Nur Dayı/İzmir Gündemi- İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin üç yıldır yürüttüğü depreme hazırlık ve dirençlilik Çalıştay'ında, Türkiye'nin depremselliği ve deprem risk yönetimi üzerine değerlendirme etkinliği Başkan Soyer ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in başkanlığında gerçekleştirilen İzmir'de depreme hazırlık ve dirençlilik Çalıştay'ında Prof. Dr. Naci Görür" İzmir ikinci bir örnek, İzmir ilk deprem dirençli bölgeleri oluşturmak zorunda " vurgusuna dikkat çekti. Naci Görür,"Değerli İzmir'liler, bu çalışmalarla İzmir ikinci örnek. Umarım ki diğer kentlerde bu çalışmaları yapsın. Mikrobölgelemeden toplanan veriler olmadan mekan kullanımı, gelişmesi doğru ve de bilimsel olarak yapılmaz. İzmir ilk deprem dirençli bölgeleri oluşturmak zorunda. Aydın tutum ve davranışlarıyla İzmir bütün Türk toplumuna bunu gösterebilir. İstanbul'a deprem hazırlığı yapın diye konuştuğumuz bu atmosferde. İzmir başını kaldırmalı dikkat çekici şekilde öne çıkmalı. Deprem dirençli kentler olarak öne çıkmalı." dedi.
Deprem kader değildir bizim kaderimiz asla olamaz
Prof. Dr. Naci Görür Çalıştay'da fay hatlarını tartışmaktan daha önemli konuların olduğuna vurgu yaptı. Naci Görür,"Kişisel olarak bir karar aldım artık bu ülkede fay tartışmayacağım. Deprem mekanizması 13 milyon sene önce başladı, milyonlarca sene devam edecek. Halkı jeolog yapmaya niyetimiz yok. Depremi durdurma gibi bir lüksümüz de yok. Depremi bir gerçek olarak görüp, fay tartışmaları bir kenara bırakmalıyız. 10 milyonlarca insanımızı kaybetmemek için bu tartışmayı bırakıp canları kaybetmemek için deprem dirençli kentler nasıl oluştururuz buna verelim tüm gücümüzü. Bunu başaran ülkeler var. Deprem dirençli kentle nasıl oluşturulur, siyasiler, bilim adamları bunu konuşsun. Deprem günümüzün bir problemi. Hukuk kadar önemli, işsizlikten önemli hatta terörden bile önemli. Depreme kadar sorun sayan siyasiler, insanlarınızın canı daha mı az önemli. Günlük faaliyetleri sürdürmemiz bile bize ağır olmuyor mu? Nasıl hiçbir şey olmamış gibi davranıyoruz. Türk hükümetinin birinci görevi vatandaşının can güvenliğini sağlamak. Az baraj yapsınlar ama kentimizi dirençli yapsınlar. Deprem kader değildir bizim kaderimiz asla olamaz.
İzmir Batı Anadolu'nun ekonomisini elinde tutan bir kent
Prof. Dr. Naci Görür İzmir'i deprem dirençli bir kent yapabilmek için 7 bileşeni dirençli hale getirilmesine dikkat çekti. Kentin deprem dirençli yapılabilme modeli var. Halkın anlamadığı birşeyi söylememin anlamı yok. Kent dediğimiz zaman kenti oluşturan bileşenler var. Kenti deprem dirençli yapmak istiyorsak her bileşeni, deprem dirençli yapmalısınız. Türkiye Cumhuriyeti'nin bilim insanı bunu yapabilir. Yönetim birinci bileşen, belediye başkanı, belediye başkanı olmadan önce bir başka bir görevi var. Depremi bilmez ama biz yönetici seçiyoruz. Seçtiğimiz her belediye başkanı deprem, afet eğitimi almalı. Kenti , kent idaresini deprem dirençli yapmazsanız eğitmezseniz ,kentte hangi birimin önemli olduğunu bilemez peşine düşemezsiniz. Halk ikinci bileşen, deprem kentinde yaşadığını bilmeyen deprem idrakı olmayan bir halkla kenti depreme hazırlayamazsınız. Deprem kültürü almış halk, inşaatta yanlış yapmaz. Gece kondu mantığı ile çalışmaz. Halkı eğiteceksiniz. Okullarda her yerde bilgi birikimiyle donatacaksınız ve bunların hepsi de yarın başlanılır yarın yapılır. Alt yapı üçüncü bileşen, bütün belediye başkanlarına sorsanız yol, kanalizasyon, doğalgaz şebekesi vs belediye başkanlarına biz onları yaptık diyorlar. 10 ilinde yaşanan depremden önce başkanları deprem gelmeden biz hazırız diyorlardır. Deprem geldiği zaman alacağı hasar nedir,şimdiden ölçülüp bakılmalı. Yapı stoğu dördüncü bileşen, ne kadar yapı stoğumuz var. Ne kadarı 99 sonrası ve öncesi yapıldı, iyi kötü biliyoruz araştırabiliriz. Depreme dirençsiz olanları ya güçlendireceksiniz ya da yıkacaksınız. Kentsel dönüşüme sokacaksınız. Çevre ve ekosistem , deprem en büyük çevre felaketi kanalizasyon içme suyuna karışıyor. Deprem molozlarını bertaraf etmek, yönetimde öyle rast gele kamyonla götürmek olmaz. Geri dönüşüm deprem molozlarında önemli. Ekonomi son bileşen, İzmir Batı Anadolu'nun ekonomisini elinde tutan bir kent, İzmir'de aniden meydana gelen bir deprem düşünün, İstanbul ekonominin %60'nı elinde tutuyor. İstanbul bütün Marmara da ekonomi çarklarını durdurur. Ekonomi çarkları durursa Marmara bölgesi çöker. Türkiye ekonomik bağımsızlığını değil siyasi bağımsızlığında kaybeder. Ekonomi çarkı çökmemeli. İzmir'i böyle düşünebiliyor musunuz? Pazar kaybetmiş güçlerini kaybetmiş bir İzmir . Bütün Batı Anadolu'nun çöktüğünü düşünebilirsiniz. Bütün Türkiye'ye örnek olun. Herkes depremi konuşur birileri bir şey beklediği zaman çıkın ortaya deprem dirençli kent yaratacağız diyin tüm Anadolu peşinizden gelir."dedi