Yeni bir engelliler haftası'nda sorunların çözülmesi bir yana kendilerine reva görülen yoksulluk mücadeleyle baş başa bırakılmış ve verilen aylıklarla yaşamlarını sürdürmek adına en büyük engelin günümüz sosyal politikaların olduğunu göstermiştir.
Her geçen gün daha da yoksullaşan engelli bireyler tamamen sefalete teslim edilmiştir. Engelli aylığı rakamları son açıklanan asgari ücrete göre; yüzde 70 ve üzeri oranında engelliler için 2 bin 609 TL’ye; engelli aylığı halen yüzde 40-69 oranında engelliler için 1.738 TL'ye yükselmiştir. Bu aylıklar Türkiye’nin ağır ekonomik şartlarında yaşamak için son derece yetersizdir. Nisan sonu itibariyle açıklanan açlık sınırı 10 bin 135 TL iken; engelli bireylere 2 bin 609 TL ve 1.738 TL gibi rakamları reva görmek engelli vatandaşlarımıza adeta öl demektir.
Engelli bireylerin maaşlarında iyileştirme yapılmalı ve bu insanların açlıkla imtihanına bir son verilmelidir. Engellilerin en büyük sorunu; iş ve geçim sorunudur. 4857 sayılı İş Kanunu 30. Maddesi uyarınca, işverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç engelli, kamu işyerlerinde ise yüzde dört engelli işçiyi çalıştırmakla yükümlüdürler. Bu kotalar oldukça yetersiz olmakla birlikte; ne yazık ki işverenler tarafından da engellilerin istihdamı tam olarak gerçekleşmemektedir. İstihdam engelliler için en temel yaşamsal haktır.
Kendilerine reva görülen ve yoksulluk koşullarının çok altında olan maaşları ile geçinmeye çalışan bireyler bir de sağlık hizmetlerinde ödedikleri katkı payları nedeniyle sağlık hizmetlerinden gerektiği kadar yararlanamamaktadır. Engelli bireyler evlerinde pek çok sağlık sorunu yaşarken; ödeyecekleri bedeller nedeniyle hastanelere gidememekte, muayene olamamakta, adeta kaderlerine terk edilmektedir. Hayatlarını zor koşullarda idame ettirmeye çabalayan engellilerin sağlık hizmetlerinde yararlanmaları kolaylaştırılmalı ve engellilik oran şartı aranmaksızın engelli olduklarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunanların sağlık hizmetlerinden katkı payı alımına bir son verilmelidir. Engelliler sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanmalı ne doktora ne ilaca para ödememelidir.
Diğer tarafta Birleşmiş Milletlerin Engelli Şartlarını uygulamıyoruz. İmar planları engellilere uygun değildir. Sadece yollara göstermelik konulan sarı bantlar ile engelli dostu olunmaz. Engelli yurttaşlarımız plansız çarpık kentleşme, empati eksikliği ve duyarsızlıktan kaynaklanan nedenlerden dolayı önlerine çıkan aşılması zor ulaşım engelleri nedeniyle sokağa çıkamamakta, kamusal alanları özgürce kullanamamakta, eğitim, özel eğitim, mesleki eğitim gibi temel insan haklarından yararlanamamakta, eve mahkûm edilmektedir. Sadece kağıt üstünde eylem planları hazırlanarak engellilere değer verilemez; göstermelik söylemlerle değil; onların engelli maaşlarını iyileştirici, paralı sağlığın olmadığı; engellilerin sokağa çıkabildiği, ulaşım engelinin, bina engellerinin olmadığı icraatların yapılması gerekir.
… Ve engelliler ülkemizde insanca yaşamak istiyor; sadece seçim dönemlerinde hatırlanmak istemiyor.