Aylin BAYRAM- İZMİR GÜNDEMİ/İzmir’de 30 Ekim’de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin ardından yaralar sarılmaya devam ediyor. Depremde evleri yıkılan ve ağır hasar alan vatandaşlara İzmir Büyükşehir Belediyesi hem maddi hem de manevi destek verdi. Büyükşehir bünyesinde çalışmalar başlatarak, barınma desteği ve gıda yardımı gibi birçok kampanya ile depremzedelere destek verdi. Bu desteklerin bir tanesi de Eski Hilton Otel’in 380 odasının depremzedelere tahsis edilmesiydi. Otelin ortaklarından İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ata Holding, 80 aileyi otelde 3 ay boyunca ağırlayarak depremzedeleri yalnız bırakmadı. Kasım ayı başında ilk misafirlerini alan otel, depremin üzerinden yaklaşık 3 ay geçmesinin ardından yerleştirilen 80 aileyi 31 Ocak günü uğurladı. Otelden son depremzedenin ayrılmasının ardından geçen 3 aylık süreci ve Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çalışmaları İZELMAN Genel Müdür Yardımcısı Serkan Uçma anlattı. Depremde evi ağır hasar alan, eşi ve kız çocuğu ile birlikte otele yerleşen Arzu Halaç’ta hem depremde yaşadıklarını hem de aradan geçen süreci gazetemize değerlendirdi.
“DEPREMZEDELER İÇİN BURASI BİR GEÇİŞ SÜRECİ OLDU”
İzmir’de yaşanan depremin yaralarını sarmaya çalışan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Eski Hilton Otel’ine yerleştirilen depremzedelere 3 ay boyunca hizmet verdi. Bu hizmetlerin büyük bir sorumluluk ve gönüllülükle yürütülmesi İzmir dayanışmasına örnek olacak cinsten… Hal böyleyken biz de otel misafirlerinin ayrılmasının ardından İZELMAN Genel Müdür Yardımcısı Serkan Uçma ile yaşanan süreci konuştuk. Serkan Uçma, depremzedelerle bir bağ kurulduğunu ve onların tüm ihtiyaçlarını karşılamak için canla başla çalışıldığını anlattı:
‘BAĞ KURDUK’
“İzmir Büyükşehir Belediyesi depremzedelere 380 odayı tahsis etmişti. Toplam 187 kişiyi misafir ettiğimiz Eski Hilton Otel’inde 122 odaya 80 aile yerleştirildi. Biz talebi olan, evlerini kaybeden depremzedelerin hepsini otelimize kabul ettik. Otele geldiklerinde yaşadıklarının da etkisiyle herkesin moralleri bozuktu. Enkaz altında kalan, sevdiklerini kaybeden, evlerini göçük altında bırakıp gelen birçok vatandaşımız oldu. Buraya geldikleri zaman onlar için burası bir geçiş süreci, bir rehabilitasyon merkezi gibi oldu. Yaraları hep birlikte sarmaya çalıştık. Burada bir bağ oluştu aramızda. İnsanlar buradan ayrılırken gitmek istemedi. Otelden uğurladığımız 38 ailemiz Uzundere konutlarına, 29 aile ise kiralık dairelere yerleşti, kiraya çıkan ailelerden 15’ine 10 bin TL’lik kira yardımı yapıldı.
“HERKES BURADAN TEŞEKKÜR EDEREK AYRILDI”
Uçma, “İlk geldikleri zaman insanlar umutlarını kaybetmişlerdi. Biz onların her türlü ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. Yemek ihtiyaçları İzmir Büyükşehir Belediyesi Aşevi’nden geldi. Sabah, öğle ve akşam olmak üzere 3 öğün yemek verildi. Pandemi dolayısıyla ortak bir alanda yemeleri mümkün olmadı fakat odalarına alıp çıkabildiler. Eksik gördüğümüz her şeyi tamamladık. Çocuğu olan, işe gitmek zorunda olan 7 aile için anasınıfı açtık. Ortaokul ve lise çağlarında çocukları olanlar için internet erişimi sağladık. Kırtasiye desteği sağladık. Burada kalan misafirlerimize boş vakitlerini değerlendirmeleri için kütüphane kurduk. Bu ihtiyaçların bir kısmı gelen bağışlardan karşılandı. Pandemi koşullarına uygun şekilde giriş çıkışlar yapıldı. Herkes buradan teşekkür ederek ayrıldı. İnsanlara dokunmak, onların acılarına ortak olmak bizi de iyi hissettirdi. Onların yaşadığı bu büyük travmayı bir nebze de olsa atlatabilmelerine yardımcı olduysak ne mutlu bize…”
“HİÇ Mİ GÜCÜ BİTMEZ O İNSANLARIN…”
Depremde evini kaybederek otele yerleştirilen ve 3 aylık sürenin sonunda otelden ayrılarak Uzundere konutlarına yerleştirilen depremzedelerden biri olan Arzu Halaç deprem anını ve ardından otelde geçen süreci anlattı. Depremde yaşadığı anları anlatırken duygulanan Arzu Hanım depremden sonra Eski Hilton Otel’ine yerleştiği için mutlu olduğunu dile getirdi.
