NUR DAYI/ İZMİR GÜNDEMİ-DİSK Ege Bölge Temsilciliği'nde DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı basın mensupları ile bir araya geldi. Basın toplantısının gündeminde 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimi vardı.
DEMOKRASİ TAHRİP EDİLDİ
AK Parti iktidarına karşı eleştiride bulunan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı," 21 yıldır uygulanan politikalar ve başkanlık rejimi ile Türkiye Ekonomisi az gitti uz gitti, bir arpa boyu yol alamadı, üstelik masallar ve ninnilerle uyutulmaya çalışılan yoksul halkın, artık açlık sınırının çok altındaki alım gücüyle uyumaya bile mecali kalmadı. “Muhteşem yüzyıl”ımızı özetlemeye yeten tek şey, halkımızın kuru soğana bile muhtaç olmasıdır. Her seçim dönemi siyasi partiler, tüm topluma, özellikle de nüfusun dörtte üçünü oluşturan, biz emeği ile yaşayanlara vaatlerde bulunurlar. İşçiler de bu vaatlere göre kararlar verirler. Emek açısından AKP döneminin ve özellikle de başkanlık rejiminin yarattığı tahribat ortadadır.İnsanca çalışmamız ve insanca yaşamamız bir yana, hayatta kalmamızı bile sağlamaktan çok uzak bir düzenle karşı karşıyayız.Ancak her şeyden önemlisi AKP’ li yıllar boyunca işçilerin haklarını, hukuklarını koruyabileceği, savunabileceği tüm mekanizmaların adım adım ortadan kaldırılmış olmasıdır. Sendikalaşma büyük baslı altına alınmış, grev yasaklamak övünç vesilesi haline getirilmiş, en basit toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı bile oldukça daraltılmış, adalet saraylarında işçi hakkı aranamaz olmuştur. Kısacası işçi sınıfı hakkını hukukunu korumak için kullanabileceği tüm demokratik mekanizmalar ağır tahribata uğramıştır. Sermayenin lehine, işçilerin aleyhine gelişmelerin tamamı, demokrasinin tahrip edilmesiyle sağlanmıştır. Ve görülmüştür ki, “işçilerin ekmeği demokrasidir”. Bu nedenle 28 Mayıs seçimlerinde vereceğimiz karar, ülkemizi hangi cumhurbaşkanının yöneteceğinden ibaret değildir. Bu sandık, bizim için esas olarak, adaleti ve demokrasiyi ağır biçimde tahrip eden, ülkeyi şirket gibi yöneterek milyonları enkaz altında bırakan, otoriter başkanlık sistemini değiştirmek için, bölünmeden, parçalanmadan birlik olacağımız sandıktır." dedi
MÜCADELE ETMEYE DEVAM
Mücadeleye devam edeceklerinin vurgusunu yapan Sarı,"28 Mayıs’ta işte tam da bu köhnemiş düzene karşı bizler buradayız, bir aradayız. İnsan hakları, barış ve sosyal adalet, örgütlenme özgürlüğü, sendikal haklar ve insan onuruna yaraşır koşullarda yaşayabilmek için azim ve kararlılıkla kavgamızı sürdüreceğiz. Bizi içine hapsetmeye çalıştıkları karanlığı yırtacağız. Şimdi, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, bilimsel bir ülke yönetimine hiç olmadığı kadar ihtiyacımız ve bunun gerçekleşmesi için bir seçeneğimiz var, o da tek adamı göndermektir. Bizler, emeğin sömürülmediği, grev hakkının ve sendikal örgütlenmenin yasaklanmadığı, herkesin güvenceli, kadrolu çalıştığı bir işinin ve insanca yaşamaya yetecek bir ücretinin olduğu, ekonomik krizlerin, salgınların, depremlerin, afetlerin faturasının halka kesilmediği, çocukların bilimsel bir eğitim aldığı ve çalışmak zorunda kalmadığı, İstanbul Sözleşmesi’ nin uygulanarak kadın cinayetlerinin son bulduğu, çocuk tecavüzlerine göz yumulmadığı, Doğanın talanına dur denildiği, halkların kardeşçe yaşadığı yoksulluğun, yolsuzluğun, adaletsizliğin, hukuksuzluğun ve haksızlığın olmadığı, eşitliğin,özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu bir gelecek ve ülke için mücadele etmeye devam edeceğiz." İfadelerini kullandı.
OYLARIMIZA SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ
Memiş Sarı,"Emeğin hakları, işçilerin sosyal ve ekonomik koşulları ve bunların ön şartı olarak eşitlik demokrasi ve adalet için mücadelemizi inatla, ısrarla ve kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Bizler, 28 Mayıs’ ta; sevgi ile nefreti, adalet ile zulmü, demokrasi ile saltanatı, özgürlük ile esareti, barış ile savaşı, geleceği, gençliği, çocukları, eğitimi, bilimi, laikliği, tek adam rejimini, domuz bağını, çocuk istismarını, kadın cinayetlerini oylayacağız. Yani köprüden önceki son çıkıştayız ve karanlığa teslim olmamak için, oy vermek, oy vermeye ikna etmek ve oylarımıza sahip çıkmak zorundayız. Memleketimizin üzerine karabulut gibi çökmüş bu kötülüğü göndermek için, öncelikle oy vermeye gitmeli, sonrasında, oyumuza ve sandıklara sahip çıkmalıyız.28 Mayıs’a kadar işyeri işyeri, meydan meydan, sokak sokak anlatacağımız hakikat ve yapacağımız çağrı nettir. Başkanlık düzeni işçiye zararlıdır, halka zararlıdır, memlekete zararlıdır ve bu nedenle başta işçi sınıfı olmak üzere halkımızın iradesiyle değiştirilmek zorundadır ve değiştirilecektir!" dedi.
70 BİN OYU SANDIĞA...
İzmir'deki oy oranını arttırmak için çalışacaklarını söyleyen Sarı,"Tam bir haftada 35 bin oyu, yükseltebilirsek her iki bölgede de 70 bin oyu sandığa götürmenin sözünü veriyoruz. Tek adam karşı yan yana eşit eşit demokrasiyi savunan bir DİSK örgütü var. DİSK hiçbir zaman baskında yılmadı umutsuzluğa yer yok dedi. Bir haftada alanlardayız yılmadan çalışacağız biz kazanacağız. Şube başkanlarımız yöneticilerimiz bu saat itibari ile sokaklardayız ikna etmek için sandığa davet etmek için her şeyi yapacağız bu ülkeye eşitliği ve adaleti getirmek için çalışacağız. Bizi susturamadılar. Özgür basın susturulamaz onlar içinde sokaklarda olacağımızı ifade ediyor çalışmalara başlıyoruz. Tek bir oyumuzu heba etmemek için müşahit kartlarımız elimizde ve cebimizde olacak. Sandıkta 5 kişi diyoruz ama tek bir oyumuzun çalınmamsı için gerekirse 10 oluruz. 1915'de emperyalistlere karşı savunduysak şimdide emperyalistler yaşam tarzımıza müdahale ediyorlar. Yaşam tarzımızı biz belirleyeceğiz. Bu saatte itibaren slogan atmak yok çalışmak var." İfadelerini kullandı.