ONURCAN UYGUR/ CHP’nin olağan kurultay takviminin kısa süre içerisinde açıklanması bekleniyor. İzmir’de şimdiden parti içinde saflar belli olmaya başladı. chp İzmir’i 2 dönemdir Genel Merkez’de temsil eden İzmir Milletvekili mahir polat da bu sürecin önemli isimlerinden birisi olacak. CHP Lideri kemal kılıçdaroğlu ile kurduğu yakın ilişki ve 31 Mart seçimlerinde yaptığı hamlelerle İzmir siyasetinin etkili isimlerinden biri olan Mahir Polat ile yaklaşan kongre sürecini konuştuk. Mahir Polat, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’e destek verip, vermeyeceğini aklındaki il başkanı profilini İzmir Gündemi’ne anlattı.
CHP İl Başkanı Deniz Yücel’in görev yaptığı 2 yıllık süreci değerlendiren CHP İzmir Milletvekili ve YDK üyesi Mahir Polat, “Deniz Yücel aslında çok başarısız bir il başkanlığı yapmadı. Yönetimle bir bütünlük içerisinde iki seçimi de taşıyarak götürdü. Hem 24 Haziran genel seçimlerini götürdü hem de 31 Mart yerel seçimlerini götürdü. Bu anlamda yönetimin içerisinde çok büyük bir kavga vermeden devam ettirdi. Deniz Yücel’i başarısız bulamam. Geçmişte destek verenlerden biriyim, verdiğim destekten de pişman olmadım. Açıkçası o süreçleri parti kendine has yöntemleriyle kazasız belasız atlattı. Bu da benim için önemli bir şeydi” dedi.
‘GENEL BAŞKANIN İZMİR İÇİN BİR TASARRUFU OLACAK!’
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun uzlaşı adayı isteyeceği yönünde yaratılan algıyla ilgili de konuşan CHP’li Polat, “Henüz kongre takvimi açıklanmadı. Ama takvim açıklandıktan sonra bizim tek amacımız olacaktır o da ilçelerde güçlü yapıları kurmaktır. Geleceğin siyasetini örebilecek, geleceğin Türkiye’sini kurabilecek yapıları örmemiz gerekiyor. Sonrasında il kongresi kolay olacaktır. İl kongresinde Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir tasarrufu olacak. O tasarrufun bizim başımızın üstünde yeri var. Genel Başkanımız kimden yana tasarrufta bulursa ben de o tarafta olacağım’ diye konuştu.
‘BÜYÜKŞEHİRLE SENKRONİZE BİR YÖNETİM’
CHP’li Polat, “Genel Merkez’de de iki dönem YDK (Yüksek Disiplin Kurulu ) üyesi olan bir vekilim, Genel Merkez terbiyesini bilirim Genel Başkan’ımızın listesinden seçilerek gittim oraya. Dolayısıyla Genel Başkan’ımızın göstereceği hedef bizim için önemlidir. Ben esasen İzmir’de bir senkronize yönetimden bahsediyorum. Büyükşehir ve ilçe belediye bürokrasisiyle, başkanlarıyla il yönetimlerinin ve il başkanlarının birbiriyle çok senkronize olduğu bir yönetim anlayışından bahsediyorum. Şöyle ki; biz geçmiş dönemde çatışmalar yaşayarak geldik o çatışmaların o yarılmaların bizde yarattığı travmaları biliyoruz. 8 ilçenin kaybı bugün Bergama önemli ilçelerin kaybı bu travmaların sonucudur. Bornova’da 25 bin geleneksel seçmenin ki belediye başkanımızın değerlendirmesidir bu, sandığa gitmemesi, bunlar hep örgütle belediye bürokrasisi arasındaki travmalardan kaynaklı partinin geriye gidişleridir. Ben öncelikle bireyleri değil partimizi düşünüyorum, ülkemizi düşünüyorum. Bu anlamda partide yani travmaların yaratılmasını istemem. Bu deniz yücel açısından da böyledir. O travmaların karşısında olacağım” dedi.
‘İL BAŞKANI, SOYER’İN YAPTIKLARINI TÜRKİYE’YE SİYASETEN ANLATMALI’
İl Başkanı olacak kişinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’le birlikte çalışabilecek birisi olması gerektiğinin altını çizen Polat, “Ben hep şunu söylüyorum; Tunç Beyle iyi anlaşan bir yönetim kurulması gerekiyor. Çünkü Büyükşehir’in yaptıklarının, yapacaklarının siyaseten iyi anlatılması gerekiyor. Bunları Türkiye’ye anlatabilecek iradeyi koyması gerekiyor. İl başkanı adaylarının üzerinde durmadan bu anlayışı kim sahiplenecekse Tunç Soyer’in de bu anlayış doğrultusunda Genel Başkan ile uzlaşacağını düşünüyorum. Genel Başkan ile bir noktaya geleceklerini düşünüyorum. Burada ismin Deniz ya da Ahmet ya da Mehmet olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta da hepimizin düşündüğü şey partimiz; partimizin Türkiye siyasetine katacağı şeyler” diye konuştu.
