Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı kemal kılıçdaroğlu İzmir’de çok önemli bir Pazar mesaisine imza atıyor.CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu 2 temel atma bir de büyük buluşmadan oluşan tek günlük mesaisinin startını Bayraklı’dan verdi. 30 Ekim depreminden etkilenen ve evleri ağır hasarlı olmadığı için devlet desteği alamayan İzmirli yurttaşlara destek olmak amacıyla geliştirilen Halk Konut Projesi projesi kapsamında inşa edilecek Dilber Apartmanı’nın temeli Bayraklı’da gerçekleştirilen törenle atıldı.
Törene CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, CHP Genel Başkan Yardımcıları, CHP Parti Meclis Üyeleri ve Yüksek Disiplin Kurulu Üyeleri, CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları çok sayıda partili, depremzedeler ve vatandaş katıldı. Törende İzmir Depremzdeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Başkanı Haydar Özkan, kooperatif başkanları ve Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal'ın ardından kürsüye Büyükşehir Belediye Başkanı tunç soyer çıktı.
Başkan Soyer dirençli bir kent yaratmak için gerçekleştirilen çalışmaların yanı sıra Halk Konut Projesi hakkında da detaylı bilgiler verdiği konuşmasında şunları kaydetti:
DİRENÇLİ KENT RAPORU Gurur yaşıyorum dedim boşuna değil, Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk belediye başkanlarıyız. Bununla gurur duyuyorum. Deprem hem İzmir’i hem Türkiye’yi derinden sarstı. Bu vesileyle depremde hayatını kaybeden hemşerilerimize Allah’tan rahmet diliyoru. Bu deprem hepimize gösterdi ki İzmir’in yaşlı yapı stoku önümüzde duran en temel sorunlardan biri… Çünkü depremle iç içe yaşamaya devam edeceğiz. Depremden kurtuluş yok ama en az zararla kurtulma ihtimali var. Onun için bu şehri dirençli bir şehir haline getireceğiz. Biz 30 Ekim depremi yaşanmadan önce daha göreve gelir gelmez Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığını kurmuştuk. Deprem sonrasında çalışmalarımızı hızlandırarak Türkiye’nin en gelişmiş yapı ve zemin laboratuvarını kurduk. 10 üniversiteden 43 bilim insanı ve 18 uzmandan oluşan bir ekiple çalışmaya başladık. Tüm İzmir’in yeraltı haritasını çıkartıyoruz adeta ultrasonunu çekiyoruz. Yaşlı, dar atımlı, diri fayların hepsini tek tek güncellemiş olacağız. Türkiye’de yapan tek kent İzmir’dir. Bunu tamamlayacağız. Bir yandan İzmir’in yapı stoku envanterini çıkarıyoruz. Bayraklı'da 31 bin 147 binada incelemeyi tamamladık, kimlik kartlarını oluşturduk. Her binanın bir deprem karnesi var. Bunu İzmir’in tamamına yaygınlaştıracağız. Şimdi 60 bin bina için Bayraklı ve Bornova’nın bazı mahallelerinde çalışmaları sürdürüyoruz. Elbette tüm bu çalışmalar kentsel dönüşümle birlikte ilerliyor. İzmir’in 6 farklı bölgesindeki kentsel dönüşüm alanlarında binlerce İzmirlinin hem depreme dayanıklı binalara hem de sağlıklı bir yaşama ulaşması için çalışıyoruz.
