siyaset üstü bakmamızın sebebi budur. Başta AKP iktidarı olmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ'den acil çözüm bekliyoruz. Devlet zor anında vatandaşının yanında olmak zorunda.Kendi vatandaşına hem de depremzedeye kapalı kapılar ardından karar alan bir siyasi anlayış bu ülkeyi yönetemez ve depremzedelerin sorunlarına çare üretemez" dedi.
 

CHP izmir chp izmir il başkanlığı deniz yücel kamil oktay sındır ednan arslan