‘İZMİR’DEN TÜRKİYE SİYASETİNE YÖN VERECEK İSİMLER ÇIKMALI!’
İzmir’den Türkiye siyasetini yön verecek isimlerin uzun yıllardır çıkmadığını belirten Mahir Polat, “Esasen baktığınızda Türk siyasetini domine edecek İzmirli siyasetçiler uzun yıllardır çıkmadı. Ben bu dönem CHP adına Türk siyasetini domine edecek gençlerin siyasete kazandırılabileceğini düşünüyorum. Bu anlamda da bunun bizim için iyi bir eğitim öğretim okul vazifesi göreceğine inanıyorum. Partimize ivme katacak. Türkiye’de emeğe demokrasiye sola bakış açısında ivme kazandıracak insanların vicdanında yer alacak siyasetçilerin İzmir’den doğması gerekir. Düşünebiliyor musunuz 20 yıldır iktidardasınız Türkiye’ye mal olmuş bir tane siyasetçi çıkartamadınız? Hatırlayın, dönün geriye bakın milletvekillerinin ben de dahil olmak üzere hangimiz Türkiye siyasetini domine edebiliyoruz? Bizim İzmir menşeili çok güçlü siyasetçilere ihtiyacımız var. İzmir demokrasinin başkentiyse bu demokrasiyi anlatacak, İzmir tarımda kırsalda kalkınmanın başkentiyse Türkiye’de tarımına yön verecek siyasetçilerin İzmir’den çıkması gerekiyor. Bunu çok çok iyi anlayan siyasetçilerin çıkması gerekiyor” dedi.
‘MİLLET İKTİDARI BİR DİKTATÖRÜ GERİLETTİ’
Polat, “Önümüzde bir fırsat var Tunç Soyer’le gelişecek yeni bir anlayış var. Yeni yönetim, başkan kim olursa olsun Tunç Bey’e de senkronize olan Genel Merkez’imizin vizesini almış Başkan’ın. Bu anlamda İzmir’e katkı koyacak siyasetçileri listelerine alıp onların gelişimine katkı vereceği bir ortam yaratmamız gerekiyor İzmir’de. Bizler yarın tekrar Milletvekili olur muyuz olmaz mıyız çok önemli değil fakat bizden sonra gelecek arkadaşlarımızın Türkiye siyasetine bir şeyler katması gerekiyor. Bakın partimiz dünya siyasetine bir şeyler kattı. Mesela ilk defa bir diktatör demokratik ki buna da ne kadar demokratik denirse yarı demokratik diyelim seçimlerle 31 Mart ve 23 Haziran’da geriletildi. Dünya siyasetinde yarın siyaset bilimcilerin okuyacağı kuramlaştıracağı bir çalışma metoduydu. Millet iktidarı bir diktatörü geriletti. Türkiye’nin yüzde 50’sini biz yönetiyoruz şimdi kentleri. Şimdi partimiz dünyaya böyle örnekler getirirken, İzmir’de farklı şeyler de getirebilir örneğin biz İngiliz İşçi Partisi’nin Antony Giddens, Tony Blair ekseninde işçi sınıfını kaybetmesini ve işi sınıfından uzaklaşmasını tartışıyoruz. Dünya solu hala yeni bir işçi sınıfı tanımı koyamadı. Bizim İzmir’den bunları yapabilecek imkanlarımız olanaklarımız var tartışabiliriz” dedi.
‘GELECEĞİN SİYASETİ KURACAK YAPILARI ÇIKACARACAĞIZ’
Polat, “İl ve ilçe kongrelerin bu açıdan bakmak lazım . Geleceğin siyasetini kuracak yapıları buradan çıkaracağız. Bu insanlar da geleceğin Türkiyesi'nin oluşmasında cidddi emek ve katkı sunacaklar. Geleceğin siyasetinde bizim eski yöntemlerimiz gibi o gitsin bu gitsin şeklinde bireye dayalı bir anlayıştan kaçınmamız gerekiyor. Partiyi nasıl büyüteceğiz? Türkiye'ye nasıl katkı sunacağız? Demokrasiyi nasıl geliştireceğiz ya da insanların lokmalarını nasıl büyüteceğiz? sorularına çözüm bulan ve bu anlayışa sahip olan yöneticiler ya da siyasetçiler gerekiyor. Yoksa Deniz’i de konuşuruz, fakat bu konu benim nazarımda sığ bir tartışmadan öteye gidemez. Bizim İzmir'de, modern politikalar ve modern siyasetçiler anlayışını iktidara getirmemiz gerekiyor. Bireye dayalı bir bakış açım yok, sonuç itibariyle partim beni çocukluğumdan beri hayal ettiğim makama oturtmuş bundan sonra partimden bir şey istemek yerine partime ne katabilirim düşüncesiyle ilerliyorum. Bu katkıda yeni bir anlayışın partiye egemen olmasını sağlamaktır” diyerek sözlerini noktaladı.
