CHP Buca Belediye Meclis Üyesi Adayı Merve Doğan, gazetemize 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için bir yazı kaleme aldı.
İşte o yazı;
Bir ülkede refah seviyesinin yükselmesi,demokrasinin tam manası ile yaşanabilmesinin yolu ,kadınların hak ettiği her alanda var olmasından geçmektedir.Demokratik,aydınlık bir toplum için kadınların güçlendirilerek ,etkinlik alanlarının genişletilmesi büyük önem taşımaktadır
.
Ancak kadınlar iş dünyası başta olmak üzere siyasi ,sosyal ve kültürel alanlarda hak ettikleri yerde değiller.Ülkemizde etnik ,dini,ırksal farklılıklarla toplumumuzu ve demokrasimizi güçlendiren figürler olarak anılmak yerine ,bu farklılıklar yüzünden ayrıştırılan haksızlığa,hukuksuzluğa,eşitsizliğe maruz kaldıkları noktaya itilmektedirler.
Oysa ailede ,iş yaşamında,sosyal yaşamda kadın varlığı demek,daha adil ,daha özgün,daha umutlu toplumlar ve daha mutlu kentler demektir.Kadın istidamının önündeki engellerin kaldırılması ,aile birliğinin en önemli yapı taşı olan kadının diğer alanlarda da önünün açılması ,kent vizyonunun kadın önceliği ile konumlandırılması esas hedef olmalıdır.
Buradan hareketle İzmir kenti kadın varlığının en çok önemsendiği kentlerden birisidir.Nasıl ki bu kentin refahını ve huzurunu tüm kentler yaşasın istiyorsak,İzmir'in emekçi kadının özgürlüğüne ,varlık kabülüne tüm kentler sahip olsun istiyoruz. Yerel yönetimlerde de stratejimizi ve çalışma süreçlerimizi, kadınların özgürce var olmaları adına kadın platformları ve sivil toplum kuruluşları ile el ele, ortak akılla oluşturacağımıza söz veriyoruz.
Hayatın zorlulukları ile var olma mücadelesi veren,kalbine uçsuz bucaksız sevgi sığdıran ,tarihin ve toplumun kahramanı ,demokrasi savunucusu tüm kadınların Dünya emekçi kadınlar gününü kutluyorum.
İşte o yazı;
Bir ülkede refah seviyesinin yükselmesi,demokrasinin tam manası ile yaşanabilmesinin yolu ,kadınların hak ettiği her alanda var olmasından geçmektedir.Demokratik,aydınlık bir toplum için kadınların güçlendirilerek ,etkinlik alanlarının genişletilmesi büyük önem taşımaktadır
.
Ancak kadınlar iş dünyası başta olmak üzere siyasi ,sosyal ve kültürel alanlarda hak ettikleri yerde değiller.Ülkemizde etnik ,dini,ırksal farklılıklarla toplumumuzu ve demokrasimizi güçlendiren figürler olarak anılmak yerine ,bu farklılıklar yüzünden ayrıştırılan haksızlığa,hukuksuzluğa,eşitsizliğe maruz kaldıkları noktaya itilmektedirler.
Oysa ailede ,iş yaşamında,sosyal yaşamda kadın varlığı demek,daha adil ,daha özgün,daha umutlu toplumlar ve daha mutlu kentler demektir.Kadın istidamının önündeki engellerin kaldırılması ,aile birliğinin en önemli yapı taşı olan kadının diğer alanlarda da önünün açılması ,kent vizyonunun kadın önceliği ile konumlandırılması esas hedef olmalıdır.
Buradan hareketle İzmir kenti kadın varlığının en çok önemsendiği kentlerden birisidir.Nasıl ki bu kentin refahını ve huzurunu tüm kentler yaşasın istiyorsak,İzmir'in emekçi kadının özgürlüğüne ,varlık kabülüne tüm kentler sahip olsun istiyoruz. Yerel yönetimlerde de stratejimizi ve çalışma süreçlerimizi, kadınların özgürce var olmaları adına kadın platformları ve sivil toplum kuruluşları ile el ele, ortak akılla oluşturacağımıza söz veriyoruz.
Hayatın zorlulukları ile var olma mücadelesi veren,kalbine uçsuz bucaksız sevgi sığdıran ,tarihin ve toplumun kahramanı ,demokrasi savunucusu tüm kadınların Dünya emekçi kadınlar gününü kutluyorum.