"MESELE BUNDAN İBARET DEĞİL, BURADA BİR MODEL KURUYORUZ!"Bugün temelini atacağımız Dilber Apartmanı’yla yepyeni bir modeli de hayata geçiriyoruz. ‘Bir apartmanın temel atması için Sayın Genel Başkanı getirdiniz’ diyenler var. Hayır, mesele bundan ibaret değil, bir model kuruyoruz burada. Dilber Apartmanı depremde orta hasar alan ve sonrasında yıkılan bir bina. Apartman sakinleri bu süreçte çok büyük sıkıntılar yaşadılar. Bir sahip çıkanları olmadı. Halk Konut Projesi işte tam da böyle zorlu bir dönemde imdada yetişti. Gururla söylemek isterim, Dilber Apartmanı sakinleri bu projenin sadece yaratıcısı değil aynı zamanda fikir ortaklarıdır. Bu projeyi onlarla birlikte düşünerek hayata geçiriyoruz. Yine bu vesileyle belirtmeliyim ki hasarlı binalarda emsal artışının fikir babası da Sayın Genel Başkanımdır. O’na çok teşekkür ediyorum, o olmasaydı bu emsal artışı olmazdı. Mevzuat sıkıntılarını hepsini bir bir aştık. Dilber Apartmanı sakinlerinin de büyük fedakarlığı var çünkü kat malikliğinden arsa payı hissedarlığına dönmeleri gerekiyordu. Ancak bu şekilde kooperatif kurabiliyorlardı. Bu çok zor bir süreçti. Ama derler ya ‘Bir işi yapmanın bir, yapmamanın bin sebebi vardır’. Biz o bir sebebe inandık ve kardeşlerimle birlikte uyguladık. Tarımda, ulaşımda, kentsel dönüşümde uyguladığımız kooperatifçilik modelini buraya da taşıdık. Bu tören aynı zamanda Türkiye’ye örnek olacak yeni bir kooperatifçilik modelinin de temel atma töreni. 2 belediye şirketimiz, Bayraklı Belediyemizin iştiraki ve Dilber Apartmanı sakinlerinin kurduğu kooperatif kamu ve vatandaş işbirliğinin mükemmel bir örneğini ortaya koydu. Bu ortaklıkta belediye şirketlerimiz yüzde 1’lik bir sembolik kar payıyla depremzedelerimizin en uygun koşullarda sağlıklı yapılara kavuşmasının önünün açıyor. Tüm süreç demokratik, şeffaf ve katılımcı şekilde ilerliyor. Belediye ve vatandaş kol kola girerek bir imeceyi ortaya koyuyor. Ekonomik demokrasinin temeli olan üretenin aynı zamanda yönettiği anlayış böylece İzmir’de hayata geçmiş oluyor. Böylece İzmir’de belediye bir ana gibi mağduriyet yaşayan evlatlarını şevkatla kucaklıyor, kamunun gücünün vatandaşı için seferber ediyor. Bu modeli İzmir’e yaymak için de çalışmalara başladık. Dilber Apartmanı’yla birlikte 10 kooperatifle imzalar attık. TEŞEKKÜR MESAJLARI Konuşmasını teşekkür mesajlarıyla bitiren Başkan Soyer, “Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen umutlarını yitirmeden bu projeyi sonuna kadar sürdüren başta Dilber Apartmanı sahiplerine, kıymetli çalışma arkadaşım Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’a, Ege Şehir, İZBETON ve BAYBEL şirketlerinin yönetici ve çalışanlara çok teşekkür ediyorum. Ve göğsümüzü kabartan bu günde bizi yalnız bırakmayan Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle göreve yeni başlayan İl Başkanımız Sayın Şenol Aslanoğlu’na başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'NİN HER YERİN YAYACAĞIZ"Soyer'in ardından kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kendisine gösterilen sevgi gösterileri ve tezahüratları, "Meraklanmayın asla ve asla durmayacağım ve yolumuza devam edeceğim" sözleriyle selamladı. Kılıçdaroğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi:İzmir Büyükşehir Belediyemizin öncülüğünde bir kooperatifleşme mantığıyla depremzedelerin en uygun koşullarda ev sahibi olmalarının imkanı sağlandı. Daha öncede buraya geldim, bir kat artışı istediler, ‘Sayın Başkan bunu yapacaksın’ dedim, çünkü depremzedenin ödeyeceği para yok zaten. Evi gitmiş elinden! Bu yapıldı, ucuz bir kredi bulundu ve şimde yüzde 1 karla depremzedeler ev sahibi olacaklar. Başkan hiç endişe etme, bu projeyi Türkiye’nin bütün illerinde uygulayacağız. Evleri hasar gören herkesin uygun koşullarda ev sahibi olmasını sağlayacağız. Evet vatandaşla kamunun birlikte olması lazım. Birlikte mücadele etmesi lazım. Kazanımları birlikte elde etmesi lazım. İzmir bu konuda öncülük yaptı, hepinizin belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Türkiye bir deprem bölgesi, dolayısıyla