CHP İl Başkanı Deniz Yücel’in görev yaptığı 2 yıllık süreci değerlendiren CHP İzmir Milletvekili ve YDK üyesi Mahir Polat, “Deniz Yücel aslında çok başarısız bir il başkanlığı yapmadı. Yönetimle bir bütünlük içerisinde iki seçimi de taşıyarak götürdü. Hem 24 Haziran genel seçimlerini götürdü hem de 31 Mart yerel seçimlerini götürdü. Bu anlamda yönetimin içerisinde çok büyük bir kavga vermeden devam ettirdi. Deniz Yücel’i başarısız bulamam. Geçmişte destek verenlerden biriyim, verdiğim destekten de pişman olmadım. Açıkçası o süreçleri parti kendine has yöntemleriyle kazasız belasız atlattı. Bu da benim için önemli bir şeydi” dedi.
‘GENEL BAŞKANIN İZMİR İÇİN BİR TASARRUFU OLACAK!’
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun uzlaşı adayı isteyeceği yönünde yaratılan algıyla ilgili de konuşan CHP’li Polat, “Henüz kongre takvimi açıklanmadı. Ama takvim açıklandıktan sonra bizim tek amacımız olacaktır o da ilçelerde güçlü yapıları kurmaktır. Geleceğin siyasetini örebilecek, geleceğin Türkiye’sini kurabilecek yapıları örmemiz gerekiyor. Sonrasında il kongresi kolay olacaktır. İl kongresinde Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir tasarrufu olacak. O tasarrufun bizim başımızın üstünde yeri var. Genel Başkanımız kimden yana tasarrufta bulursa ben de o tarafta olacağım’ diye konuştu.
‘BÜYÜKŞEHİRLE SENKRONİZE BİR YÖNETİM’
CHP’li Polat, “Genel Merkez’de de iki dönem YDK (Yüksek Disiplin Kurulu ) üyesi olan bir vekilim, Genel Merkez terbiyesini bilirim Genel Başkan’ımızın listesinden seçilerek gittim oraya. Dolayısıyla Genel Başkan’ımızın göstereceği hedef bizim için önemlidir. Ben esasen İzmir’de bir senkronize yönetimden bahsediyorum. Büyükşehir ve ilçe belediye bürokrasisiyle, başkanlarıyla il yönetimlerinin ve il başkanlarının birbiriyle çok senkronize olduğu bir yönetim anlayışından bahsediyorum. Şöyle ki; biz geçmiş dönemde çatışmalar yaşayarak geldik o çatışmaların o yarılmaların bizde yarattığı travmaları biliyoruz. 8 ilçenin kaybı bugün Bergama önemli ilçelerin kaybı bu travmaların sonucudur. Bornova’da 25 bin geleneksel seçmenin ki belediye başkanımızın değerlendirmesidir bu, sandığa gitmemesi, bunlar hep örgütle belediye bürokrasisi arasındaki travmalardan kaynaklı partinin geriye gidişleridir. Ben öncelikle bireyleri değil partimizi düşünüyorum, ülkemizi düşünüyorum. Bu anlamda partide yani travmaların yaratılmasını istemem. Bu deniz yücel açısından da böyledir. O travmaların karşısında olacağım” dedi.
‘İL BAŞKANI, SOYER’İN YAPTIKLARINI TÜRKİYE’YE SİYASETEN ANLATMALI’
İl Başkanı olacak kişinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’le birlikte çalışabilecek birisi olması gerektiğinin altını çizen Polat, “Ben hep şunu söylüyorum; Tunç Beyle iyi anlaşan bir yönetim kurulması gerekiyor. Çünkü Büyükşehir’in yaptıklarının, yapacaklarının siyaseten iyi anlatılması gerekiyor. Bunları Türkiye’ye anlatabilecek iradeyi koyması gerekiyor. İl başkanı adaylarının üzerinde durmadan bu anlayışı kim sahiplenecekse Tunç Soyer’in de bu anlayış doğrultusunda Genel Başkan ile uzlaşacağını düşünüyorum. Genel Başkan ile bir noktaya geleceklerini düşünüyorum. Burada ismin Deniz ya da Ahmet ya da Mehmet olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta da hepimizin düşündüğü şey partimiz; partimizin Türkiye siyasetine katacağı şeyler” diye konuştu.
‘İZMİR’DEN TÜRKİYE SİYASETİNE YÖN VERECEK İSİMLER ÇIKMALI!’