“Manzara çok huzurluydu. Neredesin, nasılsın hiç önemli değildi. Böyle dünya durur ya, o kadar iyi geldi…”
Halaç, “Hayatımda unutamayacağım bir travma yaşadım. Bana sorarsanız, üç seçenek vardı iyi ki burayı seçtik dedim. Bu kadar mı özel insanlar olur. Bu kadar mı sabahtan başlayıp akşamında da aynı olur insanlar. Hiç mi modu düşmez, hiç mi gücü bitmez o insanların… Tükendiğimiz anlar oldu ama hep elleri omzumuzdaydı. Her şeyi gönülden yaptılar. Psikolojik olarak burada kalmak iyi geldi. Çok iyi insanlar tanıdık. Pandemi vardı bir yandan ama o süreci çok iyi yönettiler. Dışarıdan birilerini kabul etmediler ve bunu çok güzel kontrol ettiler. Bir kişi bile kovid kapmadan geçirdik bu süreci. O açıdan da çok mutluyum.”
“MANZARAYI SEYRETTİM”
“Burada çok güzel vakit geçirdik. Küçük ama güzel bir kütüphanemiz vardı. Her yaş grubu için okuyabileceğimiz kitaplar vardı. Çocuklar için anasınıfı kuruldu. Psikolojik destekler verildi. Hatta bir depremzede çocuk vardı. Bir süre hiç konuşmadı. Ailesiyle bile konuşmuyordu. Özel olarak ilgilendiler. Yardımcı oldular. Şimdi çok iyi onlarda. Bunun dışında yürüyüş yaptım, müzik dinledim, manzarayı seyrettim… Manzara çok huzurluydu. Neredesin, nasılsın hiç önemli değildi. Böyle dünya durur ya, o kadar iyi geldi…
“ÇOK BÜYÜK BİR TRAVMAYDI”
Gözleri dolarak deprem anını anlatan Arzu Hanım “Depremden sonra bir süre yürüyemedim. Hep böyle konuşurduk ama buna hazırlanamazmış insan. O an akıl gidiyor”
“Biz Rıza Bey apartmanının iki yanındaki evde yaşıyorduk. İlk iki katımız çökmüştü. Çok büyük bir travmaydı. Kızımla oturuyorduk evdeydik. Tek tesellim kızım haber almış, sevinçli bir şekilde yanıma geliyordu. Deprem o sırada başladı. Eğer salonda olsa ona ulaşamazdım. Düşünemiyorum bile. Depremden sonra bir süre yürüyemedim. Hep böyle konuşurduk ama buna hazırlanamazmış insan. O an akıl gidiyor. Kızımın yanımda olması bana güç verdi. Duvarda yarıkları görünce buraya kadarmış dedim… Ciddi yarıklar vardı. Aşağı nasıl indik bilmiyorum. O kısım yok bende.”
“DEPREMZEDELER İÇİN BURASI BİR GEÇİŞ SÜRECİ OLDU”
İzmir’de yaşanan depremin yaralarını sarmaya çalışan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Eski Hilton Otel’ine yerleştirilen depremzedelere 3 ay boyunca hizmet verdi. Bu hizmetlerin büyük bir sorumluluk ve gönüllülükle yürütülmesi İzmir dayanışmasına örnek olacak cinsten… Hal böyleyken biz de otel misafirlerinin ayrılmasının ardından İZELMAN Genel Müdür Yardımcısı Serkan Uçma ile yaşanan süreci konuştuk. Serkan Uçma, depremzedelerle bir bağ kurulduğunu ve onların tüm ihtiyaçlarını karşılamak için canla başla çalışıldığını anlattı:
‘BAĞ KURDUK’
“İzmir Büyükşehir Belediyesi depremzedelere 380 odayı tahsis etmişti. Toplam 187 kişiyi misafir ettiğimiz Eski Hilton Otel’inde 122 odaya 80 aile yerleştirildi. Biz talebi olan, evlerini kaybeden depremzedelerin hepsini otelimize kabul ettik. Otele geldiklerinde yaşadıklarının da etkisiyle herkesin moralleri bozuktu. Enkaz altında kalan, sevdiklerini kaybeden, evlerini göçük altında bırakıp gelen birçok vatandaşımız oldu. Buraya geldikleri zaman onlar için burası bir geçiş süreci, bir rehabilitasyon merkezi gibi oldu. Yaraları hep birlikte sarmaya çalıştık. Burada bir bağ oluştu aramızda. İnsanlar buradan ayrılırken gitmek istemedi. Otelden uğurladığımız 38 ailemiz Uzundere konutlarına, 29 aile ise kiralık dairelere yerleşti, kiraya çıkan ailelerden 15’ine 10 bin TL’lik kira yardımı yapıldı.