depreme karşı önlem almak iktidar olanların temel görevlerinden birisidir. Japonya’da daha şiddetli depremler olmasına rağmen kimsenin burnu kanamaz, ama bizde daha düşük şiddetli depremlerde çok sayıda insan hayatını kaybediyor. Akılla, mantıkla, bilgiyle, dayanışmayla bu sorunu aşabiliriz. Ve bu sorunu aşmakta kararlıyız. Bu sorunu aşmanın temel yolu bilgiyi egemen kılmak. Bilgiye dayalı inşaatlar yaparak insanların o konutlarda güven içinde yaşamalarını sağlamak. Deprem vergileri bunun için çıktı. Ama nereye gittiğini bir türlü öğrenemedik ve bunun hesabı da yeterince verilemedi. Ama hiçbir yurttaşımız endişe etmesin o deprem vergilerinin nereye harcandığını bulacağız. Türkiye’nin tüm kentlerini depreme dayanıklı kentler haline dönüştüreceğiz. Akıl, mantık ve bilgiyle bunların tamamını yapacağız. "DEMEK Kİ OLUYOR!"Az önce sıra gecesi daveti aldık. Şanlıurfa’ya gittiğimde onlara şunu söyledim; Buradaki tüm çiftçiler elektrik fiyatlarından şikayet ediyorlar. Şanlıurfa Belediye Başkanlığını bize verin tüm çiftçilere elektriği bedava vereceğiz… Allah’ın güneşi bedava! Buradan İzmir’den Şanlıurfa’ya da selam gönderiyoruz, Denizli Bozkurt’a da selam gönderiyoruz. Çünkü Bozkurt Belediye Başkanımız güneş enerjisi santralini kurdu ve orada çiftçilere elektriği ücretsiz olarak veriyor. Demek ki oluyor!
"GELİYOR GELMEKTE OLAN"Depreme dayanıklı konutlar için de ilk kıvılcımı burada yaktık, bunu da Türkiye çapına yayacağız. Temel amacımız ülkede herkesin huzur içinde yaşaması… Helalleşmenin de mantığı bu. Artık kavganın, kutuplaşmanın değil, kader birliği yapmanın, yani tasada ve kıvançta birlikte olmanın zamanı! O zamana az kaldı, kimse unutmasın, geliyor, gelmekte olan!
Törene CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, CHP Genel Başkan Yardımcıları, CHP Parti Meclis Üyeleri ve Yüksek Disiplin Kurulu Üyeleri, CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları çok sayıda partili, depremzedeler ve vatandaş katıldı. Törende İzmir Depremzdeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Başkanı Haydar Özkan, kooperatif başkanları ve Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal'ın ardından kürsüye Büyükşehir Belediye Başkanı tunç soyer çıktı.
Başkan Soyer dirençli bir kent yaratmak için gerçekleştirilen çalışmaların yanı sıra Halk Konut Projesi hakkında da detaylı bilgiler verdiği konuşmasında şunları kaydetti:
DİRENÇLİ KENT RAPORU Gurur yaşıyorum dedim boşuna değil, Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk belediye başkanlarıyız. Bununla gurur duyuyorum. Deprem hem İzmir’i hem Türkiye’yi derinden sarstı. Bu vesileyle depremde hayatını kaybeden hemşerilerimize Allah’tan rahmet diliyoru. Bu deprem hepimize gösterdi ki İzmir’in yaşlı yapı stoku önümüzde duran en temel sorunlardan biri… Çünkü depremle iç içe yaşamaya devam edeceğiz. Depremden kurtuluş yok ama en az zararla kurtulma ihtimali var. Onun için bu şehri dirençli bir şehir haline getireceğiz. Biz 30 Ekim depremi yaşanmadan önce daha göreve gelir gelmez Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığını kurmuştuk. Deprem sonrasında çalışmalarımızı hızlandırarak Türkiye’nin en gelişmiş yapı ve zemin laboratuvarını kurduk. 10 üniversiteden 43 bilim insanı ve 18 uzmandan oluşan bir ekiple çalışmaya başladık. Tüm İzmir’in yeraltı haritasını çıkartıyoruz adeta ultrasonunu çekiyoruz. Yaşlı, dar atımlı, diri fayların hepsini tek tek güncellemiş olacağız. Türkiye’de yapan tek kent İzmir’dir. Bunu tamamlayacağız. Bir yandan İzmir’in yapı stoku envanterini çıkarıyoruz. Bayraklı'da 31 bin 147 binada incelemeyi tamamladık, kimlik kartlarını oluşturduk. Her binanın bir deprem karnesi var. Bunu İzmir’in tamamına yaygınlaştıracağız. Şimdi 60 bin bina için Bayraklı ve Bornova’nın bazı mahallelerinde çalışmaları sürdürüyoruz. Elbette tüm bu çalışmalar kentsel dönüşümle birlikte ilerliyor. İzmir’in 6 farklı bölgesindeki kentsel dönüşüm alanlarında binlerce İzmirlinin hem depreme dayanıklı binalara hem de sağlıklı bir yaşama ulaşması için çalışıyoruz.