İzmir’den Türkiye siyasetini yön verecek isimlerin uzun yıllardır çıkmadığını belirten Mahir Polat, “Esasen baktığınızda Türk siyasetini domine edecek İzmirli siyasetçiler uzun yıllardır çıkmadı. Ben bu dönem CHP adına Türk siyasetini domine edecek gençlerin siyasete kazandırılabileceğini düşünüyorum. Bu anlamda da bunun bizim için iyi bir eğitim öğretim okul vazifesi göreceğine inanıyorum. Partimize ivme katacak. Türkiye’de emeğe demokrasiye sola bakış açısında ivme kazandıracak insanların vicdanında yer alacak siyasetçilerin İzmir’den doğması gerekir. Düşünebiliyor musunuz 20 yıldır iktidardasınız Türkiye’ye mal olmuş bir tane siyasetçi çıkartamadınız? Hatırlayın, dönün geriye bakın milletvekillerinin ben de dahil olmak üzere hangimiz Türkiye siyasetini domine edebiliyoruz? Bizim İzmir menşeili çok güçlü siyasetçilere ihtiyacımız var. İzmir demokrasinin başkentiyse bu demokrasiyi anlatacak, İzmir tarımda kırsalda kalkınmanın başkentiyse Türkiye’de tarımına yön verecek siyasetçilerin İzmir’den çıkması gerekiyor. Bunu çok çok iyi anlayan siyasetçilerin çıkması gerekiyor” dedi.
‘MİLLET İKTİDARI BİR DİKTATÖRÜ GERİLETTİ’
Polat, “Önümüzde bir fırsat var Tunç Soyer’le gelişecek yeni bir anlayış var. Yeni yönetim, başkan kim olursa olsun Tunç Bey’e de senkronize olan Genel Merkez’imizin vizesini almış Başkan’ın. Bu anlamda İzmir’e katkı koyacak siyasetçileri listelerine alıp onların gelişimine katkı vereceği bir ortam yaratmamız gerekiyor İzmir’de. Bizler yarın tekrar Milletvekili olur muyuz olmaz mıyız çok önemli değil fakat bizden sonra gelecek arkadaşlarımızın Türkiye siyasetine bir şeyler katması gerekiyor. Bakın partimiz dünya siyasetine bir şeyler kattı. Mesela ilk defa bir diktatör demokratik ki buna da ne kadar demokratik denirse yarı demokratik diyelim seçimlerle 31 Mart ve 23 Haziran’da geriletildi. Dünya siyasetinde yarın siyaset bilimcilerin okuyacağı kuramlaştıracağı bir çalışma metoduydu. Millet iktidarı bir diktatörü geriletti. Türkiye’nin yüzde 50’sini biz yönetiyoruz şimdi kentleri. Şimdi partimiz dünyaya böyle örnekler getirirken, İzmir’de farklı şeyler de getirebilir örneğin biz İngiliz İşçi Partisi’nin Antony Giddens, Tony Blair ekseninde işçi sınıfını kaybetmesini ve işi sınıfından uzaklaşmasını tartışıyoruz. Dünya solu hala yeni bir işçi sınıfı tanımı koyamadı. Bizim İzmir’den bunları yapabilecek imkanlarımız olanaklarımız var tartışabiliriz” dedi.
‘GELECEĞİN SİYASETİ KURACAK YAPILARI ÇIKACARACAĞIZ’
Polat, “İl ve ilçe kongrelerin bu açıdan bakmak lazım . Geleceğin siyasetini kuracak yapıları buradan çıkaracağız. Bu insanlar da geleceğin Türkiyesi'nin oluşmasında cidddi emek ve katkı sunacaklar. Geleceğin siyasetinde bizim eski yöntemlerimiz gibi o gitsin bu gitsin şeklinde bireye dayalı bir anlayıştan kaçınmamız gerekiyor. Partiyi nasıl büyüteceğiz? Türkiye'ye nasıl katkı sunacağız? Demokrasiyi nasıl geliştireceğiz ya da insanların lokmalarını nasıl büyüteceğiz? sorularına çözüm bulan ve bu anlayışa sahip olan yöneticiler ya da siyasetçiler gerekiyor. Yoksa Deniz’i de konuşuruz, fakat bu konu benim nazarımda sığ bir tartışmadan öteye gidemez. Bizim İzmir'de, modern politikalar ve modern siyasetçiler anlayışını iktidara getirmemiz gerekiyor. Bireye dayalı bir bakış açım yok, sonuç itibariyle partim beni çocukluğumdan beri hayal ettiğim makama oturtmuş bundan sonra partimden bir şey istemek yerine partime ne katabilirim düşüncesiyle ilerliyorum. Bu katkıda yeni bir anlayışın partiye egemen olmasını sağlamaktır” diyerek sözlerini noktaladı.