“HERKES BURADAN TEŞEKKÜR EDEREK AYRILDI”
Uçma, “İlk geldikleri zaman insanlar umutlarını kaybetmişlerdi. Biz onların her türlü ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. Yemek ihtiyaçları İzmir Büyükşehir Belediyesi Aşevi’nden geldi. Sabah, öğle ve akşam olmak üzere 3 öğün yemek verildi. Pandemi dolayısıyla ortak bir alanda yemeleri mümkün olmadı fakat odalarına alıp çıkabildiler. Eksik gördüğümüz her şeyi tamamladık. Çocuğu olan, işe gitmek zorunda olan 7 aile için anasınıfı açtık. Ortaokul ve lise çağlarında çocukları olanlar için internet erişimi sağladık. Kırtasiye desteği sağladık. Burada kalan misafirlerimize boş vakitlerini değerlendirmeleri için kütüphane kurduk. Bu ihtiyaçların bir kısmı gelen bağışlardan karşılandı. Pandemi koşullarına uygun şekilde giriş çıkışlar yapıldı. Herkes buradan teşekkür ederek ayrıldı. İnsanlara dokunmak, onların acılarına ortak olmak bizi de iyi hissettirdi. Onların yaşadığı bu büyük travmayı bir nebze de olsa atlatabilmelerine yardımcı olduysak ne mutlu bize…”
“HİÇ Mİ GÜCÜ BİTMEZ O İNSANLARIN…”
Depremde evini kaybederek otele yerleştirilen ve 3 aylık sürenin sonunda otelden ayrılarak Uzundere konutlarına yerleştirilen depremzedelerden biri olan Arzu Halaç deprem anını ve ardından otelde geçen süreci anlattı. Depremde yaşadığı anları anlatırken duygulanan Arzu Hanım depremden sonra Eski Hilton Otel’ine yerleştiği için mutlu olduğunu dile getirdi.
“Manzara çok huzurluydu. Neredesin, nasılsın hiç önemli değildi. Böyle dünya durur ya, o kadar iyi geldi…”
Halaç, “Hayatımda unutamayacağım bir travma yaşadım. Bana sorarsanız, üç seçenek vardı iyi ki burayı seçtik dedim. Bu kadar mı özel insanlar olur. Bu kadar mı sabahtan başlayıp akşamında da aynı olur insanlar. Hiç mi modu düşmez, hiç mi gücü bitmez o insanların… Tükendiğimiz anlar oldu ama hep elleri omzumuzdaydı. Her şeyi gönülden yaptılar. Psikolojik olarak burada kalmak iyi geldi. Çok iyi insanlar tanıdık. Pandemi vardı bir yandan ama o süreci çok iyi yönettiler. Dışarıdan birilerini kabul etmediler ve bunu çok güzel kontrol ettiler. Bir kişi bile kovid kapmadan geçirdik bu süreci. O açıdan da çok mutluyum.”
“MANZARAYI SEYRETTİM”
“Burada çok güzel vakit geçirdik. Küçük ama güzel bir kütüphanemiz vardı. Her yaş grubu için okuyabileceğimiz kitaplar vardı. Çocuklar için anasınıfı kuruldu. Psikolojik destekler verildi. Hatta bir depremzede çocuk vardı. Bir süre hiç konuşmadı. Ailesiyle bile konuşmuyordu. Özel olarak ilgilendiler. Yardımcı oldular. Şimdi çok iyi onlarda. Bunun dışında yürüyüş yaptım, müzik dinledim, manzarayı seyrettim… Manzara çok huzurluydu. Neredesin, nasılsın hiç önemli değildi. Böyle dünya durur ya, o kadar iyi geldi…
“ÇOK BÜYÜK BİR TRAVMAYDI”
Gözleri dolarak deprem anını anlatan Arzu Hanım “Depremden sonra bir süre yürüyemedim. Hep böyle konuşurduk ama buna hazırlanamazmış insan. O an akıl gidiyor”
“Biz Rıza Bey apartmanının iki yanındaki evde yaşıyorduk. İlk iki katımız çökmüştü. Çok büyük bir travmaydı. Kızımla oturuyorduk evdeydik. Tek tesellim kızım haber almış, sevinçli bir şekilde yanıma geliyordu. Deprem o sırada başladı. Eğer salonda olsa ona ulaşamazdım. Düşünemiyorum bile. Depremden sonra bir süre yürüyemedim. Hep böyle konuşurduk ama buna hazırlanamazmış insan. O an akıl gidiyor. Kızımın yanımda olması bana güç verdi. Duvarda yarıkları görünce buraya kadarmış dedim… Ciddi yarıklar vardı. Aşağı nasıl indik bilmiyorum. O kısım yok bende.”