"MESELE BUNDAN İBARET DEĞİL, BURADA BİR MODEL KURUYORUZ!"Bugün temelini atacağımız Dilber Apartmanı’yla yepyeni bir modeli de hayata geçiriyoruz. ‘Bir apartmanın temel atması için Sayın Genel Başkanı getirdiniz’ diyenler var. Hayır, mesele bundan ibaret değil, bir model kuruyoruz burada. Dilber Apartmanı depremde orta hasar alan ve sonrasında yıkılan bir bina. Apartman sakinleri bu süreçte çok büyük sıkıntılar yaşadılar. Bir sahip çıkanları olmadı. Halk Konut Projesi işte tam da böyle zorlu bir dönemde imdada yetişti. Gururla söylemek isterim, Dilber Apartmanı sakinleri bu projenin sadece yaratıcısı değil aynı zamanda fikir ortaklarıdır. Bu projeyi onlarla birlikte düşünerek hayata geçiriyoruz. Yine bu vesileyle belirtmeliyim ki hasarlı binalarda emsal artışının fikir babası da Sayın Genel Başkanımdır. O’na çok teşekkür ediyorum, o olmasaydı bu emsal artışı olmazdı. Mevzuat sıkıntılarını hepsini bir bir aştık. Dilber Apartmanı sakinlerinin de büyük fedakarlığı var çünkü kat malikliğinden arsa payı hissedarlığına dönmeleri gerekiyordu. Ancak bu şekilde kooperatif kurabiliyorlardı. Bu çok zor bir süreçti. Ama derler ya ‘Bir işi yapmanın bir, yapmamanın bin sebebi vardır’. Biz o bir sebebe inandık ve kardeşlerimle birlikte uyguladık. Tarımda, ulaşımda, kentsel dönüşümde uyguladığımız kooperatifçilik modelini buraya da taşıdık. Bu tören aynı zamanda Türkiye’ye örnek olacak yeni bir kooperatifçilik modelinin de temel atma töreni. 2 belediye şirketimiz, Bayraklı Belediyemizin iştiraki ve Dilber Apartmanı sakinlerinin kurduğu kooperatif kamu ve vatandaş işbirliğinin mükemmel bir örneğini ortaya koydu. Bu ortaklıkta belediye şirketlerimiz yüzde 1’lik bir sembolik kar payıyla depremzedelerimizin en uygun koşullarda sağlıklı yapılara kavuşmasının önünün açıyor. Tüm süreç demokratik, şeffaf ve katılımcı şekilde ilerliyor. Belediye ve vatandaş kol kola girerek bir imeceyi ortaya koyuyor. Ekonomik demokrasinin temeli olan üretenin aynı zamanda yönettiği anlayış böylece İzmir’de hayata geçmiş oluyor. Böylece İzmir’de belediye bir ana gibi mağduriyet yaşayan evlatlarını şevkatla kucaklıyor, kamunun gücünün vatandaşı için seferber ediyor. Bu modeli İzmir’e yaymak için de çalışmalara başladık. Dilber Apartmanı’yla birlikte 10 kooperatifle imzalar attık. TEŞEKKÜR MESAJLARI Konuşmasını teşekkür mesajlarıyla bitiren Başkan Soyer, “Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen umutlarını yitirmeden bu projeyi sonuna kadar sürdüren başta Dilber Apartmanı sahiplerine, kıymetli çalışma arkadaşım Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’a, Ege Şehir, İZBETON ve BAYBEL şirketlerinin yönetici ve çalışanlara çok teşekkür ediyorum. Ve göğsümüzü kabartan bu günde bizi yalnız bırakmayan Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle göreve yeni başlayan İl Başkanımız Sayın Şenol Aslanoğlu’na başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.

"GELİYOR GELMEKTE OLAN"Depreme dayanıklı konutlar için de ilk kıvılcımı burada yaktık, bunu da Türkiye çapına yayacağız. Temel amacımız ülkede herkesin huzur içinde yaşaması… Helalleşmenin de mantığı bu. Artık kavganın, kutuplaşmanın değil, kader birliği yapmanın, yani tasada ve kıvançta birlikte olmanın zamanı! O zamana az kaldı, kimse unutmasın, geliyor, gelmekte olan!
